Türkiye'de bu yıl kadın başına düşen çocuk sayısının 1.48'e gerileyerek Fransa, İngiltere ve ABD'nin bile gerisine düşmesi ve bunun üzerine Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın devreye girmesi Fransız haber ajansı AFP'nin merceğine takıldı.

Dört çocuk babası olduğu vurgulanan Erdoğan'ın doğum oranlarındaki düşüşü "felaket" olarak tanımladığını hatırlatan ajans, "Ancak 'en az üç çocuk' sözleri ve yeni evlilere finansal destek teklifi yeterli olmayabilir. Çünkü Türkiye derinleşen bir ekonomik krizin ortasında" sözleriyle hükümetin nüfusu canlandırma hamlelerinin karşılık bulamayabileceğine dikkat çekti.

"ERDOĞAN İKTİDARININ 22 YILINDA DOĞUM ORANLARI SERT DÜŞTÜ"

Erdoğan'ın 22 yıllık iktidarında doğurganlık oranının sert bir şekilde düştüğünü yazan ajans, sorunun neden kaynaklandığı konusunda akademisyenlerle konuştu.

İBB'den 'İSKİ'nin hakediş ödemeleri' iddialarına yalanlama
İBB'den 'İSKİ'nin hakediş ödemeleri' iddialarına yalanlama
İçeriği Görüntüle

Erdoğan'ın düşen doğum oranlarından kadınları ve LGBTQ bireyleri suçladığına değinen ajans, sorunun daha derin olduğunu göstermek amacıyla emekli akademisyen Berrin Sönmez'in şu sözlerine yer verdi:

"İnsanlar bu kaotik ve belirsiz ortamda çocuk sahibi olmaya tereddüt edebilir. Buna ek olarak çocuk desteği de neredeyse hiç yok ve eğitim en pahalı sektörlerden biri haline geldi."

"EKONOMİYE DEĞİL SEZARYENE ODAKLANIYOR"

Bunun üzerine Türkiye'de son dört yıldır yüksek seyreden enflasyona değinen ajans, eğitim maliyetinin son yıllarda yüzde 70 arttığına dikkat çekti. Ayrıca resmi verilere göre bu yılın ilk çeyreğinde genç işsizlik oranlarının yüzde 8.2 olduğu hatırlatıldı.

Hükümetin ekonomik nedenlere değil de sezaryen doğum oranlarının yüksekliğine odaklandığını yazan ajans, özel hastanelerde "tıbbi bir neden olmaksızın" sezaryen doğuma izin verilmesinin yasaklandığını belirtti.

"KADINLARI DOĞUM MAKİNESİNE ÇEVİRME GİRİŞİMİ"

Mikrofonunu kadınlara da uzatan ajans, sezaryenin yasaklanmasına duyulan öfkeye de yazıda yer verdi. Haberde 23 yaşındaki bir kimya öğrencisinin "İstemezsem hiç çocuk yapmam. Bu benim hakkım. Kürtaja erişim zaten zorlu. Şimdi de sezaryeni yasaklamak istiyorlar. Bunların hepsi kadınları baskılamakla ilgili" sözlerine yer verildi.

Ajansa konuşan aynı öğrenci, hükümetin yeni evli çiftlere 150 bin liralık faizsiz kredi vermesinin ve üçüncü çocuk için aylık beş bin lira harçlık vermesinin "kadınları doğum makinesine çevirme" girişimi olduğunu söylüyor.