TBMM Genel Kurulu’nda, dün CHP’nin Veli Ağbaba ve milletvekili arkadaşlarının bazı kişilerin belediyeler aracılığıyla yurt dışı eğitimi için usulsüz yollarla burs aldığı iddialarıyla ilgili araştırma önergesinin öncelikle görüşülmesine ilişkin grup önerisi ele alındı. Önerge sahibi olarak söz alan CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, "Sayın Ravza Kavakcı itibarı zedelendiği için bana tam 250 bin TL tazminat davası açtı. Aldığı para 2 milyon 752 bin TL avanta var, üzerine bir de Veli Ağbaba'dan 250 bin TL avanta istiyor. Allah gözünüzü doyursun diyorum, başka bir şey demiyorum. Bakın, olur da bu kadar yüzsüzlük olur mu?" diyerek tepki gösterdi.

'BU ÜÇ İSMİN ALDIĞI BURS DEĞİL, AVANTA'

“İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin kaybedilmesiyle AKP'li bazı siyasetçiler üzerinde tam bir travma yarattı, hatta kimilerinin kimyasını bozdu. Bunun nedeni ranttı, bunun nedeni paraydı; İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin imkânlarıydı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ndeki makam araçlarının AKP'li siyasetçilerin emrine verilmesiydi. İBB tam anlamıyla bir çiftlik gibi yönetilmişti. Ben de kürsüden İBB burslarıyla ilgili gerçekleri bu kürsüden dile getirdim. Buna burs demek doğru mu, bilmiyorum. Buna tam anlamıyla ‘avanta’ demek lazım. Bu avantaları alanlar içerisinde üç etkili AKP'li siyasetçi dikkat çekiciydi. Kimdi bunlar: Fatma Betül Sayan, Rabia Kalender İlhan, Ravza Kavakcı. Bunların almış olduğu bursun miktarı tam 6 milyon 921 bin 54 TL. Bakın, bu burs değil, avanta.

'BU AVANTAYLA 8 BİN ÖĞRENCİYE BURS, 23 BİN ÖĞRENCİYE BEDAVA YURT VERİLİYOR'

Bu kişilerin aldığı avantayla tam 8 bin 131 KYK bursu verilebiliyor, bu avantayla 23 bin 40 öğrencimizin KYK yurt ücreti ödenebiliyor ve bu avantayla 380 profesörün maaşı veriliyor. Öyle bir avanta ki, insan bunu alırken biraz Allah'tan korkar. Şimdi, gençlerimiz üniversiteye gitmek için para bulamazken, gençlerimiz KYK borcu nedeniyle icra altında kıvrım kıvrım kıvranırken ve atanamayan öğretmen İbrahim intihar ettiğinde cebinden 6 lira çıkarken; muhafazakârlığı, millîliği, yerliliği dilinden düşürmeyenler kul hakkı, yetim hakkı yemenin tam göbeğine düşmüşler.

'BİR DE AĞBABA’DAN 250 BİN TL AVANTA İSTİYOR'

Bunu yapanlardan ne beklenir? Bir özür beklenir. Bu kişilere haksız şekilde verilen bursların geri ödenmesi beklenir. Peki, ne oldu? Sayın Ravza Kavakcı itibarı zedelendiği için bana tam 250 bin TL tazminat davası açtı. Aldığı para 2 milyon 752 bin TL avanta var, üzerine bir de Veli Ağbaba'dan 250 bin TL avanta istiyor. Allah gözünüzü doyursun diyorum, başka bir şey demiyorum. Bakın, olur da bu kadar yüzsüzlük olur mu?

'BU BURSLARI ALIRKEN HANGİ VATAN EVLADININ HAKKINI YEDİLER?'

