ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio’nun Maduro’yu “uyuşturucu ve terör karteli” lideri olmakla suçladığı sert açıklamasının haberi geldiği sıralarda başlayan seçimler, olası silahlı sabotajlara karşı yoğun güvenlik önlemleri altında geçti.
Venezuela’da 335 belediye başkanlığı ve 2 bin 471 meclis üyeliği için düzenlenen seçimlerde oy verme işlemi 27 Temmuz Pazar günü saat 06.00’da başladı, 20.00’de sona erdi. Ülke genelindeki 15 bin sandıkta oy kullanma hakkı bulunan yaklaşık 21 milyon seçmenin katılımı, geçmiş seçimlerde olduğu gibi bu kez de sınırlı kaldı. Ulusal Seçim Konseyi (CNE), pazar gece yarısına kadar resmi katılım oranına veya oy dağılımına dair açıklama yapmadı.
Ancak CNE Başkanı Elvis Amoroso, gece yarısından sonra yaptığı ilk açıklamada, 335 yarış bölgesinin 304’ünde eğilimlerin artık geri döndürülemez olduğunu belirterek, iktidardaki Büyük Vatansever Kutup (GPP) ittifakının ezici çoğunluğu kazandığını duyurdu. Maduro’nun partisi Birleşik Sosyalist Venezuela Partisi’nin hakim konumda olduğu GPP’nin yaklaşık 280 belediyeyi kazanması bekleniyor.
Seçime yönelik sabotaj riski
Maduro’nun geçen yıl kazandığı ancak muhalefetin de kazandığını iddia ettiği devlet başkanlığı seçimi sonrasında başlayan karmaşa sürüyor.
Hükümet yetkilileri, ABD ve desteklediği güçlerin ülkede yönetime karşı komplo girişimlerinde bulunduğunu iddia ediyor. ABD ve seçimde hile yapıldığını savunan muhalefet ise Maduro’nun halkın iradesini gasp ettiğini öne sürüyor.
25 Mayıs’ta yapılan Parlamento ve eyalet başkanlığı seçimleri öncesinde “seçimlere sabotaj düzenleyecek bir terör grubu” içinde yer aldığı savunulan, aralarında muhalefetteki siyasetçilerin de olduğu bazı kişiler gözaltına alındı. Temmuz ayı başında da Venezuela İçişleri Bakanı Diosdado Cabello, uyuşturucu çetesi görünümü altında bombaatar, ağır silah ve patlayıcıları olan bir gruba operasyon düzenlendiğini duyurdu. İçişleri Bakanı, ABD’nin FBI ajanları aracılığıyla Venezuela’ya komplolar planladığını öne sürdü, yakalanan kişilerin uyuşturucu kaçakçılığı için değil, ülke içinde terörist saldırılar düzenlemek için silahlandığını duyurdu, uzaktan kumandalı patlayıcılarla yakalanan bir kişinin hedefleri arasında Ulusal Seçim Konseyi’nin de yer aldığını söyledi. Bu nedenle seçim haftası ulusal güvenlik birimleri, başta başkent Karakas olmak üzere pek çok merkezde yoğun güvenlik önlemleri aldı.
25 Temmuz Cuma gününden başlayarak ülkenin kara, hava, deniz sınırlarında sıkı kontroller uygulandı. Yine Cuma-Pazartesi günleri arasında silah taşımak, alkollü içki tüketmek, toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenlemek ile ağır iş makinelerinin kullanılması yasaklandı. Seçim öncesinde Karakas’ın pek çok noktasında yol kesen polis üst ve araç araması yaptı. Oy verme günü yaklaşık 15 bin sandıkta ve önemli merkezlerde Ulusal Silahlı Kuvvetler’den 380 bini aşkın asker ve milis gücü görevlendirildi.
Hollanda’dan seyahat uyarısı
Aynı hafta başında Hollanda, vatandaşlarını Venezuela’ya seyahat etmemeleri konusunda uyardı. “Kırmızı Kod” ile yapılan uyarıda, “siyasi istikrarsızlık, keyfi tutuklamalar, yaygın suç faaliyetleri ve yeterli yasal korumanın olmamasıyla bağlantılı artan riskler nedeniyle” Hollanda vatandaşlarının Venezuela'ya herhangi bir seyahatten kesinlikle kaçınılması gerektiği vurgulandı. Karakas’tan ise bu uyarıya “saçma” tepkisi geldi. Dışişleri Bakanı Yvan Gil uyarıyı, “faşizmin ülkeyi baltalamaya yönelik başarısız bir girişimi” olarak değerlendirerek, Hollanda’yı sömürgeci zihniyeti devam ettirmekle eleştirdi.
ABD Dışişleri Bakanı: “Maduro terör ve uyuşturucu karteli lideri”
Seçim öncesinde ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio’dan gelen yeni açıklama Venezuela’da gündem oldu. Rubio, “Maduro, Venezuela Devlet Başkanı değildir ve rejimi de meşru hükümet değildir. Maduro, bir ülkeyi ele geçiren uyuşturucu ve terör örgütü Cartel de Los Soles'in başıdır” dedi ve ABD ve Avrupa'ya sokulan uyuşturucudan sorumlu olmakla suçladı. Venezuela Dışişleri Bakanı Yvan Gil ise ülke yönetiminin kartellerle ilişkilendirilmesine “medya kurgusu” sözleriyle tepki gösterdi ve suçlamaları reddetti. ABD Adalet Bakanlığı, Maduro ile birlikte 14 yönetici hakkında uyuşturucu terörizmi, yolsuzluk, kaçakçılık ve diğer suçlamalarla 2020’de dava açmıştı.