CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla rapor hazırladı. Raporda deprem bölgesinde yaşayan kadınların yaşadığı sorunlara ve 2022 yılına ait verilere yer verildi.

'KADINLAR İÇİN POTANSİYEL RİSK'

Tanrıkulu’nun raporunda Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) Türkiye'nin durum raporundan veriler ve değerlendirmeler de yer aldı. Verilere göre depremin yıkıma uğrattığı 11 şehirde etkilenen kişi sayısı 15.8 milyon. Bölgedeki hamile kadın sayısı tahmini 226 bin ve önümüzdeki ay gerçekleşmesi beklenen doğum sayısı 25 bin. Raporda deprem bölgesinde yaşayan kadınların yaşadıkları zorluklar için “Barınakların çoğunun açık ve kalabalık yerlerde yer alıyor ve bu durum kadınlar için potansiyel bir risk yaratıyor” ifadelerine yer verildi. Rapora göre depremlerden sağ kurtulan birçok kadın ve yardım çalışmalarına katılan kadın gönüllülerin ortaklaşa dile getirdikleri bir sorun ise cinsiyet körlüğü.

'ÖNEMLİ BİR SALGIN TEHLİKESİ VAR'

Deprem bölgesinde kadınlar için tuvaletlerin, hijyen ürünlerinin, yıkanma alanlarının ve anne sağlığı hizmetlerinin azlığının Türkiye ve Suriye’de toparlanmaya çalışan kadın depremzedelerin karşılaştığı zorluklar arasında olduğu ifade edilen Tanrıkulu’nun raporunda UNFPA tarafından öne çıkan değerlendirmeler şu şekilde:

“Etkilenen bölgelerde karşılanmayan hijyen ihtiyaçları nedeniyle önemli bir salgın tehlikesi var. Barınma, ısınma, temizlik, gıda, gıda haricindeki malzemeler ve sağlık hizmetleri kısa vadede öncelikli ihtiyaçlar. Kadın doğum hastaneleri ve çok sayıda birinci basamak sağlık kuruluşları da dahil olmak üzere 11 ilde 15 hastane hasarlı. Deprem bölgesinde yaşanan ulaşım aksaklıkları ve bölgede yolların büyük bir kısmının molozla kaplı olması nedeniyle depremden etkilenenlerin sağlık hizmetlerine erişim sorunu devam ediyor. Kriz durumlarında, kadınlar ve kız çocukları ve diğer kırılgan gruplar artan “Toplumsal Cinsiyete Dayalı Şiddet” riskiyle karşı karşıya kalırlar. Deprem bölgesinde çok sayıda kadın ve çocuk, travmatize oldu ve psikososyal desteğe ihtiyaç duyuyor. Kadınlar aşırı kalabalık barınaklarda, kendilerinin ve çocuklarının güvenliğinden kaygı duyarak yaşıyor.”

KÜRESEL CİNSİYET EŞİTSİZLİĞİ RAPORU

Kadınlara yönelik yaşam hakkı ihlallerinin sürdüğünü ifade eden Tanrıkulu’nun raporuna göre Türkiye, Dünya Ekonomik Forumu’nun ‘Küresel Cinsiyet Eşitsizliği’ raporunda 146 ülke arasında 124. sırada yer aldı. Tanrıkulu’nun raporunda “Erkek egemen bakış açısını yaşamın her alanına dayatan AK Parti iktidarı toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin giderilmesi yönünde hiçbir şey yapmadı” ifadelerine yer verildi ve 2022 yılına ait veriler şu şekilde yer aldı:

“Kadına yönelik şiddet ve kadınların hakları açısından son derece önemli bir araç olan İstanbul Sözleşmesinden çekilme kararına karşı açılan davalar reddedildi. 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun uygulanmadı. Kadın işçiler erkeklere göre daha fazla sömürüldü, daha az ücret aldı, daha fazla tacize, ayrımcılığa ve mobbinge maruz kaldı. 2022 yılında en az 108 kadın işçi iş cinayetleri sonucunda yaşamını yitirdi. En az 327 kadın erkekler tarafından öldürüldü. Son 10 yılda en az 1.238 kadın işçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi."