Daha önce Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem (GPS) Mutabakat Metni’ni ve Anayasa değişiklik önerilerini Bilkent Otel’de kamuoyuna duyuran Altılı Masa, bu kez daha geniş katılım altında hükümet programı niteliğindeki Ortak Politikalar Mutabakat Metni’ni kamuyouna duyuruyor. 3 bin 100 kişilik salonda çok sayısa siyasetçi, demokratik kitle örgütleri ve meslek örgütleri temsilcileri yer aldı.

Öte yandan Altılı Masa'nın 'Ortak Politikalar Mutabakat Metni' kitapçık haline getirildi. Metinde "hukuk, kamu yönetimi, adalet ve yargı, şefaflık ve denetim, eğitim ve öğretim, yolsuzlukla mücadele, sosyal politikalar, dış politika, savunma, yenilikçilik, bilim, güvenlik ve göç politikaları, sektörel politikalar' gibi başlıklar yer alıyor. Metin 240 sayfadan oluşuyor.

Altı partinin genel başkanı salona geldi. Toplantıda Ortak Politikalar Mutabakat Metni’nin başlıklarına ilişkin videolara yer verildi.

'BU YÖNETİM ARTIK BİR BEKA SORUNU'

Altı partinin temsilcileri, Ortak Politikalar Mutabakat Metni’ni açıkladı:

oztrak-1

Kürsüye ilk olarak CHP Parti Sözcüsü ve Ekonomi Politikaları Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak çıktı.

Öztrak, şu ifadeleri kullandı:

  • Altı siyasi partinin mutfaklarında hazırlanan, devlet yönetiminde yaşanan kriz ortamından bizi çekip çıkaracak projeleri içeren Ortak Politikalar Mutabakat Metni'ni bugün milletimizle paylaşıyoruz. Kontrolsüz güç, güç değildir; felakettir. Milletimiz bunu adına Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi denen keyfi, kural tanımaz yönetim altında yaşayarak gördü. Bu yönetim devletimiz için artık bir beka sorunu oldu.
  • Millet İttifakı kuvvetler ayrılığını tesis eden, özgürlükçü, adil parlamenter sistem diyor. Onun için Millet İttifakı etkin, katılımcı yasama, istikrarlı, şeffaf, hesap verir yürütme, bağımsız ve tarafsız yargı diyor. Yasama reformuyla Meclis’in faaliyetlerine çoğulculuğu sağlayacak, yeni bir Meclis iç tüzüğü hazırlayacağız.
  • Yargı reformuyla, bağımsız ve tarafsız bir yargı için HSK'yı kaldıracağız. Yerine Hakimler Kurulu ve Savcılar Kurulu şeklinde iki kurul kuracağız. Adalet Bakanı ve müsteşarı Hakimler Kurulu'nda yer almayacak. Görevini kötüye kullanarak AİHM'in hak ihlaline yol açan savcılara neden oldukları zararın rücu edilmesini sağlayacağız.  Tutuklamanın istisna olması ilkesinin titizlikle uygulanması için gerekli tedbirleri alacağız. Savunma mesleğini anayasal güvenceye kavuşturacağız. 
  • Anayasa Mahkemesi üyeliklerine hülle yoluyla atama yapılmasını önleyeceğiz. Basın özgürlüğünü sağlayacağız. Cumhurbaşkanlığı bünyesindeki kurulları, ofisleri lağvedeceğiz, bunların görev ve yetkilerini ilgili bakanlıklara devredeceğiz. 

