2026 yılı için hazırlanan Ulusal Savunma Yetkilendirme Yasası’na (NDAA) eklenmesi önerilen düzenlemeler, Ankara’ya F-35 savaş uçakları da dahil olmak üzere silah transferlerini yasaklamayı öngörüyor. Gerekçe olarak Türkiye’nin Yunan hava sahası ihlalleri, Rus yapımı S-400 hava savunma sistemi ve Kuzey Kıbrıs’taki askeri varlığı gösteriliyor.
F-35 satışı için Hamas şartı
Cumhuriyetçi Gus Bilirakis ve Demokrat Brad Schneider’in sunduğu önergeye göre, Türkiye’ye F-35 satışının yapılabilmesi için Beyaz Saray’ın Ankara’nın Hamas’ı “maddi olarak desteklemediğini” onaylaması gerekiyor. Ayrıca Türkiye’nin İsrail’e tehditte bulunmadığı ve Rusya, Çin, İran ya da Kuzey Kore ile askeri işbirliği yapmadığını da belgelemesi şart koşuluyor.
Hamas bağlantısına yönelik soruşturma talebi
Bir başka önerge ise Dışişleri, Savunma ve Hazine bakanlıklarının, Türkiye’nin Hamas ile olası bağlantılarına ilişkin kapsamlı bir rapor hazırlamasını talep ediyor. Buna göre, Türkiye’nin Hamas üyelerine ya da finansal varlıklarına ev sahipliği yapıp yapmadığı, Hamas yetkililerinin Türkiye’de bulunup bulunmadığı Kongre’ye bildirilecek.
Türkiye-İsrail gerilimi ve Suriye sahası
MEE analizinde, bu düzenlemelerin ABD’nin NATO müttefiki Türkiye ile İsrail arasındaki gerilimi yansıttığı vurgulandı. Özellikle Türkiye’nin Suriye’de HTŞ lideri Ahmed el-Şaraa’ya verdiği destek, Washington ve Tel Aviv’in karşı karşıya gelmesine neden oluyor.
Kongre’nin sert tavrına karşın Trump yönetiminin farklı bir yol izlediği ifade edildi. ABD’nin Ankara ve Doha’yı Hamas ile iletişimde arka kanal olarak kullandığı, hatta Trump yönetiminin bu yıl Hamas ile Katar’da doğrudan görüştüğü hatırlatıldı. ABD’nin Ankara Büyükelçisi Tom Barrack, “Türkiye Hamas ile konuşabilmemiz için aslında çok yardımcı oldu” sözleriyle bu yaklaşımı savundu.
F-35 krizi ve S-400 gerilimi
Türkiye ile ABD arasındaki F-35 anlaşmazlığı ise 2019’a dayanıyor. Ankara’nın Rusya’dan S-400 almasının ardından programdan çıkarıldığı, 2020’de ise yaptırımlara maruz kaldığı hatırlatıldı. ABD yasalarına göre Türkiye’nin programa dönmesi için S-400’lerden tamamen vazgeçmesi gerekiyor. Ancak sistemin Suriye’ye konuşlandırılmasının İsrail açısından ciddi güvenlik kaygısı yarattığı ifade ediliyor.
MEE’nin haberine göre, son dönemde Kongre’de Türkiye karşıtlarının etkisi giderek artıyor. Büyükelçi Barrack’ın Türkiye’ye “son derece işbirlikçi” nitelendirmesi ise tepki çekti. Barrack ayrıca, S-400 alımını 2016’daki darbe girişimi sonrası ABD’nin Patriot satmayı reddetmesine bağladı.