Ekonomi

Mahfi Eğilmez'den TÜİK verilerine tepki: Hangisi doğru?

TÜİK'in açıkladığı verilere tepki gösteren ekonomist Mahfi Eğilmez, büyüme verilerindeki uyumsuzlukları üç başlıkta değerlendirdi.

Abone Ol

Ekonomist Mahfi Eğilmez, 3 Eylül 2025 tarihli “Hangisi Doğru?” başlıklı yazısında, açıklanan GSYH verilerinin sahadaki ekonomik gerçeklerle çeliştiğini belirterek durumu “birkaç tuhaflık” başlığı altında değerlendirdi.

Mahfi Eğilmez’in değerlendirmesi şöyle:

"TÜİK, 2025 yılının ikinci çeyreğine ilişkin Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYH) verilerini açıkladı. Buna göre ekonomi, yıllık bazda yüzde 4,8, mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış olarak ise yüzde 4,6 büyüdü. Bu oranlar, en iyimser beklentilerin dahi üzerinde gerçekleşti."

TÜİK, yılın ilk çeyreğine ait büyüme oranını da yüzde 2’den yüzde 2,3’e revize etti. Böylece son dört çeyreğin ortalama büyümesi yüzde 3 olarak kaydedildi.

İkinci çeyrekte büyümeye en yüksek katkıyı yüzde 10,9 ile inşaat sektörü sağlarken, onu yüzde 7,1 ile iletişim, yüzde 6,1 ile sanayi ve yüzde 5,6 ile ticaret, ulaştırma, konaklama ve yiyecek hizmetleri izledi. Tarım, hayvancılık ve balıkçılık yüzde 3,5, kamu yönetimi, eğitim, sağlık ve sosyal hizmet faaliyetleri ise yüzde 1,2 daraldı.

Yüzde 4,8’lik büyümenin sektörel katkısında ilk sırayı inşaat aldı. İnşaat sektörünü yüzde 7,1 ile iletişim faaliyetleri, yüzde 6,1 ile sanayi, yüzde 5,6 ile ticaret ve hizmet sektörü izliyor. Tarım, hayvancılık ve balıkçılık yüzde 3,5, kamu yönetimi, eğitim, insan sağlığı ve sosyal hizmetler ise yüzde 1,2 küçüldü.

Harcamalar açısından büyümeye bakıldığında, en önemli katkının yatırımlardan (yüzde 8,8) ve hane halklarının nihai tüketim harcamalarından (yüzde 5,1) geldiği görülüyor. Mal ve hizmet ihracatı yüzde 1,7 artarken, ithalat yüzde 8,8 yükseldi.

Mahfi Eğilmez, büyüme verilerindeki uyumsuzlukları üç başlıkta değerlendirdi:

Sanayi verileri ve üretici şikâyetleri, yüzde 5,6’lık büyümeyi işaret etmiyordu. Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış sanayi üretim endeksi (SÜE), ikinci çeyrekte yüzde 0,2 büyüme göstermiş; bu, GSYH’deki yüzde 6,1’lik sanayi katkısının oldukça altında. Kapasite kullanım oranları da düşüş trendini doğruluyor.

İnşaat üretim endeksindeki değişimler, ikinci çeyrekteki yüzde 10,9’luk büyümeyi açıklamaya yetmiyor. İlk üç ayda çok düşük artış gözlenirken, ikinci üç ayda sınırlı yükseliş var. Bu durum, GSYH’deki büyümeyi tam olarak yansıtmıyor.

İhracat yüzde 1,7 artarken, ithalat yüzde 8,8 yükseldi. Genel görüş ihracatın GSYH’ye pozitif, ithalatın ise negatif etkisi olduğu yönünde. Ancak Türkiye gibi üretimde ithal malı kullanan ülkelerde ithalat, büyümeye pozitif etki de yapabiliyor.

Mahfi Eğilmez, bu verilere dayanarak, büyüme oranlarının ya da sanayici ve inşaat sektörü temsilcilerinin şikâyetlerinin tamamen doğru olmadığını belirtiyor.