Halk TV Ana Haber Spikeri Ece Üner, 'yargı organlarını alenen aşağılama' ve 'adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs' suçlarından yargılandığı davada beraat etti.
Ece Üner'in yargılandığı davanın ikinci duruşması bugün İstanbul 19. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Esas hakkındaki mütalaasını sunan savcı, Üner'in yorumunun eleştiri ve ifade özgürlüğü sınırlarını aştığı iddiasıyla hakkında ceza verilmesini talep etti.
Son sözü sorulan Üner, "Adaletin olduğu yerde umut vardır, bu vatanın evladı olarak umudumu beslemek istiyorum" dedi.
Mahkeme, Üner'in 'yargı organlarını alenen aşağılama' ve 'adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs' suçlarından beraatine karar verdi.
Olayın geçmişi
Halk TV Ana Haber Spikeri Ece Üner, Halktv.com.tr Yazarı İsmail Saymaz'ın 15 Mart'ta hakkında "Pasaportuma el kondu" denilerek duyurduğu yurt dışı yasağı haberine, "FETÖ artığı operasyon çocuklarının itibar suikastleri bıktırdı artık" dedi.
Üner'in sosyal medyadaki paylaşımının ardından 18 Mart'ta ifade verdi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın başlattığı Üner soruşturma, adli kontrolle aynı gün serbest bırakıldı.
Üner, yargı organlarının alenen aşağılama ve yargılamayı etkilemeye teşebbüs suçlarından soruşturma başlatıldığı öğrenildi.
Üner, bugün her iki suçlamadan da beraat etti. Üner, adli kontrol ile serbest bırakıldıktan sonra yaptığı ilk açıklamada şunları ifade etmişti:
"18 Mart Çanakkale Zaferi'nin kutladığımız gün. O yüzden bir kere daha İstiklal Marşı'nı ve ilk kelimesini, "Korkma"yı hatırlamak ve hatırlatmakta fayda var buradan bütün meslektaşlarıma.
Çünkü anladığım kadarıyla bunun tersi bir atmosfer yaratılmaya çalışılıyor. Fakat mağdur olduğum bir davadan şüpheli sıfatıyla ifadeye çağrıldım.
Çok uzun süredir Ergenekon, Balyoz döneminde olduğu gibi birçok insanı intihara sürükleyen, birçok insanı hapse attıran, aileleri parçalayan, birçok kıyıma sebep olan bir kişi çok uzunca bir süredir beni, ailemi hedef alıyor.
İftira atarak, aşağılayarak, yalan söyleyerek ve aynı dönemden birtakım dersler alınmış olunmasına rağmen, "kandırıldık" denmiş olmasına rağmen aynı dönemin işaretlerini bu dönem görüyor olmam, bu kişi tarafından açık hedef haline getirilmiş olmam, onun sonuçları olarak tehdit altında yaşıyor olmam. Bütün bunlar dolayısıyla İsmail Saymaz'ın "itibar suikastı" kelimesini, ifadesini üstüme alındım.
Aynı itibar suikastının mağduru olarak tam da bugün, çok manidar bir şekilde söz konusu olan şahıs, "operasyon çocuğu" dediğim Rasim Ozan Kütahyalı ile ilgili suç duyurusunda bulunacakken, dediğim gibi mağdur olduğum davanın şüphelisi oldum.
Çünkü savcıları ve yargı makamını etkilediğim şeklinde algılanmış söz konusu mesaj. Öyle bir şey yok. Çok uzun süredir ekranlarda da, Halk TV kayıtlarında da vardır. "FETÖ artığı" ve "operasyon çocuğu" ifadesini söz konusu şahıs, ailemi, beni hedef alan, aşağılayan, iftira atan, yalanlarla hedef gösteren kişiyle ilgilidir. Dediğim gibi, mağdur olduğum bir davanın şüphelisi olarak adli kontrol şartı ve yurtdışına çıkış yasağı getirildi. Durum budur. Teşekkür ederim."