Paylaşılan videolarda, Türkiye'deki sınır dışı merkezlerindeki genç Suriyeliler, yasal ikamet belgelerini, Türkiye'de aileleri olduğunu veya yerel üniversitelere kayıtlı olduklarını açıkladı. Diğerleri ise çalışma izinleri olduğunu ancak 10 gün hapis yattıktan sonra Suriye'ye geri gönderilmeyi kabul eden belgeleri imzalamaya zorlandıklarını söylüyor.

İstanbul'un belirli mahallelerinden genç erkekler, bir mülteci yerleşim bölgesi olan Esenyurt ve Küçükçekmece semti de dahil olmak üzere şehir genelindeki devriyeler tarafından tutuklandı.

İade belgelerini imzalamaya zorlandığını söyleyen sınır dışı edilen Suriyeli Ahmed Dinar verdiği demeçte, "İşimi bitirdikten sonra bir polis beni sokakta durdurdu, ona oturma belgelerimi verdim ama o beni bir karakola götürdü" dedi.

‘TÜRKİYE YÜKÜMLÜLÜKLERİNİ İHLAL EDİYOR’

İnsan Hakları İzleme Örgütü Mülteci ve Göçmen Hakları Araştırmacısı Nadia Hardman, “Zulümden korkan insanları Suriye'ye geri göndermek, Türkiye'nin geri göndermeme yükümlülüklerinin ihlali anlamına gelebilir” dedi. İnsan hakları grubu Ekim ayında yaptığı açıklamada, Suriye'ye dönen mültecilerin Suriye hükümet güçleri ve milisleri tarafından işkence, yargısız infaz ve adam kaçırma gibi ciddi risklerle karşı karşıya olduğunu söyledi.

Middle East Eye’a konuşan üst düzey bir Türk yetkili, haberleri yalanlayarak, "Geçen hafta sonu Suriyelileri sınır dışı etmediğimizi teyit edebilirim. Vatandaşlarımızın güvenliğini ve güvenliğini artırmak için geçen hafta sonu ülke çapında yaptığımız gibi, yasadışı göçmenleri ve suçluları tespit etmek için rutin olarak kimlik kontrolleri ve kontrolleri yapıyoruz" dedi.

KRİTİK MEVZUAT

Türkiye, ülkedeki Suriyeli mültecilerin işlerini yönetmek için Geçici Koruma Yasası olarak bilinen mevzuata sahip. Mevzuat, Suriyeli mültecilere, başlangıç ​​ve bitiş tarihi olan bir seyahat izni dışında, kendilerine ikamet belgesi verilen ilden ayrılmamalarını zorunlu kılıyor.

Aynı şehir içinde ev değiştirdiklerinde de kişisel bilgilerini güncellemeleri ve resmi çalışma kağıtları almaları gerekiyor. Ancak, ikamet belgeleri başka bir şehre aitse, bunlar hiçbir işe yaramaz. Herhangi bir yasa ihlali sınır dışı edilmeyle sonuçlanabilir ve bu durumda ikamet belgelerini tekrar almak neredeyse imkansız hale gelir.

İstanbul da geçen yıl yeni kısıtlamalar getirmeye başladı. Şehir, Suriyeli kalabalığını azaltmak için artık Esenyurt ve Fatih ilçelerine taşınarak ikamet belgelerini geçersiz kılan Suriyelilerin kişisel bilgilerini güncellememektedir.

ERDOĞAN’DAN ‘GERİ GÖNDERMEME’ SÖZÜ

Hükümeti geçmişte Suriyelileri zorla sınır dışı etmekle suçlansa da, geçen Temmuz ayında Cumhurbaşkanı Erdoğan, görevde olduğu sürece Suriyeli mültecileri asla geri göndermeyeceğine söz verdi. Onun yorumları, muhalefet liderlerinin devam eden toplu sınır dışı etme çağrılarına yanıt olarak geldi.

Muhalefetteki Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "İktidara geldiğimde Suriyelileri ülkelerine iade edeceğim" dedi. Partiden bir başka yetkili, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad tarafından yayınlanan bir affa dayanarak Suriyelilerin geri dönme fırsatının geldiğini söyledi. Türkiye Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, Twitter'dan Suriyelilere hitaben yaptığı video klipte, "Ziyaretleriniz sona erdi, Türk toplumu artık sizi kabul etmiyor, ülkenize dönün" dedi.

Türkiye'deki Suriyeli Hukukçular Derneği Direktörü Avukat Ghazwan Koronful, "Türkiye'deki Suriyelilerin durumunun, 2023'teki seçimlere kadar önemli ölçüde kötüleşmesi olasıdır" dedi ve İstanbul'da tırmanan denetim ve teftiş kampanyasının bir milyondan fazla Suriyeliyi geri dönmeye zorlayabileceğini tahmin etti.

Koronful, "Bazı durumlarda mültecilerin sınır dışı edilmesinin yasal nedenleri var ancak diğer durumlarda hiçbir sebep yok. Her halükarda, savaştan kaçan bir mülteciyi geri göndermek için insani bir neden yok" diye ekledi.

İstanbul'da Suriyelilerle ilgilenen kıdemli bir yardım görevlisi, "Kolluk kuvvetleri arasında, ülkedeki gerilimler göz önüne alındığında Suriyelileri kolayca sınır dışı edebileceklerine dair genel bir his var" dedi. (Middle East Eye)