İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik "yolsuzluk" iddiasıyla yürütülen soruşturmada gözaltına alınan 30'u aşkın isim tutuklanmıştı.

Tutuklananlar arasında eski İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer de bulunuyor.

Soyer'den mektup

Buca Kırıklar F Tipi Cezaevi'nde tutuklu bulunan Soyer, bir mektup kaleme aldı.

Avukatları aracılığıyla X'ten paylaşılan mektubunda Soyer, "Şu an kapıyı açıp istediğim yere gitmek, Ege’nin kadife sularına dalmak falan mümkün değil ama bunların ne kadar güzel ve kıymetli olduğunu, güzel bir manzarayı 5 saniye bile seyredebiliyor olmanın ne muazzam bir zenginlik olduğunu burada idrak ediyor insan" ifadelerini kullandı.

Soyer, "Dışarıya çıkınca hayatın bir anını bile ıskalamayacağıma söz veriyorum kendi kendime" notunu düştü.

Tunç Soyer'in mektubu şu şekilde:

Cezaevi Günlüğü

14 Temmuz 2025

Sabah gözlerimi açtım. Hücremin penceresinden yukarıya baktım. Avlunun üstünden gökyüzüne açılan boşluğu kapatmaya çalışan demirleri, tel örgüleri gördüm. O an açık pencereden öyle tatlı bir serinlik girdi ki içeriye, keyifle gözlerimi kapattım. Bir zeytin bahçesi geldi gözlerimin önüne. Dallarının, yapraklarının kıpırdanışını, her harekette yeşilin farklı tonlarının ortaya çıkışını ve adeta çiğ düşmüş o eşsiz, puslu güzelliği hayal ettim bir süre..!

Avlunun üstünü örten dikenli teller ne gökyüzünün süzülüp hücreme sızmasını ne de hayalimdeki zeytin ağaçlarını engelleyememişti..!

Sevindim…

Evet şu an kapıyı açıp istediğim yere gitmek, Ege’nin kadife sularına dalmak falan mümkün değil ama bunların ne kadar güzel ve kıymetli olduğunu, güzel bir manzarayı 5 saniye bile seyredebiliyor olmanın ne muazzam bir zenginlik olduğunu burada idrak ediyor insan. Sıcak bir “merhaba”nın neden esirgenmemesi gerektiğini daha iyi kavrıyor… Yaşadığımız onca güzelliği nasıl sıradanlaştırıp, mucizeviliğini görmediğimize şaşırıyor…

Dışarıya çıkınca hayatın bir anını bile ıskalamayacağıma söz veriyorum kendi kendime.

Aklımız ve vicdanımız bazen hayatı algılamamızda yetersiz kalabiliyor. Acılar ve sıkıntılar ise adeta eksikleri tamamlayıp olgunlaşmamızı sağlıyor.

Ama en kötüsü; “Ormanda geyik olmak”..!

Fidel Castro, nereye gideceğini bilmeyen, rotası pusulası belli olmayan insanlar için bu tanımı kullanıyor. “Sınıf mücadelesini, toplumun zenginler ve yoksullar olarak ayrıldığını, zenginlerin zenginliğini, yoksulların emeğinin yarattığını, bu haksızlık ve adaletsizliği gidermek için mücadele etmek gerektiğini bilmiyorsan”,

ormanda bir geyiksin,

ormanda kaybolmuşsun demektir diyor.

Çok şükür, ormanda kaybolmadım, ormanda geyik değilim.

Hayatımı anlamlandıran değer ve erdemlere sımsıkı bağlıyım. Emekleriyle geçinen tüm insanların onurlu, aydınlık bir dünyada yaşaması için öğrenmeye, kafa yormaya devam ediyor, mücadele azmimi diri tutuyorum.

İnsanları, doğayı, memleketimi, İzmir’i aşkla seviyor, hayatı tutkuyla yaşıyorum. Ve biliyorum ki bütün bunları sürdürebilmenin sırrı ise akıl ve vicdanı korumaktan geçiyor.

Nazım’ın beynimizle ilgili nefis bir şiiriyle bitireyim.

beynimiz bal yoğuran

bir kovan

Devlet hastanesinde uyuşturucu operasyonu! AKP'liler de tutuklandı
Devlet hastanesinde uyuşturucu operasyonu! AKP'liler de tutuklandı
İçeriği Görüntüle

Ona balı dolduran

arıdır hayat

Aldığımız hislerin

sonsuz derin

pınarıdır kainat

Kainat geniş

kainat derin

kainat uçsuz bucaksız

Biz onun parçaları

biz ondan doğan bir sürü bacaksız..!

Sağlıcakla kalın,

İyi haftalarınız olsun..!