Gündem

MSB kaynaklarından Suriye açıklaması: Suriye'de üç ülke Koordinasyon Birimi 19 Mayıs'ta göreve başladı

Milli Savunma Bakanlığı (MSB) kaynakları, "Daha önce DEAŞ terör örgütü ile mücadele için 5 ülke tarafından ortak bir Harekat Merkezi kurularak çalışmalara başlanması kararı alınmıştı. Suriye yeni hükümetinden, Koordinasyon Birimi'nin Şam/Suriye'de görev yapması yönünde davet alınmış, Türkiye, Suriye ve Ürdün'den müteşekkil Koordinasyon Birimi 19 Mayıs tarihinde Suriye'de göreve başlamıştır. Biz de Koordinasyon Birimi için personel görevlendirmesini yaptık" bilgisini paylaştı.

Abone Ol

Milli Savunma Bakanlığı (MSB) Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri Tuğamiral Zeki Aktürk, Eskişehir 1'inci Ana Jet Üs Komutanlığı'nda haftalık bilgilendirme toplantısı yaptı. Aktürk, Hava Kuvvetleri'nin kuruluşunun 114'üncü ve İstanbul'un Fethi'nin 572'nci yıl dönümleriyle Azerbaycan'ın Bağımsızlık Günü'nü kutladı.

Zeki Aktürk, terörle mücadeleye ilişkin şu bilgileri verdi:

"Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, büyük cesaret ve fedakarlıkla terörle mücadelesine, sınırlarımızı korumaya, karada, denizde ve havada ülkemizin savunma ve güvenliğini sağlamaya azim ve kararlılıkla devam etmektedir. Bu kapsamda son bir haftada sınırlarımızdan yasa dışı yollarla geçmeye çalışan 6'sı terör örgütü mensubu olmak üzere 156 şahıs yakalanmış, bin 184 şahıs ise hududu geçemeden engellenmiştir.

Böylelikle, 1 Ocak'tan bugüne kadar hudutlarımızdan yasa dışı yollarla geçmeye çalışırken yakalananların sayısı 2 bin 335, hududu geçemeden engellenen kişi sayısı da 34 bin 811 olmuştur. Suriye Harekat Alanlarında 8 Ocak'tan bu yana sürdürülen 'tünel imha' faaliyetleri kapsamında bugüne kadar Tel Rıfat bölgesinde yaklaşık 132, Menbic bölgesinde ise 108 kilometre uzunluğundaki tüneller imha edilmiştir."

Aktürk ayrıca, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin ikili ilişkiler ve uluslararası görevler kapsamında geniş bir coğrafyada dünya güvenliği, barışı ve istikrarına önemli katkılar sağlamayı sürdürdüğünü belirtti.

"Kalıcı ateşkes sağlanmalıdır"

İsrail'in Filistin'e yönelik saldırılarına da tepki gösteren Aktürk, bölgede yaşanan gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Mescid-i Aksa'da kışkırtıcı eylemler yapan İsrail'in, Filistin halkına yönelik soykırımı sürdürdüğünü, Filistin topraklarını ilhak ve işgal etmeye devam ettiğini ifade eden Aktürk, can kayıplarının her geçen gün arttığı, hastanelerin yıkıldığı, insanların açlıkla ölüme mahkum edildiği Filistin'de, yaşananlara rağmen hala somut bir adım atılmadığını vurguladı. Aktürk, uluslararası toplumu, insancıl ve uluslararası hukuk ihlallerini önlemek adına sorumluluk almaya ve barış ortamı için kalıcı ateşkesi sağlamaya çağırdı.

Aktürk, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:

"Sonuç itibarıyla Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, sınır ötesinden başlayarak hudutlarımızın güvenliğinin sağlanmasından, tüm terör örgütleriyle etkin ve kararlı bir şekilde mücadeleye, mavi ve gök vatanımızdaki hak ve menfaatlerimizin korunmasından, uluslararası güvenlik, barış ve istikrarın desteklenmesine, geniş ölçekli tatbikatların icrasından yerli ve milli savunma sanayimizin geliştirilmesine kadar üstlendiği tüm görevleri eş zamanlı olarak ve büyük bir başarıyla yerine getirmeye devam edecektir."

