Yenilginin oranı, kamuoyu yoklamalarının gösterdiğinden çok daha büyük. Yeni anayasayı destekleyen Şili Devlet Başkanı Gabriel Boric, "yeni bir anayasal süreç" oluşturmak için kongre ve sivil toplumla birlikte çalışacağını söyleyerek “Anayasayla öne sürülen öneriden açıkça memnun olmayan halkın sesine kulak vermeliyiz" dedi.

DEĞİŞİM İSTEYEN HALK KARŞI ÇIKTI

Şili'nin askeri yönetim döneminin anayasasını değiştirme süreci, bölgede bir istikrar cenneti olarak görülen kitlesel protestoların ülkeyi sarsmasından üç yıl önce başladı. Ekim 2020'de yapılan referandumda Şilililerin yaklaşık yüzde 80'i eski anayasanın değiştirilmesi lehinde oy kullandı.

Ancak üyeleri seçmenler tarafından seçilen bir grup tarafından hazırlanan yeni anayasa, birçokları için fazla radikal olduğunu kanıtladı. Yeni anayasa, Şili'de nüfusunun yaklaşık yüzde 13'ünü oluşturan yerli halklarının toprakları ve kaynakları üzerindeki haklarını tanıyarak, Şili'yi "çok uluslu" bir devlet ilan edecekti. Şimdi reddedilen taslak, senatonun bir bölgeler meclisi ile değiştirilmesi gibi Şili'nin birçok kurumunu da değiştirmiş olacaktı. Ayrıca, kürtaj hakkı ve kadınların resmi kurumlardaki pozisyonların en az yüzde 50'sine sahip olmalarını kanunen zorunlu kılmak gibi kadın gruplarının temel taleplerini de içeriyordu.

GENÇ LİDERİN REFORMLARI GEÇMEDİ

36 yaşındaki devlet başkanı, kitlesel protestolar ve genç, solcu kabinesinin Şili kurumlarını elden geçirme sözü vermesinin ardından iktidara geldi. Ancak cumhurbaşkanlığına yaklaşık altı ay kala ve desteklediği anayasanın büyük yenilgisinden sonra, şimdi daha ılımlı ve siyasi açıdan deneyimli politikacıları getirmek için kabinesinde değişiklikler yapması bekleniyor.

Cumhurbaşkanı Boriç, artık "süreçten ders alacak ve vatandaşların büyük çoğunluğunu kazanacak bir metin" yazmak için çalışacağını söyledi. Ancak taslağın yeniden hazırlanma sürecinin nasıl olacağı ve yeni bir metnin ortaya çıkmasının ne kadar süreceği henüz belli değil. (BBC)