DİSK-AR, tarafından hazırlanan ‘İşsizlik ve İstihdamın Görünümü’ raporunda, “Salgın öncesinde, 2019 Ekim ayında 6 milyon 413 bin olan geniş tanımlı işsiz sayısı, Ekim 2021’de 1 milyon 869 bin artarak 8 milyon 281 bin oldu” denildi.  TÜİK ise ekimde işsiz sayısının ekimde bir önceki aya göre 75 bin kişi azalarak 3 milyon 717 bin kişiye gerilediğini, İşsizlik oranı ise yüzde 0,2 azalışla yüzde 11,2 olarak gerçekleştiğini duyurdu. 

DİSK-AR, İşsizlik ve İstihdamın Görünümü raporunu yayımladı. Rapora göre; salgın öncesinde, 2019 Ekim ayında 6 milyon 413 bin olan geniş tanımlı işsiz sayısı, Ekim 2021'de 1 milyon 869 bin artarak 8 milyon 281 bin oldu. Geniş işsizlik eylül-ekim arasındaki bir ayda ise 387 bin arttı.

'GENİŞ TANIMLI İŞSİZLİK FIRLADI'

Raporda, ekim ayında dar tanımlı işsizliğin yüzde 11,2, geniş tanımlı işsizliğin yüzde 22,8 olduğu belirtildi. Dar ve geniş işsizlik arasındaki 11,6 puan fark, “Dar ve geniş işsizlik arasındaki makasın bu denli açılmasının en önemli nedeni, salgın dönemindeki işten çıkarma yasağının dar tanımlı işsizliği sınırlı düzeyde tutmuş olması ve işbaşında olunan sürenin azalmasıdır. Böylece dar tanımlı işsizlik sınırlı kalırken geniş tanımlı işsizlik fırlamıştır” diye açıklandı.

TÜİK ve İŞKUR’un işsizlik verileri arasında farkın devam ettiği belirtilen raporda şunlar kaydedildi:

"İŞKUR tarafından İşsizlik Sigortası Bülteni ve aylık istatistik bültenlerinde açıklanan işsizlik ödeneği başvuruları ve hak kazananlarına ilişkin tablolar, işsizlik için önemli bir veridir. İŞKUR’a işsizlik ödeneği için başvuranların TÜİK işsiz sayılarına yansıması beklenirken eğilim birbirinden farklı seyrediyor. İŞKUR verilerine göre işsizlik ödeneğine son bir yılda başvuranların sayısı 1 milyon 408 bin, işsizlik ödeneği başvurusu kabul edilenlerin sayısı ise 567 bin kişi olarak gerçekleşti. TÜİK’e göre ise son bir yılda dar tanımlı işsiz sayısı 341 bin azaldı.

Ancak TÜİK yıllık işsizlik verilerinde bu eğilim yer almıyor. TÜİK’in yıllık işsizlik verilerinin salgın dönemindeki işten çıkarma yasağı nedeniyle karşılaştırılabilir olmadığını ve yıllık karşılaştırmada ciddi metodolojik sorunlar olduğunu düşünüyoruz."