Türk Tabipleri Birliği (TTB), “Oyalama değil, somut adımlar istiyoruz” başlığıyla son dönemdeki eylemleri, hekimlere karşı artan şiddeti ve vaatleri değerlendirdiği bir basın açıklaması gerçekleştirdi. TTB Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı açıklama öncesi söz alarak “Biz mücadelemizi büyüttükçe ne yazık ki bu ülkede hep düşmanlaştırma ve ötekileştirme davranışıyla, suçlulaştırma girişimleriyle karşı karşıya kaldık. Biz bunu kabul etmiyoruz” dedi. 'BOŞ VAATLERE SABRIMIZ KALMAMIŞTIR' Fincancı'nın ardından basın açıklamasını okuyan TTB Merkez Konseyi üyesi Çiğdem Arslan “Boş vaatlere sabrımız kalmamıştır. Belirttiğimiz gibi Cumhurbaşkanının 14 Mart günü açıkladığı vaatlerinden sağlıkta şiddet ve malpraktis konularını içeren yasa teklifi hayal kırıklığının ötesine geçememiştir. Açıklanan diğer vaatlerle ilgili ise somut bir adım henüz atılmamıştır. Cumhurbaşkanının vaatlerinin gerçekleştirilip gerçekleştirilmeyeceğini, gerçekleştirilecekse nasıl gerçekleştirileceğini yakından takip etsek de tüm meslektaşlarımız, sağlık camiası ve toplum bilmelidir ki sadece geçiştirme ve oyalama olarak gördüğümüz bu vaatler kesinlikle sorunlarımıza çare olmayacaktır.” Açıklamada 2020 verilerine göre Türkiye'deki uzman hekimlerin maaşlarının OECD ülkeleriyle karşılaştırıldığında sondan altıncı sırada olduğu, pratisyen hekim maaşlarında ise 17 ülke arasında 14. olduğu paylaşıldı. 'ŞÜKRAN DUYGULARIMIZI SUNAMADIK' Açıklamanın sonunda, 14 Mart'ta Taksim'de Atatürk anıtına çelenk koymak isterken yere düşürülen Dr. Erdinç Köksal bir konuşma yaptı. Köksal konuşmasında “Türkiye'de 180 bin hekim çalışıyor ve hepimizin gittiği yol, bu ülkenin kurucusu büyük önder Atatürk'ün bizim için söylediği ‘Beni Türk hekimlerine emanet edin' sözündeki güvenidir. Bu nedenle biz ’14 Mart’larda, yıllardan beri ilk işimiz Atatürk'ümüze saygımızı göstermek için o ilde Atatürk'ü temsil eden büste çelenk koymak ve ona şükran duygularımızı belirtmektir. Ne yazık ki 64 yılın sonunda Taksim anıtına çelengimizi ve şükran duygularımızı sunamadık” ifadelerini kullanırken aynı gün Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ile yaptığı telefon konuşmasını anlattı: BAKANDAN ÖZÜR VE SÖZ “Gece saat 12'ye yakın beni sağlık bakanı aradı. Sağlık bakanı olduğuna inanamadım. ‘Üzüntülerimi bildirmek için arıyorum, özür dileriz' dedi. Ben de birisi dalga geçiyor zannettim. Gerçekten sağlık bakanı hekim kimliğiyle o telefonu açmakla çok değerli bir şey yaptı. Ben çok mutlu oldum. Ben belki konuşmalarda bazı şikayetlerimizi de bildirmiştik ama ne olursa olsun hekim kimliğiyle üzüntümüzü paylaşmasını şükranla yad ediyorum. TAM 49 DAKİKA KONUŞTUK Bu telefon konuşması 5 dakikada bitmedi. Tam 49 dakika konuştuk. Cephede çarpışan binlerce doktor arasında biz 600'e yakın şehit verdik. 5 dakikada bir hasta baktığımızı, bundan çok mutsuz olduğumuzu, hastalarımızın da mutsuz olarak bizi tekmelediğini, bıçakladığını, bunu yapanların da yanına kar kaldığını, hiçbir ceza almadıklarını da ifade ettim. Anlayışla dinledi, bunları sahipleneceğini, adalet bakanı ile konuşacağını bildirdi. İnşallah sayın bakan bu sözünde durur. Daha iyi günlere kavuşuruz.” Köksal, çamurlu önlüğünü TTB'ye armağan ederken İstanbul Tabip Odası Başkanı Pınar Saip de Köksal'a yeni bir önlük hediye etti.