Ankara merkezli 29 ilde düzenlenen ve 29 şüphelinin tutuklandığı 'Demir Yumruk' soruşturması kapsamında 3'üncü dava, 136 şüphelinin bulunduğu Melih Karabacak grubuna açıldı. İddianamede, Karabacak'ın da arasında bulunduğu 5 örgüt yöneticisi için 'suç örgütü kurmak' ve 'suç örgütü kapsamında zincirleme şekilde kamu kurumlarına yönelik dolandırıcılık’ suçlarından 14 yıldan 43 yıla kadar, diğer şüpheliler hakkında ise 2 yıldan 39 yıla kadar değişen yıllarda hapis cezası talep edildi. Soruşturma kapsamında daha önce 17 kişinin bulunduğu Erol Eşrefoğlu ile 46 kişinin bulunduğu Hüseyin Eryılmaz grubuna dava açılmıştı.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında 3 ayrı suç örgütüne yönelik 29 ilde düzenlenen 'Demir Yumruk' operasyonunu kapsamında gözaltına alınan şüphelilerden aralarında Erol Eşrefoğlu (Evcil), Hüseyin Eryılmaz ve Melih Karabacak'ın da bulunduğu 29 kişi tutuklandı. Şüphelilerden bazıları itiraz üzerine daha sonra serbest bırakıldı. Savcılık, 3 ayrı gruba ayırdığı soruşturmada önce aralarında Erol Eşrefoğlu'nun (Evcil) da bulunduğu 17 kişi hakkında, daha sonra da aralarında Hüseyin Eryılmaz'ın da bulunduğu 46 kişi hakkında dava açtı.

KARABACAK GRUBUNA YÖNELİK YÜRÜTÜLEN SORUŞTURMA DA TAMAMLANDI

Soruşturma kapsamında 136 kişinin bulunduğu Melih Karabacak grubuna yönelik çalışma tamamlanarak dava açıldı. İddianamede, suç örgütünün Melih Karabacak tarafından kurulduğu; Fatih Öztürk, Eşref Şahin, Zübeyr Yiğit ile Murat Yeşilaş’ın yönetici konumunda oldukları, örgüt üyesi olduğu tespiti yapılan 111 kişinin yöneticilerin talimatları doğrultusunda hareket ettikleri belirtildi. Diğer şüphelilerin örgüte yardım eden kişi pozisyonunda oldukları aktarılan iddianamede, "Örgüt, Melih Karabacak'ın koordinesinde mali tablolarında açığı bulunan firmalara ulaşarak mal, hizmet satışı ve ticari faaliyet olmaksızın komisyon karşılığında sahte fatura düzenleme, 'kapama' ve 'giydirme' işlemi yaptırmak için talepte bulundukları, bu doğrultuda örgüt lider yardımcısı Fatih Öztürk'e bağlı olarak kurulan ve arka planda yönetilen paravan şirketlerin yaklaşık 2 yıl içerisinde faaliyetlerinin fesih, terk ve kapatma işlemlerinin yapılarak pasif hale getirildiği, daha sonrasında başka şahıslar adına paravan şirketlerin kurularak örgütün amacına yönelik faaliyetlerinin devam ettirildiği tespit edilmiştir" denildi.

İddianamede, Melih Karabacak'ın çok ön plana çıkmadan tüm usulsüz işlemleri yardımcısı Fatih Öztürk üzerinden yürüttüğü, örgüt yöneticisi Murat Yeşilbaş'ın çeklerin ciro silsile işlemlerinin yapılmasını, çeklerin karşılığı olan paraları bankalardan çekilmesi için örgüt üyesi olan kuryelere gerekli talimatların verdiği belirtildi.

SAHTE FATURA SATAN ŞİRKETLER KDV İADESİNDE HAKSIZ KAZANÇ ELDE ETTİ

İddianamede, örgütün demir çelik sektöründe gerçekte ticari bir alım olmamasına rağmen gerçek bir ticaret varmış gibi tanzim edilen sahte faturalar düzenlendiği; sahte faturaların komisyon karşılığında satıldığı, hileli hareketin ortaya çıkmaması amacıyla gerçek bir ticari ilişkinin var olduğu izlenimi verilebilmesi için çek keşide edildiği aktarıldı. Çekin, suç örgütü yöneticilerinin emir ve talimatları doğrultusunda keşideciden teslim alındığı ve örgüt üyesi kuryeler tarafından arka yüzlerinin belli bir sistematik izlenerek ciro edildiği; son cironun da kuryeler tarafından yapıldığı ve bankalardan tahsil edildiği belirtildi. Bu yolla, sahte fatura satan şirketin KDV iadesinden kaynaklı haksız menfaat temin ettiği; gerçek bir ticaret olmaksızın gerçekleştirilen hileli hareketler neticesinde KDV iadesi yapan kamunun aktif kısmının eksildiği aktarılan iddianamede, örgütü bu şekilde kamu kurum ve kuruluşlarının zararına olarak dolandırıcılık suçunu işlediği aktarıldı.

KAMU, ZARARA UĞRATILDI

İddianamede, adı geçen firmaların şüpheli kişilerce organizasyon kapsamında demir çelik sektöründe paravan olarak ve gerçekte sahte fatura düzenlemek amacıyla kurulan şirketler olduğu aktarıldı. Bu sayede, aralarında ticaret varmış gibi alışveriş yapan firmaların aralarındaki sözde cari hesapları kapatmak amacıyla sahte fatura satan firmadan çek aldıkları, bu çeklerin de örgüt üyesi kuryeler tarafından organizasyonu yönetenlerden aldıkları silsile bilgileri ile cirolandıkları aktarıldı. Çeklerin bankalardan nakit olarak tahsil edilerek, çekin sahibi olan şirkete paranın verildiği, bu yöntemle örgütün yüklü miktarda haksız kazanç elde ederek, kamuyu zarara uğrattıkları bildirildi.

ÖRGÜT YÖNETİCİLERİNE 43 YILA KADAR HAPİS

İddianamede, örgüt yöneticileri Melih Karabacak, Fatih Öztürk, Eşref Şahin, Zübeyr Yiğit ve Murat Yeşilaş'ın, 'suç örgütü kurmak' ve 'suç örgütü kapsamında zincirleme şekilde kamu kurumlarına yönelik dolandırıcılık' suçlarından 14 yıldan 43 yıla kadar, 62 kişi hakkında 'suç örgütüne üye olmak' ve 'kamu kurumlarına yönelik dolandırıcılık' suçlarından 12 yıldan 39 yıla kadar; 20 kişi hakkında 'dolandırıcılık' suçundan 10 yıldan 35 yıla kadar; 49 kişi hakkında ise 'suç örgütüne üye olmak' suçundan 2 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası istendi. İddianame Ankara 35'nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilerek 136 kişi hakkında dava açıldı. (DHA)