Sekiz yıl önce Birleşmiş Milletler, Gazze Şeridi'nin 2020 yılına kadar ‘yaşanabilir bir yer’ olmayacağı konusunda uyardı.
İsrail'i Filistin kıyı yerleşimine karşı yıllarca süren ablukasını kaldırmaya çağırdı ve buradaki temel hizmetleri iyileştirmek için ‘çaba’ çağrısında bulunmuştu.
Ancak İsrail ve Mısır, 2007'de uygulanan hava, kara ve deniz ablukasına devam ederek, bölgenin yaklaşık iki milyon sakinini dünyanın geri kalanından izole etti.
BİR KRİZ BİTMEDEN ÖBÜRÜ BAŞLIYOR
Bu yıl tüm dünyayı kasıp kavuran, on milyonlarca insana bulaşan ve neredeyse her ülkede hayatı altüst eden koronavirüs, Gazze'nin dertlerini daha da artırdı.
Hamas yönetimindeki İletişim Bakanlığı'nda çalışan 34 yaşındaki Mahmud Abu Samaan durumu "Gazze'deki insanlar bir krizden diğerine ara vermeden geçerek hayatlarında yeterince zorluk yaşadı. Elektrik, yiyecek ve para olmadan insanları evlerinde oturmaya zorlayamazsınız. Bu, abluka
içinde bir abluka" sözleriyle anlattı.
ÖNLEMLER ALINDI AMA ÜLKE ÇARESİZ
Corona virüs salgınının başlangıcından bu yana, Gazze 36 binden fazla vaka ve 310 ölüm kaydetti.
Virüs, nüfusun yüzde 70'inin aşırı kalabalık kamplarda yaşadığı için hızla yayıldı. Bölgeyi kontrol eden Hamas, cuma namazlarını durdurdu, restoranları, düğün salonlarını kapattı.
Tecrit binlerce kişiyi işsiz bırakarak, pandemiden önce bile yüzde 50'den fazla olan işsizlik oranını kötüleştirdi. İsrail-Mısır ablukası, Gazze'nin sağlık sistemini kötü durumda bıraktı.
İSRAİL’İN SALDIRILARI SAĞLIK SİSTEMİNİ BALTALADI
Hamas tarafından yönetilen Sağlık Bakanlığı'nın uluslararası işbirliği direktörü Latif Hajj, Gazze'nin sağlık sisteminin, İsrail saldırıları nedeniyle yıllardır kötü olduğunu söyledi.
Salgın ile Gazze hastanelerindeki durumun ‘felaket’ olduğunu söyleyen Hajj, kalp hastalığı ve kanser gibi diğer kronik hastalıkları olan kişilerin artık salgın nedeniyle tıbbi tedavi için Gazze'den ayrılamadığını da sözlerine ekledi.
ULUSLARARASI HUKUKA AYKIRI
İsrail, Haziran 2007'de Gazze'ye ablukayı uygulayarak Hamas'ın toprakları kontrol altına almasının ardından Gazze'ye mal ve insan girişini kısıtladı. BM, İsrail kuşatmasının sona erdirilmesi çağrısında bulunarak,
ablukanın ‘Gazze'de ikamet eden iki milyon kişinin toplu cezalandırılması’ anlamına geldiğini söyledi. Bu, Dördüncü Cenevre Sözleşmesi tarafından yasaklanmış bir eylem.
"İSRAİL ABLUKASININ YAŞATTIĞI ŞEYİ ŞİMDİ TÜM DÜNYA YAŞIYOR"
Filistin İnsan Hakları Merkezi'nde hukuk araştırmacısı olan Azzam Shaath, İsrail'in Gazze'de yaşayan Filistinlilere bakma konusunda işgalci bir güç olarak sorumluluğu olduğunu söyledi.
"Acil ihtiyaçlara cevap vermeli, ekipman ve tıbbi bakım yardımı sağlamalı ve enfeksiyonları önlemek için önlemler almalıdır" dedi. Ayrıca, uluslararası toplumu İsrail'e Gazze ablukasına son vermesi için baskı yapmaya çağırdı. Shaath, "Bu yıl dünyanın tanık olduğu şey, İsrailablukasının 14 yılı boyunca Gazze halkının yaşadıklarıdır" dedi.
(Al Jazeera)
Çeviri: İsmail Cömert