'MUHTARLIK TEMEL KANUNU'NU ÇIKARACAĞIZ'

  • Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nı Kadın, Aile ve Çocuk Bakanlığı olarak; Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanlığı'nı İklim, Çevre ve Orman Bakanlığı olarak, Ticaret Bakanlığı'nı Esnaf ve Ticaret Bakanlığı olarak yapılandıracağız. Hazine'yi Maliye Bakanlığı'ndan ayıracağız. Merkezi yönetimin yerel yönetimler üzerindeki vesayetine son vereceğiz. Seçimle gelenin seçimle gitmesini güvence altına alacağız. 
  • Muhtarlık Temel Kanunu'nu çıkaracağız. Kamuya personel alımında mülakat uygulamasına son vereceğiz. Liyakat ve eşitlik ilkelerini hakim kılacağız. Üst düzey görevlerdeki kadın yöneticilerin sayısını artıracağız. Rüşvet ve yolsuzluk suçlarında yargılama süreçlerini hızlandıracağız. Zaman aşımını kaldıracağız, bu suçları asla af kapsamına almayacağız. Yolsuzluktan elde edilen ve yurt dışına kaçırılan varlıkları ülkemize geri getirmek için Mal Varlıklarının Geri Alınması Ofisi'ni kuracağız. Pazarlık usulüyle yapılmış tüm ihaleleri geriye doğru tahkik edeceğiz. Ülkemizi gri liste ayıbından kurtaracağız. Vergi affı ve varlık barışlarının kara para aklanma aracı olarak kullanılmasını engelleyeceğiz. 

'CUMHURBAŞKANLIĞI'NI ÇANKAYA KÖŞKÜ'NE TAŞIYACAĞIZ'

canakci

Kürsüye çıkan ikinci isim ise DEVA Partisi Ekonomi Politikaları Başkanı İbrahim Çanakçı oldu.

Çanakçı, şu sözleri kullandı:

  • Cumhurbaşkanlığı'nı Çankaya Köşkü'ne taşıyacağız. Cumhurbaşkanlığı'na bağlı sarayları ve köşkleri halkın kullanımına açacağız. Kamu görevlilerinin birden fazla yerden maaş almasına son vereceğiz. Ülkemizin kaynaklarını Kanal İstanbul gibi rant projeleri yerine tarımsal sulama projeleri için kullanacağız.
  • Ucube sistem sonrasında yeniden gündeme gelen aşırı yoksulluğu sıfırlayacağız. Kamuoyunda 128 milyar dolar olarak bilinen arka kapı döviz satışlarındaki hukuksuzlukların takipçisi olacak, yeni dönemde rezerv yönetimini tam bir şeffaflık içinde yürüteceğiz.
  • Merkez Bankası'na fiyat ve finansal istikrarı sağlama dışında sorumluluklar yüklemeyeceğiz. Banka üst yönetiminin kendi kanunu dışında görevden alınmasını önleyeceğiz. Bankanın İstanbul'daki birimlerini en kısa sürede başkentimiz Ankara'ya geri taşıyacağız. Kamuoyunda 128 milyar dolar olarak bilinen arka kapı döviz satışlarındaki hukuksuzlukların takipçisi olacak, yeni dönemde rezerv yönetimini tam bir şeffaflık içinde yürüteceğiz. Kur korumalı mevduatta yeni hesap açmayacak, mevcut hesapları vadelerinin sonunda kapatacağız. 

  • İtibar gerekçesine sığınılarak yapılan tüm gereksiz harcamalara son vereceğiz. Cumhurbaşkanlığını Çankaya Köşkü'ne taşıyacağız. Cumhurbaşkanlığı'na bağlı sarayları ve köşkleri halkın kullanımına açacağız. Cumhurbaşkanlığı envanterindeki uçakları satıp yerine orman yangını söndürme uçakları alacağız. 

    'ÇOKLU MAAŞA SON VERECEĞİZ'

  • Hükümet bir yandan ülkemizin kaynaklarını şatafat ve gösteriş için israf ederken, diğer yandan oluşan kamu açıklarını ve hasarları halının altına süpürerek gizlemeye çalışmaktadır. Bu nedenle iktidara gelir gelmez, cumhurbaşkanına bağlı deneyimli denetim uzmanlarından oluşan durum ve hasar tespit komitesi oluşturacağız. 

  •  Kamu görevlilerinin birden fazla yerden maaş almasına son vereceğiz. Ülkemizin kaynaklarını Kanal İstanbul gibi rant projeleri yerine tarımsal sulama projeleri için kullanacağız. İşyeri kira ödemelerinde stopaj oranını sıfırlayacağız. 

