CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

“ÖNCE ÖZÜR DİLEMELİ…”

Erdoğan tarafından açıklanan İnsan Hakları Eylem Planı’nı değerlendiren Altay, “Bence eğer bir şey yapılacaksa şöyle yapılması lazım, işe şöyle başlayabilir sayın Erdoğan; Boğaziçili öğrencilerimizden özür dileyerek bir beyaz sayfa açabilir. Bence Cumartesi Anneleri’nden, coplattığı Cumartesi Anneleri’nden özür dileyerek Erdoğan bu işe başlayabilir. Bence, tekmelettiği Soma maden işçisinden özür dileyerek bu işe başlayabilir. Topluma hedef gösterdiği Ayşe Buğra hocamızdan özür dileyerek bu işe başlayabilir Erdoğan. Müjdat Gezen ve Metin Akpınar’dan özür dileyerek bu işe başlayabilir Erdoğan. Sonra da çıkar toplumun karşısına der ki, ‘ey Türk milleti, ben bundan sonra Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına uyacağım, uyulmasını tavsiye edeceğim’ der, demeli” dedi.

“BRUNSON’U BIRAKIRKEN KAVALA'YI NİÇİN BIRAKMADIĞINI TOPLUMA İZAH ETMELİ”

Altay, açıklamasını şöyle sürdürdü:

*Anayasa Mahkemesi kararına uymayan ilk derece mahkemesine bir laf etmeli. 

*Sonra Trump için Rahip Brunson’ı bırakırken, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararına rağmen Osman Kavala’yı niçin bırakmadığını topluma izah etmeli. 

*Ya da demeli ki, ‘oldu bitti. Hırsım, aklımın önüne geçti. Olmamalıydı’ demeli Erdoğan. 

*Ve cezaevindeki gazetecilerden, siyasetçilerden, akademisyenlerle ilgili uzun tutukluluk hatta iddianamesi hazırlanmadan hapse koydukları insanların çıkması, özgürlüğüne kavuşması gerektiğini söylemeli Erdoğan. 

*Ve sonuçta da Erdoğan, Anayasaya gölge etmemeli. Meclis’e baskı yapmamalı. Yargıya talimat vermemeli. İnsanların yaşam tarzına karışmamalı. 

*Toplumu bölmemeli. Devleti çürütmemeli. Bunlar olursa hiç yeni bir yazılı metne gerek kalmadan, yeni kanun çıkarmadan, yeni bir Anayasa yapmadan bile bu toplum biraz huzur bulur. İnsanlar biraz nefes alır.