Ankara 16'ncı Ağır Ceza Mahkemesi'nce, Sincan Cezaevi Yerleşkesi'ndeki salonda görülen duruşmaya, tutuklu sanık Enver Altaylı, Mehmet Barıner ve avukatları katıldı. Tutuksuz sanık Seda Chamatzoglou ise vareste tutulduğu için duruşmaya avukatı katıldı. Duruşmada sanık Altaylı, savunmasına devam etti. Altaylı, FETÖ/PDY yöneticiliği ile ilgili sorulan bir soruya, "Vaiz kürsüsünde hıçkırıklara boğulan bir imamın, bin yıllık bir geçmişi olan bir devleti yönetemeyeceğini bilecek bir şuura ve bilince sahip bir insanım. Böyle bir şeyi kabul etmiyorum" cevabını verdi. 

'AİLEMLE İLGİLİ İFTİRALARLA KARŞI KARŞIYA KALDIM'

Altaylı, ele geçirilen dijital materyallerle ilgili sorulan sorulara yanıt vermeyeceğini, bu materyallerin hukuksuz bir şekilde elde edildiğini, birçoğunda ekleme çıkarma yapıldığını, bunların delil olarak kabul edilmeyeceğini iddia etti. Soruların ardından savunmasına bazı ek hususları ekleyerek son vereceğini belirten Altaylı, "Daha önceki celselerde bana kardeşim Taha Altaylı hakkında isimsiz bir şekilde CİMER'e yapılan ihbar hakkında sorular soruldu. Suçun şahsiliği ilkesi gereği bu konuda sorgulanmam ne kadar doğru? Sonra bu konunun dosyama girdiğini gördüm. Ardından ailemle ilgili iftiralarla karşı karşıya kaldım. Buğra Kavuncu'da olduğu gibi" diye konuştu.

'SUÇLAMALARLA İLGİLİ SOMUT DELİL YOK'

Savunmasında, gizli bir elin kanunsuz işleri için mahkemeyi kullanmak istediğini iddia eden Altaylı, "Sayın mahkemenin kendini bu kişilere kullandırmayacağını biliyorum. Bu çirkin oyuna gelmeyeceğini biliyorum. Verdiğiniz kararla 'Adalet Mülkün Temelidir' sözünü bir kez daha ortaya koymanızı bekliyorum. İddianamede insafsızca suçlanıyorum, bana yönlendirilen suçlamaların ve bunların delillerinin ne olduğunu halen anlamadım. Silahlı terör örgütünün hiyerarşik yapılanmasının üzerinde olduğum söyleniyor. Yani Fetullah Gülen'in üzerinde olduğum iddia ediliyor. Örgütün eylemlerini organize ettiğim söyleniyor. Hangi eylemleri organize etmişim? Hangi delille örgüt adına karar verdiğim, hangi faaliyetleri, nasıl organize ettiğim yok. Kimlere talimat vermişim? Bunlara ilişkin somut bir delil yok. Bir tek Mustafa Özcan ile ilişkim var. Onu da daha önce arz ettim" dedi.

'BUNLAR RUS KALEMLERİN İDDİALARI'

Altaylı, devlete ait gizli bilgileri dezenformasyon yaparak, CIA ajanlarına servis ettiği, kara propaganda yaptığı yönünde iddialar olduğunu belirterek, "Hangi bilgileri, ne zaman, kime servis etmişim? Bunlar yok. Sayın iddia makamı bu iddiaları nereden almış. Bu iddiaları Rus kalemler yazıyor. Bu Rusların bakış açısıdır. Ortada hukuken geçerli bir delil yok. Kanun maddesi açık, casus değilim, hiçbir terör örgütü ve cemaat yapılanmasının içinde olmadım. Bütün hayatım boyunca bu yapılanmalara karşı olduğumu belirttim. Umarım hukuka uyarsınız. Bu mahkemenin bir tiyatro olmadığını tüm dünyaya gösterirsiniz" diyerek savunmasını tamamladı.

SAĞLIK SORUNLARI GEREKÇESİYLE TAHLİYESİNİ İSTEDİLER

Altaylı'nın avukatları da müvekkillerine yöneltilen suçlamaların somut delillere dayanmadığını, yaklaşık 3 yıl tutuklu olduğunu, 77 yaşında olması ve sağlık sorunlarının da dikkate alınarak, adli kontrol hükümleri uygulanarak, tahliye edilmesini istedi. Sanık Mehmet Barıner de daha önce savunmasını tamamladığını, ekleyecek bir hususu bulunmadığını belirterek, tahliyesini istedi.

TAHLİYE TALEPLERİ KABUL EDİLMEDİ

Savunmaların ardından Cumhuriyet Savcısı'nın görüşünü alan mahkeme ardından ara kararlarını açıkladı. Mahkeme, sanık Altaylı ve avukatlarının dijital materyallerde oynama yapıldığı yönündeki iddialarla ilgili, bunların adli emanetten istenilerek, emniyetçe bu materyallerle ilgili hazırlanan raporun karşılaştırılarak, bunlarda ekleme ya da çıkarma yapılıp yapılmadığı hakkında yeniden rapor hazırlanması için ilgili yerlere müzekkere yazılmasına karar verdi. Tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına hükmeden mahkeme, dosyanın geldiği aşamada esas hakkındaki mütalaasını hazırlaması için Cumhuriyet Savcısı'na verilmesine de karar vererek, duruşmayı erteledi. (DHA)