Seyfullah Türksoy’un kaleme aldığı köşe yazısında aktarılan bilgilere göre, yapay zekâ ve gelecek bilimi alanındaki çalışmalarıyla tanınan Melik Şah, dijital dünyanın tehlikelerine dikkat çekti. Şah, teknolojinin hayatı kolaylaştırıyor gibi görünse de aslında zihinleri kontrol altına alabilecek bir düzene zemin hazırladığını öne sürdü. Uzmanın en dikkat çekici iddiaları arasında, yeni neslin büyük bir kısmının maneviyattan uzaklaştığı ve dijital çağın bir "Dijital Deccal" ortaya çıkardığı yer aldı.

İşte Türk Dünyası Gönül Elçisi Dr. Seyfullah Türksoy'un kaleme aldığı yazı;

Geçtiğimiz günlerde gelecek bilimi (futuroloji) ve yapay zekâ üzerine çalışmalarıyla tanınan Melik Şah hocayla bir araya geldim. Uzun bir sohbet yaptık. Konumuz; yapay zekâ, dijital teknolojiler ve özellikle de çocuklarımız ile gençlerimizin maruz kaldığı görünmez tehlikelerdi. Sohbet boyunca hocanın dile getirdiği uyarılar hem ürkütücü hem de düşündürücüydü. Çünkü mesele, yalnızca teknolojik ilerlemenin hızı değil; inançlarımızın, kültürümüzün ve insanlığımızın nasıl bir yönelişle karşı karşıya olduğudur.

Yapay Tufan Uyarısı

Aziz İhsan Aktaş'ın ev hapsinin kaldırılmasına CHP'den sert tepki
Aziz İhsan Aktaş'ın ev hapsinin kaldırılmasına CHP'den sert tepki
İçeriği Görüntüle

Melik Şah hoca, “Önümüzdeki 5 yıl içinde insanlığa yapay bir Nuh Tufanı yaşatacaklar” diyerek söze başladı. Bu söz, basit bir metafor değil; küresel ölçekte planlanan dijital dönüşümün karanlık yüzüne işaret ediyor. Bugün sosyal medya algoritmaları, veri merkezleri ve yapay zekâ sistemleri hayatımızı kolaylaştırıyor gibi görünse de aslında zihinlerimizi şekillendiriyor, kitleleri tek merkezden yönlendirebilecek bir düzene kapı aralıyor.

İnançsız Nesiller Tehlikesi

Sohbetimizin en çarpıcı noktası ise çocuklar ve gençler üzerineydi. Hoca, yapılan gözlemlere göre yeni neslin %85’inin ateist, deist, agnostik veya satanist bir yönelim içerisinde olduğunu söyledi. Bu oran tartışılabilir, ama ortada inkâr edilemez bir gerçek var: dijital kültür, gençliği maneviyattan uzaklaştırıyor. Ailelerin, okulların ve toplumsal değerlerin gücünü aşan bir hızla, sanal dünyanın görünmez propagandası genç ruhları kuşatıyor.

Bilim Kurgu Gerçeğe Dönüşüyor

Bir diğer iddia ise bilim kurgu ile gerçeğin buluştuğu noktada: “Birkaç yıl içinde Uzay Yolu filmindeki ışınlanma yöntemi gerçek olacak” dedi Melik Şah. Bugün kulağa fantastik gelse de geçmişte akıllı telefonlar, hologramlar, sürücüsüz arabalar da aynı şekilde hayal ürünü sayılıyordu. Teknoloji hızla ilerliyor ve bu ilerleyişin önünde durmak mümkün değil. Ancak bu gelişmelerin insana hizmet eden mi yoksa insanı köleleştiren bir amaca mı hizmet edeceği en kritik soru olarak karşımızda duruyor.

Dijital Deccal ve İnsanlığın İmtihanı

Hocanın “Dijital Deccal” nitelemesi, sohbetin en çok düşündüren kısmıydı. Çünkü bu ifade, teknolojiye yalnızca bir araç değil; insanlığın maneviyatına saldıran bir güç gözüyle bakmamızı sağlıyor. Eğer aklımızı kalbimizle buluşturamazsak, bilimle dini aynı çizgide değerlendiremezsek, insanlık kendi elleriyle ürettiği zekânın kölesi olma tehlikesiyle karşı karşıya kalacak.

Çözüm Nerede?

Melik Şah hocanın ısrarla altını çizdiği nokta şuydu: Tedbir almak zorundayız. Bunun yolu teknolojiyi reddetmek değil; onu kontrol altına almak, bilimle dini buluşturmak ve insanı merkeze alan bir yaklaşım geliştirmekten geçiyor. Eğer bunu başaramazsak, dijital tufan yalnızca bilgisayarlarımızı değil, ruhlarımızı da yutacak.

Melik Şah Kimdir?
Gelecek bilimi ve yapay zekâ üzerine uzmanlaşmış bir akademisyen ve düşünürdür. Teknolojik gelişmelerin toplumsal ve dini hayata etkilerini araştırır, televizyon programlarında ve konferanslarda görüşlerini kamuoyuyla paylaşır. Fütürizm alanında yaptığı çalışmalarla tanınan Melik Şah, dijital çağın insanlığa getireceği fırsat ve riskleri aynı potada değerlendirmekte; özellikle gençliğin inanç, ahlak ve kültür bağlamında korunması gerektiğini savunmaktadır.