İZMİR’de, 2003 doğumlu bir çocukları olan çift iki yıl önce boşandı. İzmir 15. Aile Mahkemesi, E.Ç. adlı babanın kızıyla her hafta sonu ve dini bayramların ikinci günü görüşmesine karar verdi. Velayeti alan anne H.Ç. kararı yoksulluk nafakasının reddi ve kişisel ilişki süresi yönünden, davalı E.Ç. ise tamamı açısından temyiz etti. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, babanın her hafta çocuğu görmesini hatalı bularak kararı oybirliğiyle bozdu.

Hürriyet Gazetesi'nin haberine göre; Yargıtay kararında, “Mahkemece her hafta sonu kurulan kişisel ilişki anneyi tüm hafta sonları eve bağımlı hale getirecek ve velayet görevini gereği gibi yerine getirmesine engel olacaktır” denildi.

Kararda özetle şöyle denildi:

“Velayeti anneye bırakılan 2003 doğumlu A. ile babası arasında her ayın 1. ve 3. haftasında cumartesi saat 09.30 ile 12.30 saatleri arasında, 2. ve 4. haftasında pazar saat 16.00 ile 18.00 saatleri arasında, dini bayramların ikinci günü 16.00 ile 18.00 saatleri arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir. Mahkemece her hafta sonu kurulan kişisel ilişki anneyi tüm hafta sonları eve bağımlı hale getirecek ve velayet görevini gereği gibi yerine getirmesine engel olacaktır. Ayrıca bu şekilde kurulan kişisel ilişkide her hafta sonu yer ve ortamı değişen çocuğun da üstün yararı bulunmamaktadır. Ayın belirli hafta sonlarını içerecek biçimde daha uygun kişisel ilişki kurulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.”

Klinik psikolg Gülten Demirdöven, Yargıtay'ın kararını PolemikHaber'e değerlendirdi.Kararın yanlış olduğunu söyleyen Demiröven bu durumu 'evlilikte kapanılmayan hesapların çocuk üzerinden yürütülmesi' olarak açıkladı.

ANNE- BABALARIN BİREYSEL ÇEKİMELERİ ÇOCUKLARI ETKİLİYOR

''Yanlış bir karar.Evlilikte kapanılmayan hesapların çocuk üzerinden yürütülmesi diyoruz.Ne yazık ki ebeveynler ayrılırken çocuklarının üzerinde bir savaş hala sürdürdükleri için böyle bir durumla karşı karşıya kalıyorlar.Eğer velayet babadaysa anneye göstermemek için birçok işi yokuşa sürecek problemler çıkarıyor.Ya da babanın görmemesi için anneler.Burada babalık ve annelik ayrılınca biten bir olgu değil ki; burada etkilenecek olan çocuk.

Demiröven, çocuğun eğer imkanlar uygunsa ayrı yaşadığı anne ve babasını ihtiyacı olduğu her durumda görebilmesini savundu.

''Bir babanın evladını iki haftada bir görmesi ne demek? Eğer yakında oturuyorlarsa bunun haftada bir olmasına bile gerek yok.Çocuk bir hasta olduğu zaman babasını özlediğ zaman ihtiyacı olan her anda ebeveynini görebilmeli.

Eğer bu yalnızca kurallarla işte 09'dan 17'ye kadar görsün yoksa haftasonu cuma akşamından pazar günü 15'te getirsin, getirmezse icra getireceğim bu tip durumlarla hep karşılaşıyoruz ve burada çocukların inanılmaz derecede psikolojileri bozulur.Ebeveynler kendi içsel savaşlarını bitiremedikleri için bu durumlar gerçekleşiyor.

ÇOCUKLARIN PSİKOLOJİLERİ NASIL ETKİLENİYOR?

''Uzun süre anne yada babasını göremeyen çocuk yaşamında sağlıklı anne baba profilinin ne anlama geldiğini bilmiyor.Bu da o çocuğun gelişimini etkiliyor kaygılarını etkiliyor.Burada en önemli şey evlilikte hesapların bir türlü bitmemessi ve çocukların üzerinden hesapların devam etmesi.Böyle bir şekilde yetişen bir çocuk ileride evlilik konusunda mutlu bir yuva kuramama gibi bir korku ve endişe içinde yaşar.''