Ayşe Barım hakkında yeni gelişme!
Ayşe Barım hakkında yeni gelişme!
İçeriği Görüntüle

İsrail merkezli Yediot News (Ynet) gazetesinin haberine göre, El Fetih'e bağlı iki yeni silahlı grup, İsrail'in koordinasyonu ve desteğiyle Gazze Şeridi'nde faaliyet gösteriyor. Haberde, bu grupların Hamas karşıtı aşiret yapılarıyla iş birliği içinde hareket ettiği bildirildi.

İsrail Savunma Kuvvetleri’nin (IDF) doğrudan koordinasyon halinde olduğu belirtilen Halas ve Hanidak aşiretlerine mensup silahlı grupların, Hamas'ın zayıflayan kontrolünden doğan hizipsel ayrılıkları kendi lehlerine kullandığı ifade edildi.

Gruplardan biri Gazze Şehri’nde, diğeri ise Han Yunus’ta faaliyet gösteriyor. Her iki bölgenin de İsrail’in “Gideon’un Savaş Arabaları Operasyonu” kapsamında askeri faaliyet yürüttüğü alanlar arasında yer aldığı belirtilirken; bu grupları silahlandırdığı ileri sürüldü.

Filistinli kaynaklar, geçen ay Ynet’e verdikleri demeçte, El Fetih’e bağlı milis grupların Gazze’de yakın zamanda operasyonlara başlayacağını öngördüklerini söylemişti. Kaynaklar, son gelişmelerle birlikte bu milislerin IDF ile koordinasyon içinde hareket ettiğini doğruladı. Her iki grubun da Filistin Yönetimi’nden maaş aldığı öne sürüldü.

Hamas karşıtı gruplar öne çıkıyor

Gazze'nin doğusundaki Şucaiyye Mahallesi'nde faaliyet gösteren Halas isimli silahlı grubun, Hamas’a karşı IDF’nin muhtemel operasyonlarına hazırlık yaptığı aktarıldı. Bu grubun, El Fetih’e yakınlığıyla bilinen Gazzeli aktivist Rami Halas ile bağlantılı olduğu ifade edildi. Gazze Şeridi’nin en büyük aşiretlerinden olan Halas aşireti, Hamas’a karşı uzun süredir düşmanca bir tutum sergiliyor. 2007’de Hamas’ın Gazze’nin kontrolünü ele geçirmesinin ardından iki grup arasında kanlı çatışmalar yaşanmıştı.

Halas grubunun önde gelen üyeleri arasında, El Fetih Merkez Komitesi üyesi ve Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas’ın Gazze temsilcisi olarak bilinen Ahmed Halas (Ebu Mahir) da yer alıyor.

Han Yunus’ta ise Hamas’a karşı ikinci bir silahlı grup daha faaliyet yürütüyor. Grubun, yerel bir El Fetih ajanı olan Yaser Hanidak tarafından yönetildiği bildirildi. Hanidak’ın da İsrail'den hem silah hem de insani yardım aldığı, aynı zamanda Filistin Yönetimi’nden maaş aldığı kaydedildi.

Hanidak grubunun faaliyetleri, 2007 yılında Hamas üyeleri tarafından Mısır sınırına kaçarken öldürülen Filistin Yönetimi'ne bağlı Önleyici Güvenlik Gücü’nün üst düzey subaylarından Salameh Barbakh'ın ölümüyle bağlantılı. Grup, bu cinayeti Hamas’a karşı yürüttükleri mücadelenin gerekçesi olarak gösteriyor. Barbakh, geçmişte Hamas'a karşı operasyonlarda aktif rol almış ve El Fetih içinde Hamas karşıtı tavrıyla tanınmıştı.

El Fetih ile Hamas arasındaki rekabet yeniden tırmanabilir

Ynet’in haberine göre, Hamas’ın Gazze üzerindeki kontrolünün zayıflamasıyla birlikte Halas ve Hanidak gibi yerel silahlı aktörlerin öne çıkması, El Fetih ile Hamas arasındaki eski rekabetin yeniden alevlendiğine işaret ediyor.

İsrailli analistler, Başbakan Binyamin Netanyahu’nun Gazze’nin “ne Hamas’a ne de Fetihistan’a dönüşmeyeceği” yönündeki açıklamasına rağmen, İsrail’in Hamas karşıtı yerel unsurlarla iş birliği alanlarının giderek genişleyebileceğini belirtiyor.

Hamas’tan Ebu Şebab’a “teslim ol” çağrısı

Ancak sahada büyüme çabası içindeki bazı gruplar ciddi zorluklarla karşı karşıya. Yaklaşık 400 kişilik silahlı güce sahip olduğu bildirilen Ebu Şebab grubunun, Refah yakınlarındaki tampon bölge dışına yayılmakta zorlandığı ifade ediliyor.

Hamas yetkilileri, dün, grup lideri Ebu Şebab’a askeri mahkemeye teslim olması için 10 günlük bir süre tanıdı. Ebu Şebab, “vatana ihanet”, “yabancı güçler adına casusluk”, “silahlı hücre oluşturma” ve “silahlı isyan” suçlamalarıyla karşı karşıya. Bakanlık, teslim olunmaması durumunda Ebu Şebab’ın kaçak ilan edileceğini ve gıyabında yargılanacağını açıkladı. Açıklamada ayrıca, bunun “direnişi içeriden baltalamayı düşünen herkese açık bir mesaj” olduğu vurgulandı.

Grup ise Ynet’e yaptığı açıklamada, “Hamas’ın her üyesinin, halkımıza ve ulusal çıkarlarımıza düşman olan İran ve Müslüman Kardeşler ile işbirliği yaptığı için aynı suçlamalarla yargılanması gerektiğine inanıyoruz” ifadelerini kullandı. (ANKA)