Al sen yap bacım!

RAKİP televizyon kanalında bir “sunucu” var.

Binali Yıldırım ile Ekrem İmamoğlu’nun yapacakları tartışmanın kendi programında gerçekleşmesi için...

Resmen ve alenen...

Ayılıyor, bayılıyor, ölüyor, bitiyor.

Öyle delice istiyor ki bunu...

Ekrem Bey’e ayrı yalvarıyor, Binali Bey’e ayrı yalvarıyor.

Bununla da yetinmiyor.

Böyle bir tartışmayı yönetme ihtimali olan kişilere de fırsatını bulunca bel altı, bel üstü falan dinlemeden...

Sallıyor babam sallıyor.

Bu kapsamda...

Bana da sallamış bu “sunucu”...

Konuk ettiği başkan adayına dönüp...

Beni kastederek...

Aşağı yukarı şuna benzer bir laf etmiş:

“O mahalleden bu mahalleye sürüklenen bir adamın böyle bir tartışmayı yönetmesini istemezsiniz değil mi başkanım?”

Gözü öyle dönmüş ki...

- Ne “Bu kadar istekli görünmem biraz ayıp kaçabilir” diye zerre tereddüdü var.

- Ne de “Rakibimi karalamak bana yakışmaz” diye kendine bir telkini var.

Buradan kendisine sesleniyorum:

Yahu bacım!

Madem üç kuruşluk reyting için bu kadar çirkinleşeceksin...

Al senin olsun!

Aha da sana söz:

Top yanlışlıkla bana gelirse... Vallahi de billahi de...

“Ben istemem, o yapsın” diyeceğim.

HÂKİME BAK HÂKİME!

HÂKİMİN teki...

Kadın avukatın etek boyuna kafayı takıyor.

- Yetmiyor. Etek boyu ölçüsünü zapta geçirmek istiyor.

- Yetmiyor. Kadın avukatın eteğinin kısalığını kanıtlamak için fotoğrafını çektirmek istiyor.

Yetmiyor. Fotoğrafı baroya göndermek istiyor.

Falan.

Lafı uzatmaya hiç gerek yok!

Böyle bir hâkimin...

Bırakın yargılama ehliyetini...

Cezai ehliyeti bile olamaz!

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