Hepinizin vicdanına seslenmek istiyorum: Bu miktardaki burslar bu kişilere niye verilir, neden verilir? Bunlar mucit mi, bunlar bilim adamı mı, bunlar bir araştırma yapmaya mı gidiyor? Bunların hiçbiri yok. Bunları sormak lazım, bu bursları alırken hangi sınava girdiler? Bu bursları alırken hangi vatan evladının hakkını yediler? Doktora yapıyorsunuz değerli arkadaşlar, burada doktora yapan hocalarımız var grubumuzda; doktora yapılırken burs alınır yurt dışından, burs verilmez ama maalesef İstanbul Büyükşehir Belediyesinden burs alınıyor.

'BURSU NASIL KAZANDIN, KİMLE YARIŞTIN, HANGİ ŞARTLARDA GİRDİN BİLEN YOK'

Fatma Betül Sayan Kaya tam 1 milyon 510 bin lira burs alıyor ve çalışmıyor bu daha sonra, öğrenimini de bitiremiyor ve burs almaya devam ediyor. Bir diğeri ibretlik Rabia Kalender İlhan; aldığı burs 2 milyon 650 bin TL. Özgeçmişine bakın, Allah için özgeçmişine bakın; özgeçmişine göre 2005'ten beri yurt dışında ama 2007'de iş başı yapıyor, 2015'te geri dönüyor. Bursu nasıl kazandın, kimle yarıştın, hangi şartlarda girdin, bilen yok.

Ravza Kavakcı Kan, 2016'da İBB'ye giriyor, 16 Aralık 2008'de Metro AŞ'de işe giriyor, dikkatle dinleyin. 24 Kasım 2008'de burs kazanıyor, daha çalışmıyor, 24 Kasım 2008'de burs kazanıyor; 16 Aralık’ta işe giriyor, bir hafta sonra, 23 Aralık’ta İstanbul Belediyesi bursu veriyor. Bu kadar olur mu? Hiçbir şeyi, hiçbir şartı uymuyor. Bakın, doktorası bitmiş, kuruma dönüş yapmamış. ‘Çalışmayacaksın’ demiş, gitmiş, bin 300 kilometre ileride Gaziantep’te Hasan Kalyoncu Üniversitesi’nde öğretim üyeliği yapıyor. O kadar utanılacak bir durum ki yani ben burada anlatırken vallahi sıkılıyorum. Eğitim masrafı, uçak parası, sağlık sigorta harcı, hepsini İstanbul Büyükşehir karşılıyor. ‘Para lazım muhtelif masraflar için’ diyor, 5 bin 19 dolar tak gidiyor, uçak masrafı aynı yine, yeme içme aynı.

'HER ŞEY VAR AMA UTANMA DUYGUSU YOK'

Avantadan bursu kapan Ravza Kavakcı nereye gidiyor, hangi üniversiteye gidiyor? Howard Üniversitesine gidiyor, tesadüfe bakın ki Merve Kavakcı orada hoca. Bir şey daha söyleyeyim: Ablası Merve Kavakcı'nın tezini kopya ettiği iddia ediliyor; tez aynı, bire bir. Nereden anlıyoruz? Okuma yazma bilmeyen bile anlar; Merve Kavakcı, türbanla ilgili bir tez yazıyor, Atatürk'e hakaret ediyor; bu hanımefendi, siyaset bilimiyle ilgili tez yazıyor, Atatürk'e hakaret ediyor. Hatta daha da söyleyeyim: Alttaki dipnotlar bile aynı, dipnotlar bile aynı. Sayın Kavakcı, Metro AŞ'de çalışıyorsun, ray mı döşeyeceksin? Mühendislik alanında yapmıyorsun da siyaset biliminde yapıyorsun. Bu iddiaların hepsi doğru. Burs aldın mı? Aldın. Burs sözleşmesine aykırı davrandın mı? Davrandın. Ablan o üniversitede çalışıyor muydu? Çalışıyordu. Tez hocaların ablanınkiyle aynı mı? Aynı. Her şey var ama utanma duygusu yok, utanma.”