Son yılların en tartışmalı konularından birisi de öğretmen atamaları. Her sene on binlerce öğretmenin fakültelerden mezun olmasına karşın atanamamaları öğretmenlerin en büyük sorunlarından birisi olarak biliniyor. Son seçimlerden önce mülakatın kaldırılacağı vaat edilse de bu vaat yerine getirilmedi.
KPSS sınavlarında derece yapan öğretmenler ya çok düşük ücretler karşılığında ücretli öğretmenlik yapıyor ya da market, inşaat gibi kısa dönemli işlerde çalışarak hayatlarını idame ettirmeye çalışıyor.
Yaşadıkları bu sorun karşısında seslerini duyurmak ve hükümeti harekete geçirmek isteyen öğretmenler bugün Ankara'da bir araya geldi. Ulus meydanında yaşadıkları haksızlıkları haykıran öğretmenlerden Hilal Hızarcı'nın sözleri ise hayli dikkat çekti. Hızarcı çocuğunun gözlerine bakarak bir yere gelineceğini anlatamadığını ve saçlarının tutam tutam ağardığını ifade etti.
Devletin sık sık değişen eğitim planına da isyan eden Hızarcı, "Devletimizin bir yıllık eğitim planı nedir, ben bunu bilmek istiyorum!" ifadelerini kullandı. Ulus meydanında açıklama yapan öğretmenlerden Hızarcı'nın açıklamaları şu şekilde oldu:
Ben alanımda 43. oldum. Ben bu başarıyla çok gurur duydum. Sonucum elime geldiğinde, benim oğlum gözlerimin içine bakarak, "Anne, sen çok başarılı bir öğretmensin. Saatlerce çalıştın. Bak, bu devlet seni almayacaksa kimi alsın?" dedi. Biz gözyaşlarıyla karşıladık bunu. Benim oğlum, eşim, çok büyük fedakarlıklar yaptı. Ben bir yıl boyunca ailemle doğru düzgün görüşmedim. Dedim ki, bu devlet 50 tane öğretmen alacaksa, ben onların içinde yer almalıyım. Aldılar, evet. 43. oldum. Kaç tane alıyorlar biliyor musunuz? 29.
"SAYIYI ÖĞRENDİĞİMDE EŞİM, OĞLUM DONAKALDIK"
Bu sayıyı öğrendiğimde eşim, oğlum donakaldık. Üç saat masanın başından kalkamadım. Benim annem, annem öğretmen okulunu kazanmış, o zaman gönderememişler. En büyük hayali benim öğretmen olmamdı. Bana bir türlü nasip olmadı. Söyleyin şimdi, benim ne yapmam lazım? Elimden gelen her şeyi yaptım. Gece gündüz çalıştım. Sabah erkenden kalktım. İnsanlar 8'de kalkıyorsa ben 6'da kalktım. Bu benim bir rotamdı, bir hedefimdi. Öyle bir kalkıp girip çalışıyordum ki artık gözlerim dayanmıyordu. Benim eşim memur ve sabahlara kadar bana soru okudu. Ben daha o soruyu okurken sorunun cevabını veriyordum. Söyleyin şimdi, aradıkları gerçekten nitelikli öğretmen mi? Ben 2022'de atanan 1839 edebiyat öğretmeninden ne farkım var benim? Söyler misiniz?
"SENİN TANIDIĞIN YOK, SEN ATANAMAZSIN"
Ben neden başarılı olamıyorum? Tarihin bu ataması neden bize denk geldi? Bizler bunu neden bilmiyoruz? Bizlere yapılan bir plan neden önceden söylenmedi? Bizler bu yola baş koyduk. Elimizden gelen her şeyi yaptık. Atanmak için üç tane sınava girdik. Sorularımız değişti. Birçok olumsuzlukla mücadele ettik. Ben duymadım biliyor musunuz? İnsanlar bana ne dedi? "Senin tanıdığın yok, sen atanamazsın," dediler. Ben dedim ki, eğer gerçekten uğraşırsam, en yüksek puanı alırsam ben atanırım dedim. İnsanlar başararak bir yerlere gelebileceğime inanmıyordu. Ben dedim ki, ben çalışırım, başarırım dedim ve 88.743 puan aldım. Ben atanamadım değil, ben atanmadım.
"BİZLER BUNU KABUL ETMİYORUZ"
Bizler bunu kabul etmiyoruz. Hiçbirimiz kabul etmiyoruz. Mağdur edilen 72 branş bunu kabul etmiyor. Çünkü biliyor musunuz? Bunu kimse bilmiyor. Ben bu puanla 22 yıl yapılan KPSS sınavında evimin önündeki okula atanabiliyorum, biliyor musunuz? Ama şu an atanamıyorum. Çünkü 29 kontenjan verildi. Eğer bizler alınmayacaksak bunu neden önceden bilmiyoruz?
"DEVLETİMİZİN BİR YILLIK EĞİTİM PLANI NEDİR?"
Devletin, devletimizin bir yıllık eğitim planı nedir? Ben bunu bilmek istiyorum, duymak istiyorum. Bana deselerdi ki, sizden iki basamaklı sayılarda alım yapacağız, ben çalışmayıp seçim yılını beklerdim. İki yıl beklerdim. Ama artık bizim ne dermanımız, ne gücümüz kaldı. Alabileceğimiz en yüksek puanları aldık zaten. Beş ay önce bizden atama yapıldı. 796 tane atama yapıldı. Söyleyin, ben o 796 öğretmenden başarısız mıyım?
"İLK 100'E GİRMEK NE DEMEK BİLİYOR MUSUNUZ?"
Eğer, eğer almak istedikleri nitelikli öğretmen ise, ben burada hazır bekliyorum. Arkadaşlarım da, hepimiz hazır bekliyoruz. Bizler ilk 100'e girmek ne demek biliyor musunuz? Saçlarım ağardı benim. Saçlarımda hiç beyaz yokken tutam tutam saçlarım ağardı. Gece gündüz çalıştım. Hiç pes etmedim. Gözlerim izin vermediğinde yanımdakilerden yardım aldım.
"BİZDEN SONRA GELECEKLER İÇİN DE ENDİŞELİYİZ"
Bu emeklerin hiçbiri yok sayılamaz. Eğer iyi insan, başarılı insan ödüllendirilemeyecekse, bu dünyaya kötüler mi hakim olsun? Bizim emeğimizin karşılığını kim verecek? Bizler artık öğrenmek istiyoruz. Madem eksik yoktu, madem atama yapılmayacaktı, bunlar söylenmeliydi ve gerçekten bu bölümler kapatılmalı. Bizler sadece kendimiz için değil, bizden sonra gelecekler için de endişeliyiz. Ben çocuğuma, onun gözlerinin içine bakarak bir yerlere gelebileceğini anlatamıyorum.