Haftalardır Türkiye gündeminden düşmeyen suç örgütü lider Sedat Peker haberleri dış basına taştı. 

Saygın basın kuruluşlarından Middle East Eye’dan Ragıp Soylu tarafından ele alınan bir makalede, ‘’Sedat Peker, içişleri bakanının uyuşturucu kaçakçılığına göz yumduğunu iddia ediyor ve Süleyman Soylu, AKP'den çok az destek alıyor gibi görünüyor’’ şeklinde kaydedildi.

İşte satır başları…

Peker, geçtiğimiz haftalarda YouTube'da, aralarında Soylu'nun da bulunduğu üst düzey yetkililere yönelik bir dizi yolsuzluk iddiasını yayınlayarak Türkiye'de on milyonlarca insanı büyüledi.

HAKKINDAKİ İDDİALAR CİDDİ

Peker, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yu uyuşturucu kaçakçılığına göz yummakla suçladı, Soylu'nun oğlunun devlet gücünü gasp etmek için kullandığını iddia etti ve Soylu'nun, 2016 darbesinin arkasında olmakla suçlanan FETÖ’yle bağlantılı birkaç kişiye yönelik suçlamaların düşürülmesine yardımcı olduğunu iddia etti.

Örgüt lideri, Pazartesi günü Soylu'nun katıldığı televizyon programındaki konuşmalarından etkilenmedi ve dozunu artırdı. Peker, Soylu’nun adını kısaltarak “Yalan söylüyorsun Sülü. Her şeyi ispatlayabilirim. Pazar gününü bekleyin" şeklinde paylaşım yaptı.

KATILDIĞI PROGRAM PEKER’E İLGİYİ ARTTIRDI

Soylu'nun röportajı, halkı sakinleştirme ve muhalefetin istifa çağrılarına karşı çıkma girişimiyse, iddialara yanıt vermek için televizyona çıkması, Peker'in videolarına ilgiyi artırdı.

Mafya patronunun Pazar günü yayınlanan son videosu 12 milyon insan tarafından çarpıcı bir şekilde izlendi. 

Peker'in söylediklerine halkın ilgisi bağlantılarından kaynaklanıyor. Mafya lideri, 2000'li yılların başında organize suç lideri olduğu için tutuklanmış olsa da, daha sonra pop yıldızları, politikacılar ve gazetecilerle bağları olan yarı ünlü biri haline geldi.

Peker, AKP’ye destek amacıyla binlerce destekçisinin katıldığı büyük mitingler düzenlemişti. 

Orada, hükümete kentsel alanlarda PKK'ya karşı askeri operasyon düzenlemeyi durdurması için dilekçe veren akademisyenler de dahil olmak üzere Erdoğan'ın düşmanlarını tehdit etmişti.

TÜRKİYE 90’LARDAN AŞİNA

İddialar, Türk hükümeti iktidara geldiğinden bu yana sandıklarda en düşük desteği gördüğü zamanda su yüzüne çıktı. Yükselen enflasyon ve Covid-19 salgınının neden olduğu yüksek işsizliğin eşlik ettiği bir kur krizi, Erdoğan'ın seçmenlerini zora sokuyor.

Peker'in videoları da büyük ilgi gördü, çünkü ülkenin en yüksek çevrelerindeki yolsuzluk, uyuşturucu ticareti ve gasp hikayeleri, bu tür skandalların ilk sayfa haberi olduğu bir dönemde 90'ları yaşayan birçok Türk vatandaşına aşina.

MEHMET AĞAR’A YÖNELİK İDDİALAR

Peker bugün kirli bir sahne çiziyor. Eski bir içişleri bakanı olan Mehmet Ağar'ın devlet kurumlarını kullanarak bir uyuşturucu kaçakçılığı ve gasp planı yürüttüğünü iddia ediyor.

Ayrıca 90'lı yıllarda gazeteciler Kutlu Adalı ve Uğur Mumcu'nun öldürülmesinde eski bakanın rol oynadığını iddia ediyor.

Ayrıca, FETÖ’yle bağlantılı olduğu iddiasıyla hapse atılan bir Azerbaycanlıya ait olan ve milyonlarca değerinde bir yat limanının Ağar'ın mülkiyetine devredilmesine izin verildiğini söylüyor.

Peker, Ağar’ın oğlu Tolga’yı 2019’daki bir tecavüz ve cinayet davasını örtbas etmekle suçladı. 

