Cezaevindeki gazeteci Fatih Altaylı’nın 'Boş Koltuk' programına konuk olan DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile ilgili açıklamalarda bulundu.

Cevdet Yılmaz ve Mehmet Şimşek'in yetki çerçevesinin çok sınırlı olduğunu söyleyen Babacan, "Şu anda Mehmet Bey'e verilen görev sadece 'Faizi, vergiyi yükselteceksen sen yükselt, kötü adam sen ol.' Bugün bakıyorum vergi düzenlemelerine hemen Mehmet Şimşek'in fotoğrafları çıkıyor. Ya bu ülkede bütün yetki aslında tek kişi de değil mi? Yetki Cumhurbaşkanındadır" dedi.

"Böyle bir fırsatçı bakış, fırsatçı bir yaklaşımda görüyorum''

Babacan, şöyle konuştu:

"Onun izni olmasa Mehmet Şimşek'in herhangi vergiyi, faizi arttırması mümkün mü? Ancak şu anda gayet güzel bir şekilde siyasi açıdan Sayın Erdoğan kendini daha stabil bir alanda tutuyor. İki kötülüğü, faiz ve vergiyi yükseltme kötülüğünü Mehmet Şimşek'e yaptırıyor. Tutarsa tutar. Tutmazsa hemen mesafeyi koyabilir, hemen dirseğini çevirebilir. Tutarsa da 'Bak ben baktım, ben yaptım, ben ettim' diyecek. Dolayısıyla, böyle bir fırsatçı bakış, fırsatçı bir yaklaşımda görüyorum maalesef.

Şu anda ben ülkenin Cumhurbaşkanı olsam Cevdet Yılmaz, Mehmet Şimşek benim ekibimde olsa biz onlarla neler neler yaparız. Çünkü zamanında beraber çalıştık. O arkadaşların önünü açarız, yetki veririz. Deriz ki, 'Gidin adalet için elinizden geleni yapın.' Cevdet Yılmaz, Avrupa Birliği konusunda da ben 2005’te Avrupa Birliği Başmüzakerecisi olduğumda o Avrupa Birliği Genel Müdürü'ydü. Ceydet Bey'in, en yakın 4-5 kişilik bir çalışma ekibini hemen aldım. Hep çok iyi işler yaptık. Biraz da hangi ortamda nasıl çalıştıklarına bağlı. Deseniz ki şimdi bugün Cevdet Bey’e, 'Ya arkadaş biz her konuda Avrupa Birliği standartlarına ulaşmak istiyoruz. Yargı başta olmak üzere, hukuk adalet başta olmak üzere' diye. Cevdet Bey yeni çalışmayı yapar getirir. 'Hadi Meclis’te bunu geçirelim' dediğimizde gayet iyi savunur, geçirir hiç sorun yok. Ama şu anda onların önünü açan biri yok. Tam tersine yanlışları savunmak zorunda kalan, başkalarının ayıplarını, hatalarını örtmeye çalışan, eminim ki kendi iç dünyalarında da fırtınalarla yaşayan insanlar var şu anda bu arkadaşlarımızın."

''Bugün hala aynı şeyi söylüyorum''

Babacan 'özelleştirme' ile ilgili sorulan bir soru üzerine şunları söyledi:

CHP'den YDK hamlesi: Kayyumlara ihraç kararı!
CHP'den YDK hamlesi: Kayyumlara ihraç kararı!
İçeriği Görüntüle

"Hiç yanlışlar yapmadık mı? Mesela özelleştirdikten sonra tekel olan kuruluşlar var. Mesela gaz dağıtım şirketleri, elektrik dağıtım şirketleri... O kuruluşların özelleştirilmesi, geçmiş muhasebesi yapacak olursak, iyi olmadı. Özelleştirdikten sonra maalesef tekel güçlerini iyi kullanmadılar. Doğru düzgün denetim yapamadı o şirketler üzerinde. Vatandaşlarımızı hizmet memnuniyeti sınırlı kaldı. Bunların olacağını baştan görseydik, belki o özelleştirmelerin hiç yapılmaması, devlette kalması daha iyi olacaktı diye düşünüyorum mesela. Ama şu var ki ülkenin genel yönetimiyle alakalı demokrasi, insan hakları, özgürlükler, rasyonel ekonomi yönetimi, ekonomide fırsat eşitliği, ekonomide sosyal adaletin sağlanması... Ama tüm bunlar 2001'de siyasete adım attığımda ne söylüyorsam bugün hala aynı şeyi söylüyorum."