Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, İYİ Parti Ankara İl Kongresi'nde konuştu. Belediyenin faaliyetlerine ilişkin bilgiler veren Yavaş, şunları söyledi:

"Her şeyden evvel artık Ankara'da şeffaf bir yönetim var. Katılımcılık var, işbirliği var, tek başına hiçbir şekilde kararlar alınmıyor. Bununda yansımalarını görüyoruz. Yaptığımız bütün harcamaları vatandaşlarımızla mutlaka paylaşıyoruz. 3 bin 300 ihalemiz canlı yayınlandı. Bizimle birlikte birçok belediye de canlı yayınlamaya başladı. Maliyetleri pankartlara asıyoruz. Bin 800 bileşeni olan kent konseyimiz var, üniversitelerle işbirliği yapıyoruz. Bütün harcamalarımız internet sitesinde yayınlanıyor. Sayıştay raporları dahil tüm mali verileri yayınlıyoruz ve halkımıza hesap veriyoruz.

'PROJELERLE YÜZLERDE TEBESSÜM OLUŞTURMAK İSTİYORUZ'

Büyük projelerimizde devam ediyor. 25 yıldır yapılmayan altyapı çalışmaları hızla devam ediyor. Ankara'nın köyden olma mahallelerinin birçoğunda kanalizasyon açıktan akıyor. Asbestli borular var, su yok. Ben zannediyordum ki bir tek köye tankerle su gidiyor, yüzlerce köye tankerle su gidiyor ve hala da bunların birçoğunu çözmeye çalışıyoruz. Olmayan bisiklet yolları, kreşler, çağdaş belediyecilik adına ne gerekiyorsa bunların hepsini yapıyoruz. Ancak belediyecilik deyince biz kentte yaşayanların yanında olmak, kimseyi ayırt etmeden hizmet etmek, halkın sağlığını ve canını önceleyen projelerle yüzlerde tebessüm oluşturmak istiyoruz.

'ÇÖP PROJELERE VERECEK TEK BİR KURUŞUMUZ DAHİ YOK'

Biz belediyeciliği halka temiz su temini sağlamak, kanalizasyon hatlarını kapalı sisteme almak, Polatlı gibi 30 yıldır temiz su bekleyen bölgelere 107 kilometre altyapı çalışması yapmak, çiftçimizin koluna girerek onların yanında dimdik ve kararlı bir şekilde yürümek olarak görüyoruz. Hayali yatırımlara, çöp projelere verecek tek bir kuruşumuz dahi yok. Belki Türkiye Cumhuriyeti'nde asrın batık projesi Ankapark'la, halkın alın terinden elde ettiği paraların nasıl çarçur edildiğini gördük. Kendi cebimizden harcamayacağımız hiçbir parayı vatandaştan alıp bu tür yerlere harcamıyoruz.

'BUNUN TEK BİR ÇÖZÜMÜ VAR'

Eskiden kapı kapı paket dağıtılıyordu ve şu anda bir elin verdiğini diğer el görmeyecek şekilde Başkent Kart'a para yükleyerek tüm harcamalarını bunun üzerinden yapmak suretiyle hem esnafı destekliyoruz hem de aileler gerçek ihtiyaçlarını almaya başladılar. Kimin yardım aldığını bu kentte hiç kimse bilmiyor. Biz bunu sadece sosyal yardım alanında bir destek olarak görmüyoruz. Çocukları var üçüncü nesildir destek alıyorlar ve yokluğa mahkûm edilmişler, bugünkü ekonomik sistem sayesinde. Nereye kadar gidecek bu? Bunun bir tek çözümü var, onların çocuğunu okutmak.

'YENİ NESİL BELEDİYECİLİK'

6 bin 500 tane ilkokul öğrencisinin servis ücretini karşılıyoruz.  Ne kadar engelleseler de ilk başta 14 bin olmak üzere 60 bin kadar ilkokul öğrencisine kantin desteğinde bulunuyoruz. Destek alan ailelerin 42 bin tane evladına artık ücretsiz ulaşım desteği sağlıyoruz. Kırtasiye desteği yapıyoruz, kırtasiye desteği yaparken sadece kırtasiyecilerden alışveriş yapıyoruz. Onları da üç harflilere mahkûm etmiyoruz, esnafta para kazanıyor. Biz buna ‘yeni nesil belediyecilik' diyoruz.  İstiyoruz ki onlarda akranlarıyla eşit şartlarda büyüsünler ve eğitim görsünler.

Sözlerimizden birisi Ankara halkını zengin etmekti. Kırsal kalkınma desteklerimizle belki Türkiye'de ilk defa Tarım Bakanlığı'nın yapması gereken köylere tohum yardımı, gübre yardımı, mazot yardımı ve ayrıca kurduğumuz bir sistemler 33 bin çiftçinin üretimini izliyoruz. Eğer herhangi bir şekilde üretimde aksaklık varsa kendilerine bildiriyoruz. Gezen mobil araçlarla tarımsal olarak toprak analizi de yapmak suretiyle bundan sonra neyi üretmeleri gerektiği konusunda destekte bulunacağız.

'SEÇİMİN KAZANILMASIYLA...'

Belediyelerimizle başlayan bu yeni anlayışın cumhuriyetimizin ikinci yüz yılında Millet İttifakı'nın iktidarında tüm Türkiye'ye yayılacağına yürekten inanıyorum. Nasıl Millet İttifakı'nın tüm Türkiye'deki belediyelerinde önceden yaptıkları korkutmaların tam tersine insanlar daha huzurlu mutlu yaşamaya başladılarsa, 14 Mayıs'tan sonra Millet İttifakı adayının da belirlenmesi ve seçimin kazanılmasıyla Türkiye'de aynı refah, huzura kavuşacaktır."