Tüm Emeklilerin Sendikası üyesi emekliler, maaşları protesto etmek için bugün Ankara’da Kuğulu Park’ta oturma eylemi yaptı. Emekliler, “Kiramı ödeyemiyorum”, “Her şeye zam zam zam, emekliye ne zaman”, “Sağlıktaki katkı payı kaldırılsın” yazılı dövizleri taşıdı.
'İKTİDAR, EMEKLİLERİ AÇLIKTAN ÖLÜME MAHKUM ETMEKTEN TEREDDÜT ETMEDİ'
Tüm Emeklilerin Sendikası Çankaya Şube Başkanı Ayşe Akgül, basın açıklamasında şunları kaydetti:
“Ocak ve temmuz aylarında yılda iki kez olmak üzere, çalışanların ve emeklilerin maaşları ülkemizde seyreden yüksek enflasyon nedeniyle yeniden belirleniyor. Beklentimiz; emeklilerin enflasyona ezdirilmeden, insani yaşam koşullarına uygun maaş artışının yapılmasıydı. Ne yazık ki iktidar, beklentilerimizden öteye emeklileri açlıktan ölüme mahkum etmekte tereddüt etmedi.
'HER ŞEYE AMA HER ŞEYE AMANSIZ ZAMLAR YAPILIRKEN…'
6 milyonun üzerinde emekli temmuz artışlarından hiç yararlanmadı. 1 lira dahi maaşları artmadı. 3 milyonu aşkın emekli 1 liradan başlayan ‘maaş artışlarıyla’ adeta şoka girdi. Geri kalan emeklilerin maaşı sadece yüzde 25 arttırıldı.
Akaryakıta yapılan zamlar sadece 2 ayda yüzde yüze dayanırken, 28 Mayıs’tan bu yana temel tüketim malları, kiralar, dayanıklı tüketim ürünleri, her şeye ama her şeye amansız zamlar yapılırken, emekliler görmezden gelinemez. Bu demokratik değil, bu adil değil, bu vicdani değil, bu insani hiç değildir.
'EN DÜŞÜK EMEKLİ MAAŞI 15 BİN LİRA OLMALIDIR'
Domatesin 35 lira, biberin 40 lira, üzümün 50 lira, yeşil fasulyenin 70 lira olduğu bir Türkiye hayal etmemiştik. Bir karpuz 100-150 lira, et 400 liradan başlıyor. Ekmek 7,5 lira, simit artık bizler için lüks oldu.
Bize simidi lüks hala getirenlerden bu yerel seçimlerde hesabını soracağız. Yasa gereği kamu çalışanlarına verilen artış, memur emeklilerine de verilmesi gerekirken, onu da kestiler. 8077 liralık artışları emeklilere vermediler. Buradan iktidara sesleniyoruz. 1 Temmuz’dan geçerli olmak üzere en düşük emekli maaşı 15 bin lira olmalıdır. Ayrıca memurlara verilen 8 bin 77 liralık ek zam bütün emeklilere verilmelidir.
'BİZ EMEKLİLER İNSANCA YAŞAMAK İSTİYORUZ'
Biz emekliler insanca yaşamak istiyoruz. Bu talebimiz son derece demokratik ve insanidir. Aynı zamanda hakkımızdır. Buradan bütün emeklilere sesleniyoruz; demokratik haklarımız için, insanca yaşamak için susmak yok mücadeleye devam diyoruz.”
'BİR YUMURTA 3-4 LİRA OLMUŞ, NASIL BESLENECEKSİN?'
Eşinin bir emekli maaşı ile geçindiklerini söyleyen Mahmure isimli yurttaş, ANKA Haber Ajansı’na şunları söyledi:
“Eşimin bir maaşı var. Ev kirasını ödeyemiyorum. Benim maaşım yok. Emekli değilim. Pazara gidemiyorum. Akşamları pazara gidiyorum; çürüklerden çarıklardan alıyorum yemek için. Çocuklardan yardım bekliyorum. Çocuğumun işi olsa da onlara zam zam zam, onlar da aç duruma düştü. Onlardan da isteyemiyorum. Her şeylere muhtaç bir ülkeye düştük. Böyle ülke istemiyoruz. Bir yumurta 3-4 lira olmuş, nasıl besleneceksin? Bir peynir 150 lira olmuş, 300 lira olmuş nasıl besleneceksin? Domates 30-40 lira olmuş nasıl besleneceksin?
Ev kirası 10 bin lira, çık diyorlar. Çıkmazsan atarız dışarı, ne yaparsan yap diyorlar. Ne yapalım? Korkuyorum atacaklar diye. Evin kirası 10 bin lirayı maaşımız mı var da verelim? Çocuklardan yardım bekliyoruz. Onlardan gelir gelecek de biz de ödeyeceğiz. Onlardan gelmezse biz ödeyemiyoruz.
Bir patlıcanın kilosu 30 lira olursa, bir bamyanın kilosu 100 lira olursa ne ile besleneceğiz? Kimse alamıyor, iki tane üç tane ancak alıyorlar. Devlete sesleniyorum; verdiği sözleri tutsun. Tutmayacaksa çekilsin de tutan gelsin.”
'TAŞINMAK ZORUNDAYIZ, DAHA UYGUN DAHA UCUZ YERLERE'
Emine Usta isimli bir emekli ise emekli maaşlarına ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı:
“Ben de emekliyim. Neden emekliye maaş zammı yapılmış gibi yapıldı, seyyanen verilen para ödenmedi? Hiç olmazsa yüzde 25 artı seyyanen verilen seçim öncesi vaadi yerine getirilseydi. Neden ülkenin durumu bu kadar net iken emekli açlığa ve yoksulluğa terkedildi. Sanki ölsünler, kurtulalım derler gibi oldu. Biz bunun düzeltilmesini istiyoruz.
Emekliler sağlıklı beslenmesi olanaksız hale geldi. Her şey çok pahalı ve tane ile alınıyor. Koklayarak yiyoruz salatalığı, domatesi. Konaklama dediğinizde, sağlığa uygun olmayan koşullarda, sosyokültürel olarak alıştıkları yerden alışmadıkları yerlere gittiler, gidiyoruz. Nasıl uyum sağlayalım oralara? Mevcut şartlarımızı karşılayamaz olduk. Taşınmak zorundayız, daha uygun daha ucuz yerlere.” (ANKA)