Kayseri Şeker Mahallesi’nde 19 Ocak 2025’te 27 yaşındaki sözleşmeli er Fehmi Demirkollu tarafından başına bir el ateş edilerek öldürülen 17 yaşındaki Yağmur Çoban cinayeti davası başlıyor.
İddianamede, ifadesine yer verilen anne Tuba Yağmur Baktır, kızı Yağmur Çoban’ın üç yıl kadar önce, 14 yaşındayken Fehmi Demirkollu ile tanışıp arkadaş olduğunu, Hatay’da sözleşmeli er olarak görev yapan Demirkollu ile kızının ciddi düşündüğünü söylediklerini bu nedenle Demirkollu ile kendisinin de tanıştığını aktardı. Kızı ile Demirkollu'nun sürekli kıskançlık sebebiyle tartıştıklarını belirten annenin ifadesinde şunları söylediği öğrenildi:
"Kızım Fehmi’den ayrılmak istiyordu"
"Fehmi’nin iki ayda bir izin için Kayseri’ye geldiğini, Kayseri’de bulunmadığı zamanlarda ise kardeşi Yusuf Demirkollu’yu göndererek evi takip ettirdiğini biliyorum. Bir keresinde kızımın, Burak isimli bir arkadaşının motoruna binmesi sebebiyle Fehmi üzerlerine araba sürmüş ve kızımın yaralanmasına sebep olmuştu. Ancak kızım o olayla ilgili şikayetçi olmamıştı. Son 5-6 aydır kızım Fehmi’den ayrılmak istiyordu. Ancak Fehmi, ‘Öyle bir şey olursa bütün sevdiklerini elinden alırım’ diyerek onu tehdit ediyordu. Bu duruma bizzat şahit oldum. 18 Ocak 2025 günü saat 15.00 sıralarında Fehmi eve gelerek kızımı aldı. Akşamüstü kızım Yağmur beni ağlayarak aradı. Ne olduğunu sorduğumda Fehmi ile tartıştıklarını söyledi, ‘Sonra konuşalım’ dedi. Daha sonra birlikte Anafartalar Mahallesi’ndeki bir arkadaşlarına yemeğe gitmişler. Gece saat 00.00 sıralarında eve döndüler. Eve geldikten sonra Fehmi sürekli Yağmur’u telefonla aramaya ve tartışmaya başladı. Sürekli ‘Aşağıya in, konuşacağız’ diyerek çağırıyordu. Bu sırada Yağmur bana, ‘Anne karnım ağrıyor, hastaneye gidelim’ dedi. Hastaneye gittik. Yolda Fehmi aramaya devam etti. Yağmur ise Fehmi’yi meşgule attı. Son aramasına cevap verdiğinde Fehmi, ‘Kapıyı neden açmıyorsun, ayakkabın kapıda’ dedi. Ardından Fehmi evin kapısına gelip kapıyı yumrukladı. Bu sebeple diğer kızım Erva korktu ve kapıyı açmadık. Bu yüzden hastanede tedavi olmadan geri döndük. Gece saat 02.00 sıralarında Fehmi tekrar kızımı aramaya başladı. Kızım, ‘Anne, Fehmi’ye yüzüğünü verip ayrılacağım’ diyerek evden ayrıldı. Yaklaşık yarım saat sonra kızımı aradım. Telefona çıktığında Fehmi’ye, ‘Sana kızımı vermeyeceğim, benim sana verecek kızım yok’ dedim. Kızım ise ağlayarak, ‘Anne, Fehmi’yi zor zapt ediyorum’ dedi. Karakola gitmek için evden çıktığım sırada Fehmi Demirkollu beni arayarak ‘Abla yetiş!’ diye bağırdı. Siteden çıkıp sokağa döndüğümde kızımın yerde yattığını, Fehmi’nin de başında olduğunu gördüm. Fehmi’ye saldırarak ‘Kızıma ne yaptın?’ diye bağırdım. O sırada kızım hala nefes alıyordu, kafasını kaldırdı ve bana gülümsedi. Sonra boynu yere düştü. Hemen ambulans çağırdık. Fehmi’ye tekrar ‘Kızıma ne yaptın?’ diye sordum, hiçbir cevap vermedi. Tabancayı otomobilin sağ arka tekerinin arkasında gördüm. Fehmi’nin başkasına zarar vermemesi için silahı otomobile koydum. Daha sonra Fehmi gözaltına alındı. Kızım tabanca kullanmasını bilmezdi, psikolojik bir rahatsızlığı da yoktu. Telefonda en son konuştuğumuzda bana, ‘Fehmi’yi zor zapt ediyorum, Fehmi çıldırdı’ demişti. Fehmi Demirkollu’dan şikayetçiyim."