Suriye'deki son gelişmeler...

Tuğamiral Zeki Aktürk'ün açıklamasının ardından MSB kaynakları, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bakanlık kaynakları, Suriye'deki son gelişmelerle ilgili sorular üzerine şu bilgilendirmeyi yaptı:

"Daha önce DEAŞ terör örgütü ile mücadele için 5 ülke tarafından ortak bir Harekat Merkezi kurularak çalışmalara başlanması kararı alınmıştı. Suriye yeni hükümetinden Koordinasyon Birimi'nin Şam/Suriye'de görev yapması yönünde davet alınmış, Türkiye, Suriye ve Ürdün'den müteşekkil Koordinasyon Birimi 19 Mayıs tarihinde Suriye'de göreve başlamıştır. Biz de Koordinasyon Birimi için personel görevlendirmesini yaptık.

Yeni Suriye yönetimi ile terör örgütü SDG arasındaki mutabakat süreci, bölgesel istikrar ve güvenliğin sağlanması açısından dikkatle takip edilmektedir. Suriye'de barış ve huzurun tesisi için atılan her türlü olumlu adımı desteklemekle birlikte, bu sürecin şeffaf, kapsayıcı ve tüm tarafların meşru güvenlik kaygılarını dikkate alan bir şekilde yürütülmesi gerektiğini vurgulamaktayız.

Suriye'de tek bir silahlı yapı olarak sadece Suriye ordusunun bulunması gerektiği ve SDG terör örgütünün Suriye ordusuna entegrasyonu konularında tutumumuz değişmemiştir. Süreçte aksamalar, gecikmeler olsa dahi sonuç değişmeyecektir. Tekrar hatırlatmak gerekir ki Suriye'de adem-i merkeziyetçi, ayrılıkçı gündemlere Suriye hükümeti ile iş birliği içinde müsaade edilmeyecektir."

Türkiye'nin Avrupa Güvenlik Eylem Fonuna (Safe) dahil olması

MSB kaynakları, Türkiye'nin Avrupa Güvenlik Eylem Fonuna (SAFE) dahil olması ile ilgili sorular üzerine şu değerlendirmeleri yaptı:

"Ukrayna'daki savaş ve güncel küresel gelişmelere paralel olarak Avrupa'nın savunma kapasitesinin artırılmasına yönelik çalışmalar hız kazanmıştır. Bu kapsamda AB tarafından savunma tedarikine harcanmak üzere üye ülkelere 150 milyar Avroluk fon sağlanmasını öngören SAFE Tüzüğü 27 Mayıs 2025 tarihinde AB Konseyi'nde kabul edilmiştir.

SAFE Mekanizması prensip olarak ülkemizin de katılımına açık olmakla birlikte, tüzükte AB üyesi olmayan ülkelere yönelik birçok kısıtlayıcı tedbir yer almaktadır. Ayrıca, maalesef bu süreçte, ülkemiz de dahil AB üyesi olmayan müttefiklerin AB savunma ve güvenlik mimarisi dışında bırakılmasına veya bir pazarlık aracı olarak kullanılmasına yönelik girişimlere de şahitlik ettik.

Avrupa güvenliğinin ancak kapsayıcılık, stratejik öngörü ve kolektif dayanışma ile güçlendirilebileceğini, bunun için vizyoner bir yaklaşıma ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz. Bu bağlamda, ülkemizin sahip olduğu savunma yetenekleriyle Avrupa savunmasına ve güvenliğine önemli katkı sağlayacağına inanıyoruz. Bu durum SAFE Tüzüğünün müzakere sürecinde birçok müttefikimiz tarafından da dile getirilmiştir.

Bu çerçevede, önümüzdeki süreçte açık görüşlü ve öngörülü Avrupalı müttefiklerimizle SAFE Mekanizması kapsamında veya dışında (özellikle insansız hava araçları, hava savunma sistemleri, zırhlı araç ve kara platformları, elektronik harp ve radar sistemleri, mühimmat ve roket sistemleri ile deniz sistemleri alanlarındaki gelişmiş yeteneklerimizle) savunma işbirliklerinin geliştirilmesine yönelik çalışmalarımız devam edecektir."