Suç örgütü liderliği' suçlamasıyla hakkında yakalama kararı çıkarılan ve BAE'de bulunan Sedat Peker 'Beşli çete' diye adlandırılanlardan biri olan Mehmet Cengiz'in akrabası olduğunu söyledi.
Peker, eski başbakanlardan Mesut Yılmaz'ın kumarhane görüntüleri karşılığında cezaevinden tahliye olduğunu, kendisine 5 milyon dolar ödeme yapıldığını, aracılığı ise Mehmet Cengiz'in yaptığını ileri sürdü.
"Ben Bolu Cezaevi’nden tahliye olduktan sonra diğer bir akrabamız olan Zafer Salman tarafından daha sık görüşmemiz sağlandı. Ben devlet ricalinin isteği üzerine 1997-1998 senelerinde Bulgaristan ve Romanya’ya bazı çalışmalar yapmak için gönderildikten sonra Türkiye’de Mesut Yılmaz başbakanlığında, gazetecilerin cazgırlığıyla temiz toplum yaygarası ülkeyi inletiyordu. Beni de bu hikayede sermaye yapmak istediklerini, gıyabımda tutuklama kararı çıkardıklarında anladım. Özel bir uçak çağırarak Türkiye’ye döndüm.
Benim çok büyük bir hata yaptığımı, bir daha tahliye olamayacağımı düşünüyorlardı. Benim rahatlığım ise herkesi şaşırtıyordu."
'MESUT YILMAZ MACARİSTAN'DA KUMAR OYNADI'
Peker, Mesut Yılmaz ’ın Macaristan’a kumar oynamaya gittiğini iddia etti ve şu ifadeleri kullandı:
"Orada dayak yediği haberleri bir anda ülkenin gündemini değiştirmişti. Başbakan Mesut Yılmaz kumar oynamaya gitmedim diyordu. Çünkü merkez sağ partisi olduğu için dindar kesimin oylarını kaybetmek istemiyordu.
'BEN TESLİM OLURKEN...'
Ben teslim olduğumda ülkenin gündemi bu konuyla çalkalanmaya başladı. Çok saygı duyduğum, o dönemki rahmetli milletvekili Enis Sülün’ün aracılık yaptığı yazıldı söylendi. İrtibatta olduğum devlet görevlilerinin şemaları yazıldı söylendi."
'BİR EL DEVREYE GİRDİ'
"Bayrampaşa Cezaevi’nde yatarken yine bir el devreye girdi, 'Bayrampaşa Cezaevi’nde Sedat Peker Krallığı' haberleri bir anda ülkenin gündemi oldu. Cezaevleri Genel Müdürü Suat Ertosun cezaevine gelerek incelemeler yaptı. İstanbul Başsavcısı, mekanı cennet olsun, Ferzan Çitici cezaevine gelerek benimle görüşme yaptı" diyen Peker iddialarına şöyle devam etti:
'CEZAEVİ BENİM KONTRPLÜNDEYDİ'
"Cezaevi benim kontrolümde olduğu için, gitmem için üç tane cezaevi önerdi. Pazarlık sonucunda ben başka bir cezaevini söyleyerek orayı kabul ettirdim (cezaevinde isyan çıkmaması için benim isteğimi kabul ettiler). Kırşehir Cezaevi’ne gidince bazı sebeplerle Mesut Yılmaz’a düşman olan Süleyman Demirel’in akrabası Kamuran Çörtük’ün kulağına gidecek şekilde bahsi geçen Mesut Yılmaz’ın kumar oynadığı kasetinin bende olduğunu ayrıca da başka videoların ve belgelerin bende olduğunu belirtecek haber yolladım. Şu an da olduğu gibi her şey planladığım gibi gitti.
'GÖRÜNTÜLERİ MEHMET CENGİZ'E VERDİM'
Mesut Yılmaz ve Bakan Cavit Kavak’ın içinde olduğu bir dakikalık bölümünün görüntüsünü Mehmet Cengiz İstanbul’a döner dönmez kendisine teslim ettirdim. Yaptığımız pazarlık Mehmet Cengiz’in ziyaretinden sonraki ilk mahkemede tahliye olacağım ve uğradığım maddi kaybın telafi edilmesi için 5 milyon dolar ödemeleri yönündeydi. Anlaşma sağlandı.
İlk 2,5 milyon dolarını peşin aldım. Kalan 2,5 doları da ortak akrabamız olan Zafer Salman vasıtası ile teslim aldım (paralar mehmet cengiz tarafından Zafer Salman’ın hesabına gönderildi bir kısmı da Zafer Salman’a elden teslim edildi."
Peker, paylaşımlarında "O dönem Mesut Yılmaz’ın yakını olan, Devlet Güvenlik Mahkemesi’nin başsavcısı olan Engin Baltacı’nın organizasyonu ile tahliye edildim. Aylarca cezaevine girmeden önce basın kuruluşları temiz toplum çığırtkanlığı yaparken o kadar ağır cezalarla yargılanırken tahliye olmam ülkenin gündemini allak bullak etti. Bütün herkes bu nasıl olur dedi" dedi.
'BİZ DEVRİN BAŞBAKANIYLA FİLM ÇEVİRİYORDUK'
Peker son olarak "Tüm halkı temiz toplum masallarıyla uyutmaya devam ederken biz devrin başbakanıyla bu filmleri çeviriyorduk" ifadelerini kullandı.