Yargı muhabiri Alican Uludağ, TBMM AKP Grup Başkanlığı tarafından çalışmaları sürdürülen LGBTİ+ bireylere karşı yaptırım getirilmesi ve birçok özgürlüğün kısıtlanmasını öngören planın detaylarını açıkladı. Uludağ tarafından Türkiye’yi Suudi Arabistan’a çevirebilecek “ahlak polisi” uygulamasına neden olabilecek şekilde tanımlanan planın detayları sosyal medya üzerinden paylaşıldı.
'AHLAK POLİSİ UYGULAMALARINA NEDEN OLABİLİR'
Uludağ sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda iktidarın LGBTİ+ bireylere karşı getirmek istediği plan ve düzenlemelerin detaylarını şöyle açıkladı:
"İktidarın gizli planını açıklıyorum. LGBTİ+ bireylere kıskacı ile ahlak polisi uygulaması geliyor. TBMM AKP Grup Başkanlığı’nda halen çalışmaları süren 10’uncu Yargı Paketi’nden LGBTİ+ bireylerin her hareketini “suç” haline getiren, Türkiye’yi Suudi Arabistan/İran’a çevirebilecek, sokakta “ahlak polisi” uygulamalarına neden olabilecek düzenlemeler çıktı. Eğer paket, bu şekilde TBMM Başkanlığı’na sunulursa LGBTİ bireylerinin cinsiyet değiştirmesi zorlaştırılacak, izinsiz cinsiyet değiştirene ağır hapis cezası verilecek, kendi aralarında evlilik töreni yapmaları suç haline getirilecek, “ahlaka aykırı davranış” iddiasıyla LGBTİ+'ların cezaevine atılmasının önü açılacak.
CİNSİYET DEĞİŞTİRMEK ZORLAŞTIRILACAK
Yargı paketi taslağında yer alan düzenlemeyle, Türk Medeni Kanunu’nun “cinsiyet değiştirme” başlıklı 40’ıncı maddesinde değişilik yapılıyor. LGBTİ+ bireylerin cinsiyet değiştirmesi neredeyse imkansız hale getiriliyor. Bu kapsamda; Mahkeme kararıyla cinsiyet değitirmek için; yaş şartı 18’den 25’e çıkarılacak. Cinsiyet değiştirmek için “üreme yeteneğinden sürekli biçimde yoksun bulunduğunu” ispatlaması istenecek.
Bu amaçla, “Sağlık Bakanlığı tarafından belirlenen tam teşekküllü bir eğitim ve araştırma hastanesinin en az üçer ay aralıklarla yapacağı dört değerlendirme sonucunda vereceği resmî sağlık kurulu raporuyla belgelemesi” istenecek.
Aksi durumda, “izin alınmadan cinsiyet değişikliğine yönelik hiçbir tıbbi müdahale yapılamaz” denilerek cinsiyet değiştirme yasaklanıyor.
İZİNSİZ CİNSİYET DEĞİŞTİRENE HAPİS CEZASI
Taslakla, Türk Ceza Yasasında “Kanuna aykırı cinsiyet değişikliği” adı altında yeni bir suç maddesi ekleniyor. Kanuna aykırı olarak kişinin cinsiyetini değiştirmeye yönelik herhangi bir tıbbi müdahalede bulunan doktora 3 yıldan 7 yıla kadar hapis ve bin günden onbin güne kadar adlî para cezası verilecek.
Eğer müdahale çocuğa karşı veya yetkili olmayan bir kişi tarafından yapılırsa verilecek ceza 6 yıldan 14 yıla kadar olacak.
Kanuna aykırı olarak cinsiyetini değiştiren kişiye ise bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilecek.
NİŞAN/DÜĞÜN TÖRENİ YAPANA HAPİS CEZASI GELİYOR
LGBTİ+ bireyleri aleyhinde hazırlanan yasa maddeleri uyarınca, TCK’daki “Hayasızca hareketler” başlıklı 225’inci maddede, suçun üst sınırı bir yıldan 3 yıla çıkarılıyor. Teklife, “Doğuştan gelen biyolojik cinsiyete ve genel ahlaka aykırı tutum ve davranışta bulunan ya da bulunmayı alenen teşvik eden, öven veya özendiren kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır” düzenlemesi eklenerek, LGBTİ+ bireylerinin hareketleri suç haline getiriliyor ve bu bireylerin hapis cezası verilerek cezaevine atılmasının önü açılıyor”
Ayrıca, “Aynı cinsiyetteki kişilerin nişan veya evlenme töreni yapmaları halinde bu kişilere, bir yıl altı aydan dört yıla kadar hapis cezası verileceği” öngörülüyor.
‘GENEL AHLAK’ VURGUSU
LGBTİ+ bireylerin aleyhine hazırlanan teklif maddesinin gerekçesi, “tek tipleştirme ve cinsiyetsizleştirme akımlarıyla daha etkin mücadele” olarak yer aldı. Gerekçede, “genel ahlaka aykırı olacak şekilde doğuştan gelen biyolojik cinsiyete aykırı tutum ve davranışta bulunmak ya da bulunmayı alenen teşvik etmek, bu davranışları övmek veya özendirmek fiilleri suç haline getirilmektedir” denildi. LGBTİ+ bireylerinin kendi aralarında nişan veya evlilik töreni yapmalarının yasaklanmasının gerekçesi de şöyle özetlendi:
“Evlenme, bir kadın ve bir erkeğin yetkili memur önünde aile kurmak amacıyla yapmış oldukları medeni hukuk sözleşmesidir. Türk Medeni Kanununun hükümlerine göre evlenme ancak bir erkek ile bir kadın arasında gerçekleşmektedir. Başka bir ifadeyle aynı cinsiyetteki kişilerin evlenmeleri hukuken mümkün değildir. Maddeye eklenen üçüncü fıkrayla, aynı cinsiyetteki kişilerin nişan veya evlenme töreni yapmaları fiili suç olarak düzenlenmektedir. Belirtmek gerekir ki bu durumda nişan veya evlilik töreninin tarafı olan aynı cinsiyetteki kişiler ayrı ayrı cezalandırılacaktır. Bu fıkrada düzenlenen suç, esasında ikinci fıkrada düzenlenen suçun daha özel bir halini oluşturmakta olup, fiilin ağırlığı ve toplumdaki etkisi dikkate alınarak, ceza miktarı ikinci fıkraya göre daha ağır olacak şekilde belirlenmektedir.
Düzenlemeyle, fiziki ve ruhsal açıdan sağlıklı bireylerin ve nesillerin yetiştirilmesi ile aile kurumunun ve toplum yapısının korunması amaçlanmaktadır.”
