AK Parti'nin "başörtüsü serbestisine anayasal güvence" sağlamayı hedefleyen anayasa teklifi için kapısını çaldığı HDP'den günlerdir siyasetin başlıca tartışma konularından biri haline gelen ziyaret üzerine açıklama geldi.

Yapılan açıklama, HDP'nin Meclis'teki grup toplantısında konuşan HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar'dan geldi. Görüşmenin kendileri için bir "karmaşa" olmadığını belirten Sancar, geçen gün partisini hedef alan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya işaret ederek "AK Parti önce bir karar versin. Yürütmeyi veya kabineyi kim temsil ediyor? Adalet Bakanı mı, İçişleri Bakanı mı?" ifadelerini kullandı.

mithat sancar foto sosyal medya

Sancar konuşmasında şu ifadeleri kullandı: 

"Adalet Bakanlığının başkanlığında AK Parti heyeti grubumuzu ziyaret etti kıyamet koptu. Bakalım bu kıyamette neler var? Neden bu kadar fırtına koparılıyor? Bir kısa özet öncelikle. Evet Adalet Bakanının başkanlığında AK Parti heyeti grubumuzu ziyaret ediyor. Ardından spekülasyonlar ve senaryolar üretme yarışı başlıyor. Görüşmenin sebebi ve konusu belli. AK Parti heyeti ‘Başörtüsü düzenlemesine’ ilişkin Anayasa değişikliği teklifini anlatmak ve destek istemek için diğer partiler gibi bizim partimizi de ziyaret etti. Arkadaşlarımız da görüşmeyi yürüten Grup Başkanvekillerimiz ve Parti Sözcümüz de kendilerine temel ilkelerimizi hatırlattı ve bu teklifi eşbaşkanlar aracılığıyla kurumlarımıza taşıyacağımızı belirtti. Buraya kadar sorun var mı? 'Sorun var' diyor bazıları. Bizim ilkelerimiz, stratejilerimiz belli. Daha önce yaptığımız açıklarımız da ortada, biraz önce ayların konuşmalarının özetini yaptım aslında. Ve konuşmaların değil yılların mücadelesinin kısa bir tablosunu sundum. Bizler demokratik işleyişi esas alan bir partiyiz, elbette bize gelen bir teklifi kurullarımızla konuşmadan açıklayamayız. Eşbaşkanlar dahi kurullarda tartışmadan bir konuda bağlayıcı bir karar açıklaması geleneğimizde yok. Yarınki MYK toplantımızdan sonra somut cevaplarımızı kamuoyuyla paylaşacağız. Bizler için bir karmaşa yok, asıl karmaşa başkalarının kafalarında. Ve zihniyetlerinde. Her yerden tutarsızlık ve samimiyetsizlik akıyor. Sırayla ve özetle anlatmaya çalışayım. Hani derler ya bir şahsa anlatır gibi şahsın adını anmayayım."

'AK PARTİ KARAR VERÖELİ'

Sancar sözlerini şu şekilde devam ettirdi:

"İlk sözüm AK Parti’ye. AK Parti önce bir karar versin. Yürütmeyi veya kabineyi kim temsil ediyor? Adalet Bakanı mı, İçişleri Bakanı mı? Heyetimizle görüşme talebinde bulunan AK Parti, Adalet Bakanı başkanlığında bir heyet gönderiyor, ertesi gün İçişleri Bakanı hakaretlerine, tehditlerine devam ediyor. Bize saldırılarını daha da yükseltiyor. Karar verin. Bu hükümetin başı veya kalbi Soylu mu ya da siz misiniz? Eğer İçişleri Bakanı ise bu politikaların mimarı ve sahibi o zaman neden heyet gönderiyorsunuz? Neden uzlaşma için partileri geziyorsunuz bize geliyorsunuz. Sürekli nefret düşmanlaştırma iftira hakaret konuşmaları yapan her türlü kumpasın arasından çıkan, kirli işlerin içinde olduğuna dair sayısız büyük albümlere sahip bir kişi İçişleri Bakanı sizi temsil ediyorsa bize gelen heyet kimi temsil ediyor. Buna karar verin."

Görüşme üzerine partisine yapılan eleştirilere de yanıt veren Sancar, "Gelelim, AK Parti heyeti ziyaretinden, bizim AK Parti ile iş birliğine hazır olduğumuz yorumunu yapanlara... Bu iktidara; kurduğu ve yerleştirmeye çalıştığı rejime karşı en etkili muhalefeti biz yürütmüyor muyuz? Korunaklı sığınaklarda yer kaparak değil, bedel ödeyerek yürütüyoruz bu mücadeleyi... Eski Eş Genel Başkanlarımız, milletvekillerimiz, on binlerce yoldaşımız, belediye başkanlarımız bu mücadeleyi kararlılıkla yürüttükleri için bedel ödüyorlar. Korunaklı alanlara çekilerek, güvenli sığınaklardan HDP'ye ahkam kesecekseniz şu gerçeği görmeye çalışın" ifadelerini kullandı.

'HANGİSİ İŞBİRLİĞİ?

"İktidarın asıl destekçileri onun varlığını sürdürmesine yardımcı olanlar, temel konularda onun çizdiği oyun sahasından ayrılmayanlardır. İktidarla iş birliğinin hangi örneklerini sayayım, savaş tezkerelerini söyledim... HSK üye seçimi Meclis'te yapılıyor, partilere kontenjanlar tanınıyor ve HDP'yi bu tür durumlarda dışlamak için iktidar elinden geleni yapıyor. Peki bizim dışımıdaki diğer partiler ne yaptılar? Gittiler HSK pazarlığına oturdular, 2 sana 1 bana, gerisi iktidara... İşbirliği hangisi? İktidarla iş birliği HSK pazarlığına oturup 2 sana 1 banaya razı olup, yargının bu sefaletini meşrulaştıranlar mı, rutin bir ziyareti kabul edip görüşme yapan biz miyiz? AK Parti'yi eleştirir görünürken, güya bizi kriminalize ediyorlar. 'Nasıl olur da terörist dediğin bir parti ile görüşüyorsun!' diyor... 'Görüşme, daha fazla üstüne git' demek istiyorlar. İktidara böyle yapıyorsanız sizin iktidardan farkınız ne? Muhalefete ve toplumsal kesimlere diyalog ve müzakere çağrıları yapıyoruz."

Polemik Haber