Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, sosyal medyadan paylaştığı bir mesajda tutuklu TİP Milletvekili Can Atalay’ın mahkeme kararına rağmen halen hapiste tutulmasını eleştirdi.

Gazi Üniversitesi’nde öğretim üyesi olduğu zamanda başından geçen bir Rektörlük olayını anlatarak ortada bir haksızlığın söz konusu olduğunu belirten Özdağ’ın paylaşımı şu şekilde oldu:

“Gazi Üniversitesi’nde öğretim üyesi idim. Rektör seçimi oldu. Mevcut rektör 1250 civarında oy aldı. Tıp profesörü olan diğer aday 250 oyda kaldı.

Ahmet Necdet Sezer 250 oy alan adayı rektör atadı. Seçimde oy vermek dışında taraf olmama rağmen Sezer’in bu atamasını kabul etmedim ve “Sezer cumhurbaşkanı olduğu sürece üniversitede ders vermeyeceğimi söyleyerek istifa ettim.” Sezer’in cumhurbaşkanlığı sona erince üniversiteye geri döndüm. Bazı akademisyenler sordular “Sana ne, niye istifa ettin?” diye.

AK Partili Metin Külünk'ten flaş iddia: Erdoğan'ın önüne sahte anketler koydular AK Partili Metin Külünk'ten flaş iddia: Erdoğan'ın önüne sahte anketler koydular

Kendi demokratik hakkımızı bir savunmaz isek kimse savunmaz dedim.

“TANRININ LANETİ DEĞİL DE NEDİR?”

TİP milletvekili Can Atalay’ın odağında olduğu konuya da böyle bakıyorum. Mesele Atalay’ın kişisel konusu değil.

Mesele bütün Türk vatandaşlarının iktidarın keyfi tutuklamaları karşısında hak ve hukukunun güvence altında olmasıdır. Bu hadisede bir yerel mahkeme Anayasa’yı açıkça yok sayılıyor. Bir ceza hukuku hocası ile bir Anayasa hukuku Profesörü arasında şu konuşma geçmiş.

(Hayali değil) Ceza hukukçusu-“Anayasa Mahkemesi kararlarının tanınmadığı ülkenin bir hukuk fakültesinde Anayasa Hukuku hocası olmak, Tanrının laneti değil de nedir değerli Hocam.?” Anayasa Profesörü hoca da ona şöyle cevap vermiş: “Anayasa Mahkemesi kararlarının Ağır Ceza Mahkemelerince tanınmadığı ülkenin bir hukuk fakültesinde Ceza Hukuku hocası olmak, Tanrının laneti değil de nedir değerli Hocam.?”

“BAZEN HUKUKU SAVUNMAK İÇİN CESUR VE KARARLI OLMAK GEREKİR”

Özetle hukukun cehenneminde yaşıyoruz. Yargı Sovyet ve Nazi diktatörlüklerinde nasıl iktidar baskısı altında ise ülkemizde fe öyle. Peki, bu durumu sadece tespit edip seyredecek miyiz? Barolar ne zaman Anayasa Mahkemesinin önünden Adalet Bakanlığının önüne yürüyüp cübbelerini bırakacaklar? Hukuk hocaları üniversitelerde Anayasa kararlarının Uygulanmadığı bir ülkede icra iflas dersine gerek yok diyerek derslere girmeyecekler. Bazen hukuku savunmak için cesur ve kararlı olmak gerekir.”