Milli Savunma Bakanlığı (MSB) yetkililerinin verdiği bilgiye göre, 23 Ağustos’un ardından 24 Ağustos’ta da Yunan F-16’ları tarafından NATO tatbikatı kapsamında Ege Denizi’nde görev yapan Türk F-16’larına “radar kilidi” atılarak tacizde bulunuldu. NATO görevi kapsamında Ege Denizi üzerinde seyreden NATO’nun AWACS uçağına eşlik eden 2 Türk F-16 savaş uçağı,  Yunanistan’a ait F-16 savaş uçakları tarafından radar kilidi atılarak taciz edildi. Türk uçaklarının da kilit atarak gerekli karşılığı verdiği öğrenildi. 

Cumhuriyet'te yer alan habere göre, konuyu değerlendiren Emekli Hava Pilot Tümgeneral Beyazıt Karataş şunları söyledi: 

- Yunan tarafı tahrikkar ve tacizkâr tavrına devam ediyor. Türk jetleri NATO tatbikatı kapsamında görev yapıyor ve bu bilgiler tüm ülkelere geçiliyor. Yunanistan da bunu bildiği halde Türk jetlerine ‘bilinmez uçak’ mualemesi yaparak tacizde bulunuyor. 

- Yalnızca Yunan askeri ataşesinin Milli Savunma Bakanlığı’na çağrılıp uyarılması yeterli olmaz. Aynı zamanda Yunan Büyükelçisi Dışişleri Bakanlığı’na çağrılmalı ve NATO karargâhına da konuyla ilgili rapor verilmeli. 

- Bu, sadece Yunanistan ile ilişkiler gerildiğinde değil, ihlallerin yapıldığı her eylemde yapılmalı. İki NATO ülkesi arasında yaşanan bu olayın normalleştirilmesine izin verilmemeli. 

- Yunanistan bu etkinliklerle ilgili olarak özel bilgilendirme yapılmadığını gerekçe göstermeye çalışıyor. Ancak NATO etkinliklerinde ve 10 bin feet’in altındaki uçuşlarda buna gerek yok. Tavır devam ederse uçuş emniyetini riske atacak durumlar yaşanabilir.

RADAR KİLİDİ NEDİR?

Savaş uçaklarının uçuşlarının güvenli olarak yapılabilmesi için radarlarla yapılan, hedefin diğer takip edilen hedeflerden ayrılması ve bu kapsamda tespit, teşhis, önleme ve tahrip işlemlerinin yapılabilmesi için kullanılan sabitleme metoduna “radar kilidi” uygulaması deniliyor.

HAVA SAHASI TARTIŞMASI

Yunanistan’la Ege’de yaşanan birçok sorun arasında hava sahası ve FIR (Uçuş Bilgi Bölgesi) sorumluluğu meseleleri de bulunuyor. Türkiye, sivil uçuşları ilgilendiren FIR sorumluluğunun açık denizlerdeki hava sahasında bir egemenlik hakkı doğurmadığını belirterek uluslararası suların üzerindeki uçuşlarda bildirimde bulunmuyor. Yunanistan ise egemenlik hakkı doğurmayan FIR hattını tam egemenliğindeki kendi hava sahası gibi görüyor.