'ÜNİVERSİTELERİN ARAŞTIRMA ŞARTLARINI İYİLEŞTİRECEĞİZ'

sahinalp

Çanakçı'nın ardından kürsüye çıkan isim Demokrat Parti (DP) Genel Başkan Yardımcısı Bülent Şahinalp oldu.

Şahinalp, şöyle konuştu:

  • Beyin göçünü engellemek ve tersine beyin göçünü gerçekleştirmek için eğitim sistemimizi özgürlükçü ve yenilikçi müfredatla donatacak, gerekli özgür düşünce ve çalışma ortamını oluşturacağız. 
  • Yetişmiş insan gücümüz için uygun ekonomik ve sosyal koşulları yaratacak, akademisyenlerin özlük haklarında ve gelirlerinde iyileştirmeler yapacak, yetişmiş insan gücümüzü şiddetin mağduru olmaktan çıkaracağız. Üniversitelerin araştırma şartlarını ve imkanlarını iyileştireceğiz. 
  • Yüksek lisans ve doktora programlarına devam eden öğrencilerin araştırma desteği ve burs imkanlarını artırarak, istihdam problemi yaşamadan eğitim hayatlarına devam etmelerini sağlayacağız. Kalkınma hamlemizin merkezine yenilikçi, yeşil ve dijital dönüşümü benimsemiş girişimlerimizi yerleştireceğiz. 

'YENİ BİR TURİZM KANUNU ÇIKARACAĞIZ'

bilgin

Şahinalp'in ardından kürsüye Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Feridun Bilgin çıktı.

Bilgin, şu ifadeleri kullandı:

  • Tarım Kanunu'nda öngörülmesine rağmen, bugüne kadar hiç uyulmayan tarımsal destekleri, gayrisafi millî hasılanın yüzde birinden az olamayacak şekilde verecek, havza bazlı, sürdürülebilir ve etkin bir biçimde uygulayacağız. Esnafımızın salgın sürecinde kullandığı kredilerin faizleri ile BAĞ-KUR ve vergi borçlarının faizlerini silecek, kalan anaparanın uygun vadede ödenmesini sağlayacağız.
  • Sanayi üretimi ve ihracatını ileri teknolojiye dayanan, yüksek katma değerli yapıya dönüştürecek, ihracatta yüksek teknoloji ürünlerinin payını yüzde 10’lara, orta-yüksek teknoloji yoğunluğunu yüzde 40’lara taşıyacağız.
  • Kanal İstanbul projesini göreve başladığımız gün iptal edecek, bugüne kadar yapılan iş ve işlemleri hukuki, ekonomik, ekolojik ve teknik olarak incelemeye alacağız. Atatürk Havalimanı'nı yeniden uçuşa uygun hale getireceğiz.

'ORMAN KANUNU'NDAKİ O MADDEYİ KALDIRACAĞIZ'

  • Kanal İstanbul projesini göreve başladığımız gün iptal edecek, bugüne kadar yapılan iş ve işlemleri hukuki, ekonomik, ekolojik ve teknik olarak incelemeye alacağız. Atatürk Havalimanı'nı yeniden uçuşa uygun hale getireceğiz.
  • Yeni termik santral yapmayacağız. Cumhurbaşkanı’na ormanlık alanın vasfını değiştirme yetkisi veren Orman Kanunu'ndaki maddeyi yürürlükten kaldıracağız. Orman köylülerinin gelirini artıracak alternatif geçim kaynakları oluşturacağız.
  • Şehircilik ve Afet Yönetimi Bakanlığı'nı kuracağız. Hem merkezi yönetimin hem de yerel yönetimlerin imar planı çalışmalarında ilgili tüm paydaşlara danışılması zorunluluğunu getireceğiz. İmar planları değişikliklerini parsel bazlı olmaktan çıkaracak, bölge bazlı hale getirecek; bölgede yaşayanların büyük kısmını etkileyecek projeleri halk oylamasına sunacağız. Kentsel dönüşüm yasası çıkaracak, deprem ve sel açısından en riskli bölgelerden başlamak üzere bir kentsel dönüşüm programını derhal uygulamaya koyacağız. 

