Hakkari'nin Şemdinli ilçesinde Umut Kitabevi'ni bombaladıktan sonra kaçarken suçüstü yakalanan ve dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Yaşar Büyükanıt’ın "Tanıyorum, iyi çocuklar" dediği astsubaylar Ali Kaya ve Özcan İldeniz ile itirafçı Veysel Ateş hakkında verilen beraat kararı Yargıtay tarafından onanmıştı.
 
'ANAYASA BAKIMINDAN KABUL EDİLEMEZ'

Avukatlar, beraat kararını Anayasa Mahkemesi'ne taşıdı. AYM başvurusunda, "Ulusal mahkemelerin bir olayda devlet görevlilerinin bireyi kasten öldürdüklerini, yaraladıklarını veya bu eylemlere teşebbüs edildiğini tespit ettikten sonra bu suçu yaptırımsız ve cezasız bırakmaları Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Anayasa bakımından kabul edilemez" denildi.

'KAMUYA KARŞI İŞLENEN SUÇLAR CEZASIZ BIRAKILMIŞ'

Başvuruda, "Sanıkların mahkum olduğu suçlara ilişkin kesin ve inandırıcı kanıtlarla mahkum edildikleri halde yeniden yapılan yargılama sefahatinde söz konusu açık ve tartışmasız bu deliller yokmuş gibi sanıklar beraat ettirilerek esasında kamuya karşı işlenen suçlar cezasız bırakılmıştır. Dosyadaki rapor, tanık ve katılan beyanları görmezden gelinerek, somut kanıtlara neden itibar edilmediğine ilişkin somut hiçbir gerekçe yazılmamıştır" denildi.

YAŞAM HAKKI İHLALİ

Başvuruda, "başvurucuların yaşam hakkı ağır suretle maddi ve usul boyutuyla ihlal edilmiştir" ifadelerine yer verildi.

NE OLMUŞTU?

9 Kasım 2005'te Hakkâri Şemdinli'deki Umut Kitapevi'ne bombalı saldırı düzenlendi. Saldırıda Ali Yılmaz ve Mehmet Zahir Korkmaz yaşamını yitirdi. Saldırıyı gerçekleştiren astsubaylar Ali Kaya, Özcan İldeniz ve ile itirafçı Veysel Ateş kaçarken halk tarafından suçüstü yakalandı.

Patlamanın faillerine ait otomobilde belgeler arasında 105 kişinin adının yazılı olduğu üç liste ile içinde krokiler, haritalar, kimlik kartları ve izin kâğıtları olan 300 sayfalık dört klasör bulundu. Demokratik Toplum Partisi'nin (DTP) 18 delege aday adayının fotoğraflarının bulunduğu bir başka belge ortaya çıktı.

SAVCIYA MESLEKTEN İHRAÇ

Karar duruşmasının hemen öncesinde iddianameyi hazırlayan Ferhat Sarıkaya meslekten ihraç edildi. Sarıkaya olaya karışan askeri personelin, EMASYA (Emniyet Asayiş Yardımlaşma) kapsamında görevlendirildiğini ve bu görevlendirilmenin, emir komuta zinciri çerçevesinde Genelkurmay'a kadar bir sorumluluk ağı oluşturduğunu belirtmişti.

Sarıkaya, iddianamede delil olarak, sanık astsubaylarda bulunan, dönemin İl Jandarma Alay Komutanı Erhan Kubat'ın imzasını taşıyan görevlendirme emrini göstermişti. Erhan Kubat ile dönemin 2. Ordu komutanı ve Kara Kuvvetleri komutanı hakkında dosya hazırlayarak soruşturulmaları için Genelkurmay'a iletmişti.

Bunun üzerine Sarıkaya, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nca (HSYK) meslekten ihraç edildi. İhraç kararının, dönemin üst düzey komutanlarının baskısı nedeniyle verildiği dile getirilen iddialar arasındaydı.

(KAYNAK)