2022’nin Ekim-Kasım döneminde 18,50 ile 18,60 arasındaki dar aralıkta hareket eden dolar/TL’de, aralık ayından itibaren başlayan “kuruş kuruş artış” dönemi devam ediyor.

Mart ayını 19,18, nisan aynın ilk işlem gününü 19,21 seviyesinde kapatan kur, bugün 19,22 seviyesinden işlem görüyor.

Kurda son dönemde günlük bir ya da birkaç kuruşluk artışlar dikkat çekiyor.

MERKEZ BANKASI HAFİF YÜKSELİŞE İZİN VERİYOR


Uzmanlar, döviz piyasasında ana alıcı ve satıcının Merkez Bankası (TCMB) olduğuna, uzun süredir kurun seviyesinin serbest piyasada belirlenmediğine ve kağıt üzerinde “dalgalı kur rejimi” uygulanıyor denilse de gerçekte “yönetilen kur” rejiminin yürürlükte olduğuna işaret ediyor.

Sardis Research Danışmanlık kurucusu ve stratejist Evren Kırıkoğlu, cari açık, rezerv ve ihracatı düşünerek TCMB’nin kurda son dönemde kontrollü hafif artışlara izin verdiğini, dolar kurunun 14 Mayıs’taki seçime kadar 20’ye dayanmasını beklediğini dile getirdi.

TCMB'nin brüt rezervi 2 şubat-10 mart döneminde yüksek cari açık etkisiyle toplamda 9,7 milyar dolar azalmış, 11-17 Mart haftasında ise Suudi Arabistan ve diğer ülkelerden alınan borçla yükseldikten sonra bir sonraki hafta tekrar düşüşe geçmişti.

Uygulanan politikalarda kur, kredi, mevduat ve Hazine tahvillerinde yön kamu tarafından belirleniyor. Ekonomi yönetimi seçim öncesinde kur istikrarına odaklanırken, ihracatçılar “dış ticarette rekabet avantajı” gerekçesiyle TL’de değer kaybına izin verilmesini talep ediyor.

Mevcut politikalarla dolar/TL’nin kamu tarafından seçim öncesinde olması gerektiğinden daha aşağıda fiyatlandığı ve TL’nin değer kaybetmesi gerektiğine ilişkin artan görüşler dövize ilgiyi artırıyor.

DÖVİZ KURUNDA SEÇİM SEFERBERLİĞİ


TCMB, seçim öncesinde döviz üzerinde yüksek cari açık kaynaklı olarak artan baskıyı hafifletmek için kur korumalı mevduat (KKM) uygulamasında faiz sınırını kaldırıp vade sınırını da 1 aya düşürmüştü.

Bankacılar bazı bankaların TL cinsi bireyseller için açılan KKM’de yüzde 20 ya da biraz üzerinde faiz sunmaya başladıklarını, bazı bankaların ise henüz başlamadığını söylediler.

KKM’yi teşvik eden adımlar ve artan mevduat faizleri ise Borsa İstanbul’a negatif olarak yansıdı.

TCMB ayrıca, şirketlerin döviz alımlara sıkı markaj uygularken, döviz fazlası olan şirketlerin ucuz krediye erişimini engelleyecek adımlar atıyor.

Öte yandan, bankacılık sektöründe mevduatın yüzde 60’ının TL cinsi olması hedefi bulunurken bu orana ulaşamayan bankalar için ise tahvil tutma yükümlülükleri bulunuyor.

Sektör kur koruması sunan ve sınır kaldırılmadan önce yüzde 11,5 getirisi olan TL cinsi bireysel KKM’de sektör ortalamasının daha yüksek bir seviyede oluşmasını bekliyor.

Bilançosuna göre tahvil yükümlülüklerinden de kaçınmak için bankaların nasıl bir fiyatlama sunacakları piyasalarda takip ediliyor.

MEVDUAT SON 20 YILIN ZİRVESİNDE


Mevduat faizleri yüksek hacimli işlemlerde yüzde 30’u aşarken, TCMB verileri ortalama mevduat faizinin de enflasyon altında kalmasına rağmen 20 yılın zirvesine yakın olduğunu gösteriyor.

3 aya kadar vadeli TL mevduat faizi ortalama yüzde 28 seviyelerinde bulunurken, tüm ortalama kredi faizleri TCMB düzenlemeleri nedeniyle bu seviyenin altında bulunuyor.

Bankacılar KKM dahil son dönemde atılan tüm adımların döviz talebini azaltma ortak amacı taşıdığını, seçimlere kadar benzer adımların devam edebileceğini öngörüyor. Seçimler ise ekonomi politikalarında köklü değişimler getirilebileceği için piyasalar tarafından yakından izleniyor.

Sözcü