Sanığın iddiası: "Yağmur intihar etti”
Tutuklu sanık Fehmi Demirkollu’nun ise alınan ifadesinde şunları aktardığı öğrenildi:
“Yağmur ile 3 yıldır arkadaşız ve nişan hazırlığındaydık. Suça konu ruhsatsız tabanca bana aittir. Olay günü gündüz vakti Yağmur ile birlikteydik. Daha sonra ondan, Instagram’da bir erkek şahsı takipten çıkarmasını istedim. Bunun üzerine tartışmaya başladık. Tartışmanın ardından ona, “Seni annen ya da Instagram’da takip ettiğin o erkek alsın” dedim. Bunun üzerine Yağmur evden çıktı. Gece saat 01.30 sıralarında Yağmur’un evine gittim. Aramızdaki sorunu çözüp sarıldık. Daha sonra annesi aradı ve ‘Seni bir daha görmek istemiyorum’ dedi. Yağmur, arabadan inip annesiyle bu konuyu konuşmak istedi. Bana, ‘Ben hep sizin aranızda kalıyorum, canıma kıyacağım’ derdi. Olay günü annesinin Yağmur’un çok üzerine gittiğini, bu sebeple de Yağmur’un intihar ettiğini düşünüyorum. Yağmur, arabada silahın nerede olduğunu biliyordu. Köyde silah atışı konusunda ona bilgi vermiştim. Ancak arabadan inerken elinde silah görmedim. Arabadan indikten sonra gördüm. Müdahale etmeye çalıştım ama kurşun önce elime geldi, sonra Yağmur’un çenesine girdi. Koşup silahı tuttum ve olanlar böyle gerçekleşti. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Yağmur intihar etmiştir."
Yağmur’un yaşına ve arkadaşlarının beyanına ve rağmen savcılık, "cinayet var, istismar yok" dedi
Bu arada, 27 yaşındaki sözleşmeli er Demirkollu ile 14 yaşından bu yana arkadaş olan ve 17 yaşında katledilen Yağmur Çoban’ın arkadaşları, Demirkollu’nun kendisine cinsel saldırıda bulunduğuna yönelik anlatımları olduğunu söyledi. Ancak savcılık, şahısların telefonlarında bulunan cinsel içerikli video kayıtlarında, ilişkinin rıza kapsamında gerçekleştiğini iddia etti. Savcılık, iddianamede şu ifadelere yer verdi:
“Dijital materyal incelemesi raporundaki video görüntüleri dikkate alındığında, söz konusu eyleme yönelik herhangi bir bulgu tespit edilememiş, rizai ilişkiler söz konusu olduğu anlaşıldığından cinsel istismar yönünden soruşturma genişletilmemiştir.”
Cinayet için ağırlaştırılmış müebbet istendi
Savcılık iddianamede, annenin beyanlarını, Yağmur ile Demirkollu arasındaki mesaj kayıtlarını, eylemde kullanılan ruhsatsız silahı, Yağmur Çoban’ın 18 yaşından küçük olması ve silah kullanmayı bilmesinin mümkün olmadığı hususlarını dikkate alarak, Demirkollu hakkında, "18 yaşından küçük olan çocuğa ve kadına karşı kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istedi. İlk duruşma, 19 Ağustos Kayseri Adliyesi 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecek.