Ayrıca eski AKP başbakanı Binali Yıldırım’ın oğlunu özel yatlarla Latin Amerika’dan Türkiye’ye kaçakçılık rotası kurmakla suçladı. Hem Ağar hem de Yıldırım iddiaları şiddetle yalanladı ve kendisine dava açacaklarını söyledi.

Önde gelen siyasi yorumculardan Ruşen Çakır bir analizde, "Peker'in açıklamaları bize, Türkiye'deki sistemin bazı küçük değişikliklerle de olsa aynen sürdürüldüğünü gösterdi" dedi.

‘’KENDİ ÇIKARINA ÇALIŞTI’’

Peker, Ağar'la olan geçmiş siyasi bağları nedeniyle bu suç dünyasına göz yummakla Soylu'yu suçluyor. 

Soylu’nun Peker’i hapsedilmeyi hak eden kirli bir mafya olarak nitelendiren sert yanıtları, yalnızca İçişleri Bakanı hakkında daha fazla videoya neden oldu.

Peker'in öfkeli iddialarının çoğu, birinci elden deneyime atıfta bulunuyor. Ağar için, 90'lı yıllarda "Türk devletine hizmet etmek" için kiralık katil olarak çalıştığını itiraf etti ve daha
sonra "Ağar'ın devlet için değil kendi çıkarına çalıştığını" anladığından yakındı.

‘PİSLİK’ OLMADIĞINI KANITLAMAK İSTİYOR

Peker, videoları 2019'un sonunda ülkeyi terk etmek zorunda kaldığı için değil, iki kızına ‘pislik’ olmadığını, devlete hizmet etmeye çalışan onurlu bir adam olduğunu göstermek için yayınlamaya karar verdiğini söylüyor.

Peker, Bakan Süleyman Soylu'ya karşı kişisel bir kin besliyor gibi görünüyor. Peker, bakanın muhataplar aracılığıyla ülkesine geri gönderilmesini güvence altına alacağına söz verdiğini ancak suçlamaları düşürme yeminini yerine getirmediğini söyleyerek Soylu'ya "dönüş bileti" diyor.

İddialar büyük ilgi görse de Soylu savunmayı sürdürüyor: Peker'in dedikodudan biraz fazlasını destekleyecek kanıtı yok. Ayrıca gözetiminde uyuşturucu kaçakçılığını hedef alan bir dizi
operasyona da dikkat çekiyor.

Soylu Pazartesi gecesi “Sırf videoları popüler diye onu ciddiye alamayız” diyerek, "Popülerlik, yasa gözünde herhangi bir varsayım sağlamaz" şeklinde ekledi.

‘’BİR DEZENFORMASYON KAYNAĞI’’

Ancak, Soylu'nun Habertürk’e çıkmadan birkaç saat önce BBC Türkçe, Peker’in bazı iddialarını desteklediği anlaşılan isimsiz bir yetkiliden alıntı yapan bir haber yayınladı.

Yetkili, polisin Peker'in çocuklarına kötü muamele ettiğini ve Ağar’ın gerçekten de Azerbaycan yatına el koyduğunu doğruladı. Ayrıca, Peker'in iddia ettiği gibi Soylu'nun, geçen yıl Albayrak'ın istifasından önce Erdoğan'ın damadı ve dönemin Maliye Bakanı Berat Albayrak ile siyasi mücadelesi sırasında Mali Suçları Araştırma Kurulu'na (MASAK) baskı yaptığını iddia etti.

Soylu, programda BBC Türkçe'yi “bir dezenformasyon kaynağı” olarak nitelendirdi. Ancak BBC'nin raporu ve Soylu'nun açıklamaları, hükümet içinde çatlakları ve güç mücadelesini gözler önüne serdi. 

Üst düzey AKP yetkilileri, tüm kriz hakkında alışılmadık bir şekilde sessiz kaldılar ve pek çok kişinin er geç Erdoğan'ın yerini alacağını tahmin ettiği içişleri bakanını savunmak için açıklama yayınlamadılar.

KISITLAMADA PROGRAM ÇIKIŞI DESTEK

Bu arada, Türkiye'deki pek çok kişi, bazı toplulukları ve işletmeleri haksız yere vuran seçici Covid-19 önlemleriyle suçlanan içişleri bakanlığından rahatsız.

Son olarak İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, televizyon programının ardından Habertürk binasından ayrılırken, Türk bayrakları taşıyan destekçileri onu karşıladı. 

Bunu yaparak, Türkiye'nin Covid-19 önlemleri kapsamında Süleyman Soylu'nun ilan ettiği sokağa çıkma yasağı ihlal ettiler.

(Çeviri: polemikhaber)