Batı Japonya'daki Okayama Uluslararası Pisti'nde yarışan Toyota Yaris’in alt kompaktı, hidrojenle çalışan bir Corolla motoruyla güçlendirildi. Böyle bir teknolojiyi ticari olarak uygulanabilir kılmak, içten yanmalı motorların karbonsuz bir dünyada çalışmasını sağlayabilir.

‘İÇTEN YANMALI MOTORLAR DÜŞMAN DEĞİL’

CEO Akio Toyoda, "Düşman, içten yanmalı motorlar değil, karbondur. Sadece tek bir teknolojiye odaklanmamalı, halihazırda sahip olduğumuz teknolojileri kullanmalıyız. Karbonu azaltmak, tek bir seçeneğe sahip olmakla ilgili değil, seçenekleri açık tutmakla ilgilidir" dedi. 

Toyota'nın hidrojen teknolojisine yönelik son hamlesi, dünyanın en büyük otomobil üreticisinin, dünyanın karbon azaltma taahhütlerini karşılamak için emisyon düzenlemelerini sıkılaştırmasıyla birlikte büyüyen pilli elektrikli araçlar (BEV) pazarından pay kazanma telaşına katılmasıyla ortaya çıkıyor.

Toyota, 2025 yılına kadar 15 EV modeline sahip olmayı planlıyor ve pil üretimini genişletmek için on yılda 13,5 milyar dolar yatırım yapıyor.

GÜVENLİK ENDİŞELERİ KORKUTUYOR

Hidrojen ve oksijen yanmasının yan ürünü su olsa da, az miktarda motor metali de yanar ve bu da bir benzinli motorun emisyonlarının yaklaşık yüzde 2'sine neden olur. Egzoz ayrıca eser miktarda nitrojen oksit içerir. Elektrikli araba aküleri üretmenin bir karbon maliyeti vardır, ancak elektrikli otomobiller çalıştırıldığında çevreyi kirletmezler.

Hidrojen arabaları ayrıca yakıtları için hacimli basınçlı tanklara ihtiyaç duyar. Toyota'nın hidrojen arabasındaki arka koltuk ve bagajın çoğu, arka camı kapatan yakıt depoları tarafından kapıldı.

Güvenlik endişeleri, Japon hükümetinin ülkenin gelecekteki karbon-nötr enerji karışımında önemli bir bileşen olarak gördüğü yakıtı desteklemesine rağmen, Japonya'da hidrojen yakıt istasyonlarının inşasını da yavaşlattı. 

Reuters