'AÇLIĞI BU ÜLKENİN HAFIZASINDAN SİLECEĞİZ'

ozlale

İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ümit Özlale, Bilgin'in ardından kürsüye çıkan isim oldu.

Özlale, şu ifadeleri kullandı:

  • Bugün firavunlara bile taş çıkartan bir tek adam rejiminde, giderek derinleşen bir yoksulluğu hayatın her alanında görüyoruz. Bugün ülkemizde milyonlarca aç ve yoksul vatandaşımız var. Çocuklarımıza iyi eğitim aldıramıyoruz. Karınlarını doyuramıyoruz. Başımızı sokacak bir ev bulamıyoruz. İktidarın ise sanki gözleri var görmüyor, kulakları var işitmiyor.
  • Bırakın bu derinleşen yoksulluğu görmeyi, bizimle dalga geçiyor. Yoksulluğu, fırsat eşitsizliğini, açlığı bu ülkenin hafızasından sileceğiz. Kalkınmacı ve kapsayıcı bir anlayışla ülkemizi hak ettiği yere taşıyacağız. Önce çocuklar, onlar bizim her şeyimiz. 7 milyon yoksul çocuğumuz var. Bu çocuklar hayal kurmaları, oyun oynamaları gereken yaşta karınlarını doyurma kaygısı taşıyorlar. İşte biz bu çocuklarımıza çocukluklarını yaşamayı vadediyoruz. 
  • İlk projemiz, devlet okullarında okuyan bütün çocuklarımıza bedava kahvaltı ve öğle yemeği vereceğiz. İktidarımızda hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek, hiçbir anne ve baba çocuğunun cebine harçlık koyma kaygısı taşımayacak. Yoksul ailelerde bebeklere başta süt ve bebek maması olmak üzere gıda ve hijyen desteği vereceğiz. Ulusal ebeveynlik programını hayata geçireceğiz. Nasıl çocuk yetiştirileceğini bütün vatandaşlarımıza anlatacağız. Sokakta yaşamak zorunda bırakılan, dilendirilen bütün yavrularımızı koruma altına alacağız. 
  • Geliri belirli bir düzeyin altındaki ailelere insan onuruna yakışır bir gelir desteği vereceğiz, bu desteği de hanedeki kadının hesabına yatıracağız. Vatandaşın ihtiyacı olduğunu ispatlamak zorunda kalmayacağı, hak temelli bir sistem kuracağız. Bugün Türkiye artık kayıtdışı cenneti. Düzensiz göçle, bilerek hendek ülke haline getirdikleri ülkemizde çalışma hayatı oldukça kuralsız. Bugün nüfusumuzun sadece 3'te 1'i çalışıyor. Her 4 çalışandan biri güvencesiz. Kayıtlı çalışanların yarısı asgari ücret alıyor. Biz bu düzeni değiştireceğiz. 

'İKTİDARIMIZDA ÇETE LİDERLERİYLE ÇEKTİREN BIR İÇİŞLERI BAKANI OLMAYACAK'

