Emlak vergisi değerlerinin belirlenmesinde görevli takdir komisyonlarının 2025 yılı için yaptığı hesaplamalar, kamuoyunda “fahiş artış” eleştirilerine yol açtı. Son dört yılda enflasyonun ve döviz kurunun %350 ila %525 oranında arttığı bir dönemde, emlak vergisi değerlerindeki %1000’i aşan artış, özellikle dar gelirli kesimler üzerinde büyük bir ekonomik baskı oluşturdu.
Vergi değerleri, her dört yılda bir belediye, vergi dairesi, tapu müdürlüğü, ticaret odası ve muhtarlık temsilcilerinden oluşan takdir komisyonlarınca belirleniyor. Belediyelerin sürece doğrudan etkisi olmadığı açıklansa da, vatandaşlar artıştan yerel idareleri de sorumlu tutuyor.
Sınırlı muafiyet
BirGün'den Tuncay Kapusuzoğlu'nun haberine göre, mevcut düzenlemeye göre yalnızca belirli koşulları taşıyan vatandaşlar emlak vergisinden muaf tutuluyor. Bunlar arasında; hiçbir geliri olmayanlar, sadece sosyal güvenlik maaşı ile geçinenler, engelliler, gaziler, şehit yakınları ve dul-yetimler yer alıyor. Ancak bu muafiyet yalnızca 200 metrekareyi geçmeyen tek konut sahipleri için geçerli.
Bu dar kapsamlı muafiyet dışında kalan, özellikle kira geliriyle geçinen veya sabit gelire sahip milyonlarca vatandaş, yeni vergi değerleri karşısında yüksek ödeme yükümlülüğüyle karşı karşıya kaldı.
'Ev satışları başlayabilir' uyarısı
Ekonomistler ve hukukçular, bu ölçüdeki artışların "mali güce göre vergilendirme" ve "belirlilik" ilkelerine aykırı olduğunu belirterek, vatandaşın devlete olan güveninin sarsıldığını dile getiriyor.
Bazı uzmanlar ise, bu artışların ilerleyen dönemde vatandaşları evlerini satmaya zorlayabileceği uyarısında bulunuyor.