Pandemi ile zirve yapan ve son dönemde kuryelerin 'düşük maaş' zammı protestoları ile gündem olan Trendyol'un astronomik kârının altında başka gerçeklerin yattığı ortaya çıktı.

FAHİŞ KOMİSYON ORANLARI

DSM Grup bünyesinde bulunan e-ticaret sitesinin, satıcı firmalardan yüzde 25’e varan komisyon alıyor. 100 liraya satışı tamamlanan bir ürünün 25 lirası Trendyol’a kalıyor. Hızlı marketlerden yapılan satışlarda da marketlerle özel olarak anlaşılıyor ve ortalama yüzde 15 komisyon tahsil ediliyor. Satılan ürünün türüne göre kategorilere ayrılan komisyon oranları satıcıların ürün maliyetlerinin artmasına sebep oluyor. Bu da fiyatların artması anlamına geliyor.

UZUN ÖDEME VADELERİ

Bu platformda mağaza açan firmalar alıcıya ürünü ulaştırdıktan sonra hemen ödeme alamıyor. Ödeme önce Trendyol’un hesabına geçiyor. 45 güne varan vade süreleri sonunda satıcı sattığı ürünün parasını alabiliyor. 45 günlük süre içerisinde Trendyol bu ücreti piyasalarda çalıştırarak kârına kâr katabiliyor. Ayrıca Türkiye’de aylık yüzde 11.10 olarak açıklanan enflasyon oranı ve değişen döviz kurunun tüm yükü satıcıya kalıyor. Satıcı sattığı malı yerine koyamıyor.

TRENDYOL KARINA BAKIYOR SORUMLULUK ALMIYOR

İnternet ortamında kolayca bulunabilen Trendyol ve satıcı arasında imzalanacak sözleşme metninde şok ifadeler yer alıyor. Sözleşmenin ‘Taraflar’ başlıklı maddesinde Trendyol’un müşteriden ödemeyi aldıktan sonra, ürünü satan satıcıya parayı ulaştırma zorunluluğu olmadığının altı çiziliyor. Ayrıca DSM Grup, "Mesafeli Satış Sözleşmesi"nin tarafı olmadığını belirtiyor ve yasal sorumlulukları satıcıya bırakıyor. Sipariş verilen çok sayıda ürün için iade talebinde bulunulabiliyor, iade işleminde ortaya çıkan kargo ve ambalaj masrafları satıcıdan tahsil ediliyor. Trendyol’un anlaştığı kargo firmalarıyla ürünün taşınması sırasında oluşabilecek zararların da satıcı ve kargo firması arasında çözülmesi isteniyor.

KÜÇÜK ESNAFIN İPİNİ ÇEKTİ

Sanal alışveriş platformları küçük esnafların ipini çekti. Kira, personel, fatura, vergi gibi birçok gideri olan esnaflar, teknoloji devleriyle mücadele etmek zorunda kalıyor. Birçok esnaf kepenk kapatıyor. Devletin vergi kaybı ve işsizlik artıyor. Evlere servis yapan sanal platformların indirimleriyle küçük esnaf baş edemiyor. İnsanlar hareketsiz yaşama teşvik ediliyor.