  • Artık ülkemizde kaçak yabancı işçi çalışmayacak. Türkiye'yi yol geçen hanına dönüştüren rejimi yeniden düzelteceğiz. Çocuk işçi çalıştırılmasına kesinlikle müsaade etmeyeceğiz. İşsizlik Sigorta Fonu'nun amaç dışı kullanılmasının önüne geçeceğiz. Sayın Erdoğan'ın beton sevdasına rağmen vatandaş ne ev alabiliyor ne kirasını ödeyebiliyor. Biz ülkemizin konut sorununu da çözeceğiz. TOKİ asıl görevine geri dönüp sadece sosyal konut üretecek. Bu sosyal konutlarda dar gelirli aileler, peşin para vermeden kira öder gibi konut sahibi olacak. 
  • Üniversite öğrencilerimizin barınma sorununu çözeceğiz. Öğrencilerimizi ne olduğu belirsiz vakıfların, derneklerin yurtlarında kalmaya mecbur bırakmayacağız. Bu ülkenin vatandaşlığı çok kıymetlidir, çok değerlidir. Yabancıların gayrimenkul alarak vatandaş olmalarının önüne geçeceğiz. 
  • Yurda dönüş projesi başlatarak ülkemizin sağlık personeli ihtiyacını mutlaka gidereceğiz. Sağlık personeli sayısını ve çeşitliliğini artırarak Aile Sağlık Merkezleri'nin hizmet kapasitesini güçlendireceğiz. Türkiye'de artık bir ilaç krizi yaşanmayacak, ilaç krizine son vereceğiz. İktidarımızda çete liderleriyle boy boy fotoğraf çektiren bir İçişleri Bakanı olmayacak.
  • Kadın, Aile ve Çocuk Bakanlığı'nı kuruyoruz. Bütün uluslararası sözleşmelere geri dönüyoruz çünkü biliyoruz ki İstanbul Sözleşmesi yaşatır. Gençler, sizlerin süfli heveslerinizin olmadığını çok iyi biliyoruz, o şahsın süfli heveslerinden çekiyoruz. 'Aç telefonunu göster' terörüne maruz kaldığınızın, 'Sen hatırlamazsın' diyerek sizlere yalan söylendiğinin farkındayız. Size seçeneksizliği demokrasi diye sundular.

'DIŞİŞLERI BAKANLIĞI ELEMAN ALIMINI LİYAKATE DAYALI BİR SINAV SİSTEMİYLE YAPACAĞIZ'

tekir

Özlale'nin ardından kürsüye Saadet Partisi Ekonomi ve Sosyal İşler Başkanı Prof. Dr. Sabri Tekir çıktı.

Tekir, şöyle konuştu:

  • Dış politikamızın geleneksel bir şiarı vardır, geleneksel bir prensibi vardır. Bu prensip adeta dış politikamızda mihenk taşı oluşturmuştur; 'yurtta barış cihanda barış'. Her açıdan milli olan dış politikada asla iç siyasi hesaplara ve ideolojik yaklaşımlara dayalı uygulamalara meydan vermeyeceğiz. 
  • Dışişleri Bakanlığı eleman alımını, objektif, güvenilir, siyasi tercihlerden uzak, liyakate dayalı, kapsamlı bir sınav sistemiyle yapacağız. Yurt dışında yaşayan vatandaşlarımız ve onların oluşturdukları sivil toplum kuruluşları, esasen Türkiye'nin yumuşak gücünü oluşturmaktadır. Onların kamu diplomasisinin bir unsuru haline getireceğiz. 
  • Avrupa Birliği'ne tam üyelik hedefimiz doğrultusunda bu anlamdaki sürecin ilgili ülkelerle ve ilgili kurumlarla diyalog, adalet ve eşitlik çerçevesinde tamamlanması için çalışacağız. 2014 geri kabul anlaşması ile 18 Mart 2016 mutabakatını gözden geçireceğiz. Türkiye ile Avrupa Birliği'nin sığınmacılar konusunda ortak sorumluluk ve külfet paylaşımını sağlamaya çalışacağız. 
  • Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne ve konseyin diğer hukuki belgelerine uyum sağlayacak, AİHM kararlarını uygulayacağız. NATO bünyesindeki katkılarımızı rasyonel bir zeminde ve ulusal çıkarlarımızı gözetecek şekilde sürdüreceğiz. 
  • Ortadoğu bölgesindeki ülkelerin bağımsızlık, egemenlik ve toprak bütünlüklerine saygılı olacağız. Bu ülkelerin içişlerine karışmayacak, aralarındaki sorunlarda taraf tutan bir ülke değil, çözümleri kolaylaştıran bir ülke olacağız. Milli Savunma Bakanlığı'nın teşkilat yapısını gözden geçireceğiz. Kuvvet komutanlıklarını tekrar Genelkurmay Başkanlığı'na bağlayacağız.