8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla düzenlenen ve gazeteci Vahide Yanık’ın yönlendiriciliğini üstlendiği “Kadın ve Medya” paneline TKDF Başkanı Canan Güllü, Bianet Yayın Yönetmeni Nazan Özcan, Deutsche Welle’den gazeteci Burcu Karakaş, ev sahibi ÇGD Akdeniz Şube’nin yönetim kurulu üyesi gazeteci Müzeyyen Yüce konuşmacı olarak katıldı.

İstanbul Sözleşmesi’nin kadın hakları konusunda önemli bir kazanım olduğunu vurgulayan Canan Güllü, şunları söyledi:

“İstanbul Sözleşmesi, pazarlık konusu yapılıyor. Türkiye içindeki siyasi pazarlık değil sadece, birliğe üye olan olmayan, sözleşmeyi imzalayan imzalamayanlar arasında da dayanışma olduğunu düşünüyorum. İstanbul Sözleşmesi bu tablolara karşın değişmeyecek, kalkmayacak. Değişmesi noktasında olan, tecavüze uğrayan 92 yaşındaki kadının baş sorumlusudur. Kaldırılması yönünde siyasi irade ortaya koymaya çalışanların da kendine çeki düzen vermesi ve düşünmesi gerekiyor. Biz tartıştığımız her gün birilerinin tecavüze uğraması ve öldürülmesi yönünde değirmene su taşıyoruz. İç hukuktan üstün olan bu sözleşmeyle ilgili alınacak karar, Türkiye’nin tek adam rejimine giden yolu açacaktır. ‘İstanbul Sözleşmesi kaldırılsın’ diyen her kişi adına yargıda dava açacağız.”

MEDYADA KADINA YÖNELİK ŞİDDETİN İŞLENME BİÇİMİNİ ELEŞTİRDİ

Bianet Yayın Yönetmeni Nazan Özcan da panelde medyada cam tavan sendromunu, kadın temsilini ve yöneticilikteki deneyimlerini paylaştı. Özcan, kendi yayın gruplarında temel gazetecilik atölyeleri ve kadın haberciliği atölyeleri verdiklerini anlatırken, “Kadın güvenliği haberciliğin önünde” dedi.

Deutsche Welle’den gazeteci Burcu Karakaş, konuşmasında kadın ve toplumsal cinsiyet odaklı haberciliği ele aldı. Medyada kadına yönelik şiddetin işlenme biçimini eleştiren Karakaş, “Şiddet pornografisi, ortada olan bir meseleyi sulandırmak aslında. Bizim yaptığımız iş kamuyu bilgilendirmek ve sarsmaktır. Bununla ilgili gereksiz her ayrıntı haberin sulandırılmasıdır” diye konuştu.