Oda TV Yazı işleri Müdürü Can Özçelik Polemik TV'den Kadir Kaplan'ın konuğu oldu. Ekonomiden enflasyona, uygulanan sığınmacı politikalarından 'Esad'la masaya oturma ihtimaline kadar birçok konuda halkın gündemi değerlendirildi.

Can Özçelik'in açıklamalarından satır başları şöyle:

'DAVUTOĞLU SIĞINMACI PROBLEMİNİ YARATAN BAŞ AKTÖRLERDEN BİRİSİ'

"Sığınmacılar konusunda bu aşamaya nasıl gelindi, önce bunu sorgulamak lazım. AK Parti iktidarı döneminde başlanan bir süreç, Ahmet Davutoğlu'nun politikalarıyla şekillenen bir süreç. Bugün baktığınızda Davutoğlu da Millet İttifakı'nın bir sandalyesinde oturuyor. Millet İttifakı da sığınmacılara karşı bir tutum sergilerken Davutoğlu faktörünü de gözetiyor elbet. Türkiye'deki sığınmacı sorununu yaratan baş aktörlerden birisidir Davutoğlu"

'POLİTİK DEĞİL, İNSANİ BAKMAMIZ GEREKİYOR'

"Suç işleyeni tabii ki sınır dışı edelim, yargılayalım ve cezalarını verelim. Ancak bunun dışında sığınmacılar üzerinden toplumu germek ve algı yaratmak Türkiye'nin yararına bir politika olmayacaktır. Bu konulara siyasi bir gözle değil de daha çok insani boyutta bakmalıyız"

'SIĞINMACILARA UCUZ İŞ GÜCÜ OLARAK BAKMAK DOĞRU DEĞİL'

"Buraya gelen sığınmacıya ucuz iş gücü diye bakmak, sigortasız işçi gözüyle bakmak da doğru değil. Bu durum zaten insani de değil. Bu politikayı ele alırken onları çalıştırmak üzerine kurulan bir politika da siyasetçiye yakışan bir davranış değil. Mesele sığınmacıyı burada kontrol altında tutmak ve şartlar oluştuğunda da onları ülkelerine geri göndermektir. Ancak ne yazık ki bizde böyle bir politika anlayışı yok"

'KARDEŞİM ESAD'DAN ESED'E GEÇİŞ'

Türkiye Batı'dan uzaklaştı ve Avrasyacılık'a yöneldi. İşlerin böyle gitmeyeceğini anladı. Suriye ile masaya oturulup, toprak bütünlüğünü koruyacak bir anlaşma çerçevesinde uzlaşılmalıdır. Sığınmacı sorunu Türkiye'nin tutumuile alakalıdır. Nasıl zamanında 'kardeşim Esad'dan 'Esed'e geçildiyse, yine Esad ile uzlaşılabilir"

'ALIM GÜCÜMÜZ NEREDE, BUNA BAKMAK LAZIM'

"Halk enflasyon rakamıydı ÜFE'ydi TÜFE'ydi bununla ilgilenmiyor. Halk alım gücüne bakıyor. Bundan 2 ay önce bir depo akaryakıtı ne kadara dolduruyordu, şimdi ne kadara dolduruyor? Pazara gittiğinde 2 ay önce 100 lirayla ne alabiliyordu, şimdi ne alabiliyor? Halk bunlarla ilgileniyor"

'ASGARİ ÜCRETE YAPILAN ZAMMIN HİÇBİR ÖNEMİ KALMADI'

"Asgari ücrede yüzde 50 civarında bir artış sağladılar. Ama bugün bakıyorsunuz tane ile domates, patates alınır hale geldi. İnsan bu oranlara bakmıyor. Cebindeki parayla marketten pazardan ne alabiliyor ona bakıyor. İnsanlar şuan simit yiyemiyor.

'ÜRETİM EKONOMİSİNE GEÇMEZSEK ENFLASYONU DÜŞÜREMEYİZ'

"Yapılan zamların hiçbir önemi yok. Bugün asgari ücrete bir zam daha yapsanız ne olacak? Ekmeği üreten personelin gideri o zamma göre belirlenecek ve ekmek de yine buna bağlı olarak zamlanacak. Enflasyon üzerinde olumlu bir etkisi olmayacak yani. Dolayısıyla Türkiye, üretim ekonomisine geçmediği sürece enflasyonla mücadele edemeyecektir"