Reuters’ın incelediği ticaret verilerine göre, Güneydoğu Asya ile artan ticari bağlara ve son on yılda ticarete daha az bağımlı olan bir ekonomiye rağmen, Çin'in ekonomik çıkarları batı ülkelerinden yana olmaya devam ediyor.

Analistlere göre, ABD ve Avrupa Birliği hala Çin'in ihracatının üçte birinden fazlasını aldığından, siyasi müttefik Rusya'nın yanında yer almak Çin için pek ekonomik anlam ifade etmiyor.

CİDDİ SONUÇLAR DOĞURABİLİR

Çin'in dünyanın en büyük ikinci ekonomisi ve en büyük ihracatçısı olduğu düşünüldüğünde, Pekin'i Rusya'ya dayatılan türden geniş ekonomik yaptırımlarla hedeflemek, ABD ve dünya için potansiyel olarak ciddi sonuçlar doğurabilir. Çin ekonomisi son 20 yılda 16 trilyon dolara yükselirken, diğer ülkelerle ticarete olan bağımlılığı azaldı. Bununla birlikte, Çin, GSYİH'nın yaklaşık yüzde 35'i ile ticarete, yüzde 23 ile Amerika Birleşik Devletleri'nden veya yüzde 31 ile Japonya'dan hala daha bağımlıdır.

Geçen ay başlayan Ukrayna işgalinin ardından Rusya karşıtı bir ittifakın kalbini oluşturan zengin G7 ülkeleri, hala Çin'in ihracatının üçte birinden fazlasını tüketiyor. Bu, yaklaşık yirmi yıl önce Çin'in ihracatının neredeyse yarısından bir düşüş, ancak Rusya'nın Ukrayna'nın Kırım bölgesini ilhak ettiği 2014'ten bu yana nispeten istikrarlı bir pay.

Çin'in yakın zamanda yeni ticaret anlaşmaları imzaladığı Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği (ASEAN) ülkelerine Çin'in ihracatının payı, Japonya'yı geride bırakarak iki katına çıkarak yaklaşık yüzde 15'e ulaştı. Ancak Çin'in Ocak-Şubat 2022 ticaret verileri, Avrupa Birliği'ne yapılan ihracatın yüzde 24 ile en fazla büyüdüğünü gösterdi. (Reuters)