YÖK, dün yaptığı açıklamasında “2022 Yükseköğretim Kurumları Sınavından (YKS) itibaren ön lisans ve lisans programlarını tercihte 150 ve 180 olan TYT ve AYT baraj puanları uygulaması kaldırılmıştır.” ifadelerini kullandı. Üniversiteye girişte barajın kaldırmasına Fatih Altaylı’dan çok sert tepki geldi. Altaylı, kararla darbe artığı YÖK’ün eğitime son darbeyi vurduğunu savundu.

Barajın kaldırılması kararı sonrası iktidara uzak olmayan bir akademisyenin kendisini aradığını söyleyen Fatih Altaylı’dan çarpıcı bir iddia geldi. Fatih Altaylı, adını vermediği akademisyenin, “Yaptıklarını çok beğendiğim Milli Eğitim Bakanı'nın şimdiye kadarki yaklaşımları ile çok ters bir durum. Nasıl böyle bir şey yapar” dedim. “Karar YÖK’ünmüş. Bakan'ın haberi bile olmayabilir” dedi” ifadelerini kullandı.

“Bu rezil kararın hiçbir geçerli ve bilimsel gerekçesi olamaz.” diyen Fatih Altaylı, “Hiç sınav yapmayın daha iyi. Bu saçma sapan karar” ifadelerini kullandı.

Fatih Altaylı’nın ilgili yazısı şu şekilde:

“Üniversite sınavında baraj kaldırıldı.

Hayırlı uğurlu olsun.

Muhteşem olan eğitim sistemimiz biraz daha muhteşem olacak, dünyada ilk 500 arasına giremeyen üniversitelerimiz artık ilk 1000 arasına giremeyecek.

İktidara pek de uzak olmayan bir akademisyen aradı karar açıklanınca.

“Ne diyorsun” diye.

“Rezalet” dedim kararı savunacağını düşünerek.

“Rezaletin katmerlisi, daniskası” dedi.

Şaşırdım.

“Tek bir Türkçe sorusuna doğru cevap veren üniversiteye girecek, önümüze talebe diye çıkacak” dedi.

“Çeyrek de fen veya matematik yapması gerekmiyor mu?” diye sordum.

“Gerekmiyor” yanıtını verdi.

“Yaptıklarını çok beğendiğim Milli Eğitim Bakanı'nın şimdiye kadarki yaklaşımları ile çok ters bir durum. Nasıl böyle bir şey yapar” dedim.

“Karar YÖK’ünmüş. Bakan'ın haberi bile olmayabilir” dedi.

Telefonu kapattık.

Bu rezil kararın hiçbir geçerli ve bilimsel gerekçesi olamaz.

Hiç sınav yapmayın daha iyi.

Bu saçma sapan karar

1. Genç işsizlik rakamlarını 4 sene öteler.

2. Özel üniversitelerin boş kontenjanlarını doldurur para kazanmalarını sağlar.

3. Mezun olduklarında iş bulamayacakları garanti olan çocuklar için ailelerin yapacağı gereksiz harcamayı arttırır.

4. Diplomalı işsiz sayısını katlar.

5. Eğitimin genel düzeyini yerle bir eder.

YÖK adlı darbeci ürünü kurul bu rezil kararını bir de kalan tek tük iyi üniversitenin kontenjanlarını zorla attırarak taçlandırırsa, bu ülkenin kalan son temellerine de bombayı koymuş olur.

Milli Eğitim Bakanı Özer’in bu rezaleti durdurma ihtimali var mı onu da bilmiyorum!”