CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, Ankara’da hafta sonu bakkal, market, süpermarket gibi işletmelere yönelik alkol satışı yasağı kararına sert tepki gösterdi.

Ağbaba şunları söyledi;

*Bu işletmeler kapatılarak on binlerce esnaf cezalandırılıyor

*AKP’nin koronavirüsü yaşam tarzına müdahalenin fırsatı olarak görüyor. Geçtiğimiz hafta sonu polislerin alkol satışı yapan bakkal ve kuruyemişçilere yasa dışı şekilde kepenk kapattırdığına dair şikâyetler almıştık. 
Bu dükkânlar hangi genelgeye dayanarak kapatılıyor? TEKEL ürünü de sattığı için binlerce esnafa kepenk kapattırmak, esnafı çalışanları ve aileleriyle birlikte cezalandırmak hangi vicdana sığar? Koronadan yeni bir tür faşizm türetiliyor. Üstelik sosyal medyada paylaştığımız videolarda emniyet mensuplarına ‘talimat’ gittiği belirtiliyor. Yasalarda ve genelgede olmayan talimatı kim nasıl vermiş bunu araştıracağız. TEKEL ve kuruyemişçilere herhangi resmi bir karar veya genelge olmaksızın kepenk kapattıranlara bu haksız uygulama nedeniyle cezai yaptırım uygulanmalıdır.

"AMA VİRÜSLE MÜCADELE DEĞİL"

*Alkol satışı yasağının 22.00’a çekilmesinin ardından TEKEL esnafına 320 bin TL’ye varan cezalar kesiliyordu. Salgınla birlikte TEKEL bayilerinin alkol satışı yine adil olmayan bir şekilde saat 20.00’a çekilmişti. 

*Zincir marketlerin dilediği gibi satış yapabildiği bir ortamda, TEKEL bayilerine konulan yasak kararının, küçük esnafı zincir marketler karşısında ezdirdiğini ve kararın ideolojik saiklerle alındığını defalarca kez dile getirdik. Kahvehaneleri kapatan iktidar, şimdi de hafta sonu alkol satışının tümden yasaklayarak derdinin virüs değil, yaşam tarzı olduğunu açıkça göstermiştir. Alkollü içeceklerden yüzde 270’e varan oranlarda vergi alan zihniyetin yurttaşları cezalandırdığı yetmemiş olacak ki şimdi bu kararla esnafları da cezalandırmaya çalışıyor.

*Salgının yayılmasıyla bakkal veya kuruyemişçilerin açık olmasının ne alakası olduğunu hiç kimse bilmiyor. Öte yandan, yasalara göre de böyle bir yasağın getirilmesi mümkün değil. Alkol satışı için ruhsat alan işletmelere sokağa çıkma kısıtlaması dışında ceza yazmanın yasalarda da hiçbir hükmü yoktur. Üstelik bakkallara verilen tebligatta yasağın sadece hafta sonuyla sınırlı kalmayacağı da görülüyor. Ünlü yazar George Orwell’in ‘Aslında hiçbir şey yasadışı değildi, çünkü artık yasa diye bir şey yoktu’ sözü gibi böyle bir yönetim anlayışından artık akla, mantığa veya yasalara uymasını da beklemenin de anlamsız olduğu bir dönemden geçiyoruz. Pandeminin yayılmasının suçunu kahvehane, bakkal ve kuruyemişçilere yükleyen bir anlayışın baskı ve zorbalık için artık herhangi bir yasal veya ussal bahaneye de ihtiyacı kalmamıştır. Salgınla birlikte zaten tükenmiş olan küçük esnaf, bu kararla artık yok edilmek istenmektedir. Biz, bu akıl ve vicdan yoksunu anlayışa karşı tüm esnaflarımızı birlikte mücadele etmeye davet ediyoruz.