Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Şule Yüksel Şenler Vakfı Hizmet Binası Açılış Töreni'ne katıldı.

Erdoğan, "Kamu kurumlarında başörtülü kadınlarımızın hiçbir baskıya uğramadan çalışabilmesinin önünü açtık. Allah'a hamdolsun artık başörtülü valimiz, savcımız, doktorumuz da var. İmam hatip okullarına ve meslek liselerinde katsayı zulmünü kaldırdık. Kur'an-ı kerimi seçmeli ders olarak okutulmasına imkan sağladık. Darbe dönemi düzenlemelerini tarihe gödük. Hiçbir insanımızın inancından, saçından, sakalından ötekileştirilmediği bir huzur zeminini tesis ettik" ifadelerini kullandı. 

'KAMUSAL ALANDA VAR OLMA'

Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları şöyle:

"Şule Yüksel Şenler, eserleri, kitapları ve destansı mücadelesiyle iz bıraktı. Öyle insanlar vardır ki bize fener olurlar, var oluş gayemizi hatırlatırlar. İnsanı insan yapan yüce değerleri görürüz. Vakfımızın kapıları, genç kızlarımız başta olmak üzere tüm kadınlarımıza ve vatandaşlarımıza sonuna kadar açıktır.

Merhum Şule Yüksel Şenler’i çağdaşlarından ayıran en önemli vasfı kendini gazete köşelerine ve kitap sayfalarına hapsetmemesiydi. Şule Yüksel Şenler, kadınlarımıza kamusal alanda var olabilmenin yolunu açmıştır. Burası merhum Şule ablamızın ömrünü adadığı aklıselim, kalbiselim, zevkiselim nesillerin yetiştiği bir ocak görevi görecektir.

'HİÇBİR İNSANIMIZIN ÖTEKİLEŞTİRİLMEDİĞİ...'

Kamu kurumlarında başörtülü kadınlarımızın hiçbir baskıya uğramadan çalışabilmesinin önünü açtık. Allah'a hamdolsun artık başörtülü valimiz, savcımız, doktorumuz da var. İmam hatip okullarına ve meslek liselerinde katsayı zulmünü kaldırdık. Kur'an-ı kerimi seçmeli ders olarak okutulmasına imkan sağladık. Darbe dönemi düzenlemelerini tarihe gödük. Hiçbir insanımızın inancından, saçından, sakalından ötekileştirilmediği bir huzur zeminini tesis ettik.

Genç kızlarımız başörtüleriyle devletin her kademesinde görev yapabiliyor. Siyasi görüşüyle meslek hayatı arasında hiç kimse bir zorbalığa maruz kalmıyor. Kısa süre önce Meclis'in takdirine sunulan Anayasa değişikliği teklifiyle artık hiç kimse sosyal medya üzerinden bir gece yarısı eski yaraları deşmeye cesaret edemeyecektir. Artık kimse ikna odası utancını yaşatamayacaktır. Bunu Anayasa zeminine oturtalım dedik, arkadaşlarımız ziyarete gitti. Ama hanımefendiler ve beyefendiler kabul etmediler.

Özgürlük kılıfı altında aile müessesesinin yok edilmesine asla rıza göstermeyeceğiz. Sapkınlık virüsünün millet varlığımızı daha fazla zehirlemesinin önüne set çekmek istiyoruz. Anayasa değişikliği teklifine hiçbir milletvekilimizin hayır demeyeceğine inanıyorum. Temennimiz 400'ün üzerinde oyla kadınlarımızın beklentilerine cevap vermesidir. Böyle bir meselede altını çizerek söylüyorum, ipe un serilmesini ne millet, ne de kadınlarımız affedecektir."