TİP Genel Başkanı Erkan Baş, Cumhuriyet Gazetesi'ne yaptığı röportajda seçimlere dair önemli açıklamalarda bulundu. Baş; “İkinci turda da oy verebileceğimiz adaya ilk turda oyu verelim, bu işi bitirelim” diye konuştu.

Cumhuriyet Gazetesi'nin haberine göre 2018 cumhurbaşkanlığı seçiminde ‘İlk turda ne kadar çok aday çıkarsa o kadar iyi olur, seçim ikinci tura kalır, ikinci turda da ilk turda en yüksek oy alan muhalefet adayında birleşilir ve seçimi kazanırız’ denmişti ve muhalefet kaybetti." diyen Baş, tüm muhalefet partilerine birleşme çağrısında bulundu. 

'KILIÇDAROĞLU'NA BİR YIPRATMA POLİTİKASI UYGULANDIĞI AÇIK' 

Türkiye İşçi Partisi(TİP) Genel Başkanı Erkan Baş, yaptığı söyleşide şu açıklamalarda bulundu.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığını nasıl karşıladınız?
Memlekete de ittifaka da hayırlı olsun. En kuvvetli adaylardan biri olarak ismi öne çıkıyordu. Bir yıpratma politikası uygulandığı açık. 

‘Kazanacak aday’ vurgusu açısından mı diyorsunuz?
Kazanacak aday vurgusunu hiç doğru bulmuyorum. Siyasette böyle bir şey olmaz. Siyaset iddia işi. Kemal beyin kimliğiyle ilgili tartışmalar yapılıyorsa bunu hiç doğru bulmuyorum. ‘Bir Alevi Türkiye’de Cumhurbaşkanı olamaz’ kabul edilebilir bir yaklaşım değil.

Öyle mi okudunuz?
Söylenmiyor ama alttan alta kastedilenin bu olduğu hissettiriliyor. Siyasetin diline de, 100 yıllık Cumhuriyete de, bu ülkenin insanına da yakışmıyor. Yurttaşlarımızın kimliklere daraltılmış ve bu kimlikler üzerinden düşmanlaştırıcı anlayışlar geliştiren bir ağırlık taşımadığına inanıyorum. Kimse oyunu ona göre vermez bence. En azından Türkiye’nin büyük çoğunluğu bunları aşmış durumda. Bu seçimin esas tartışması zaten kimin kazanacağı değil kimin kaybetmesi gerektiği. Bunu aklımızdan çıkarmayalım. Biz bu ucube sistemi ortadan kaldıracak bir irade geliştirmeye çalışıyoruz. 

'TÜRKİYE İTTİFAKLARA ALIŞIYOR, KRİZ YAŞANDI VE AŞIKLDI' 

İttifakta yaşanan kriz seçimi nasıl etkiler?
Büyük etkisi olacağını sanmıyorum. Türkiye ittifaklara yeni alışıyor. İttifak, farklılıkların yana yana durduğu yeni bir zemin demek. Doğal olan ittifaklarda farklı görüşlerin, hassasiyetlerin belirtilmesidir. Aynı zamanda ittifaklar, farklılıklara rağmen bir arada yürüyebilme iradesi geliştirebilmektir. Buna alışacağız. 

Oy verirken etkisi olmayacak mı?
Bozucu bir etkisi olmayacaktır. Kriz yaşandı ve aşıldı. Siyaset zaten müzakere ile mücadeleyi iç içe yürütme sanatı. Krizi iyi de yönettiklerini de söylemeliyim. Dışarıdan izleyen biri olarak ilk anda ortaya çıkan tablo her şey bitti gibi gözüküyordu.

Akşener’in açıklaması sert diye eleştirildi...
Ama CHP de hiç konuşmadı. Kavga anında ne beklenir. Biri hiddetlenince karşı tarafta hiddetlenir ve barış mümkün olmaz. Ama CHP sağ duyulu davrandı. Krizi aşma iradesi ortaya koydular ve aşıldı. 

'DÜNYA TARİHİNİN BELKİ DE EN KÖTÜ İKTİDARI' 

Kemal beyin adaylığını destekleyecek misiniz?
Başından beri bir eğilimimiz var. Bu da, ortak adayla bu işi bitirmek. Yurttaş buluşmalarında temel sorumuz şuydu: ‘Dünya tarihinin belki de en kötü iktidarlarından biri, 20 yıldır kazanıyorsa muhalefet bir yerde eksik yapıyor. Bunları tespit edelim ve bunları bir daha yapmayalım’ Bu soruya yanıt arıyorduk. 2018 cumhurbaşkanlığı seçiminde şöyle düşünülmüştü; ilk turda ne kadar çok aday çıkarsa o kadar iyi olur, böylece seçim ikinci tura kalır. İkinci turda da ilk turda en yüksek oy alan muhalefet adayında birleşilir ve seçimi kazanırız. Fakat hesap etmediğimiz bir şey oydu, sahaya çıktığımızda muhalefetin tüm adayları için söylüyorum, Demirtaş istisna, o cezaevindeydi. Birbirlerinden oy almaya odaklandı. Bunun sonucunda Erdoğan kazandı. O zaman şunu yapmalıyız. ‘İkinci turda da oy verebileceğimiz adaya ilk turda oyu verelim, bitirelim bu işi’. Farklılıklarımızı değil ortaklıklarımızı öne çıkartalım. Bunun etrafında ilk turda tek adayla yüzde 60’lara varan yüzde 70’leri hedefleyen bir ağır yenilgiyi Erdoğan’a yaşatabiliriz.

'TEK ADAYDA BULUŞULMALI' 

Buradaki tek koşul şu: muhalefetin herhangi bir unsurunun dayatmacı, diğerlerine kapalı olmaması gerekir. Hepimiz adına bir süreç yönetilecekse en azından bir açık kapı politikası izlemek, tartışmak, konuşmak lazım. Bu yapıldığında ortak akıl genişletilebilir. 

Tek adayda buluşulması gerektiği noktasındasınız...
Geldiğimiz noktada Millet İttifakı bunun bir adımını attı. Bundan sonraki aşama Sayın Kılıçdaroğlu ile Emek ve Özgürlük İttifakı bileşenlerinin bu meseleyi konuşabileceği düzlemler yaratmaktır.