İran ve İsrail arasındaki tüm dünyanın savaş tedirginliğiyle takip ettiği çatışmaları Dr. Remzi Çetin ve emekli büyükelçi Uluç Özülker, değerlendirdi.

"İRAN'IN VEKALET SAVAŞI GAZZE'YE ULAŞTI"

Cumhuriyet'ten Aytunç Ürkmez'in haberine göre Dr. Çetin, “İran’ın vekalet savaşı Gazze’ye kadar ulaştı. İran, Gazze’deki yapıları istediği zaman harekete geçirebiliyor. İran’ın bu hamlesi kendi iç kamuoyunun saftlarını sıklaştırmak için yaptığını düşünüyorum” dedi. İran’ın Hamas ve Hizbullah gibi yapıların hamiliğini üstlendiğini ve bunu kamuoyundan saklamadığını belirten Çetin, “İran, bölgedeki Hamas ve Hizbullah gibi yapıları kendi çıkarına göre sahada harekete geçirebiliyor. Bunu önceki gün de gördük. İsrail’in Lübnan’a doğru hareket ettiğini gördük. Suriye’yi de bombaladığına tanık olduk. Filistin davası Hamas’la eşleştiğinden dolayı artık İran’ın kontrolüne geçti” diye konuştu.

"İRAN NETENYAHU'YA CAN SİMİDİ ATTI"

Çatışmanın İsrail’in iç siyasetine yansımalarını da değerlendiren Çetin, “Netanyahu’ya karşı içeride sesler yükseliyordu. Ancak İran’ın saldırları Netanyahu’ya bir can simidi oldu. İsrail’de toplum güvenlik politikları üzerine inşa edildi ve siyaset de buna göre şekillendi. İran, Netanyahu’ya iyi bir can simidi atmış oldu” ifadelerini kullandı. Çatışmalarının sonucunda bölgedeki durumu da değerlendiren Çetin, “Ürdün, İsrail’in en uysal komşusu. İsrail’in varlığı, Ürdün’ün de bölgedeki aşırıcı gruplara karşı varlığını dengeliyor. İsrail’e karşı gelecek herhangi bir saldırıyı Ürdün de istemez. Ürdün demek İngiltere ve İsrail demek. Lübnan ve Yemen ise uzun bir süredir İran’ın güdümünde. Başarısız ve merkezi otoriteden yoksun olan bu devletler de İran’ın yanında oldu. Irak ve Ürdün tarafsızmış gibi kalsa da İran’ı desteklemedi” dedi. İsrail’in karşılık vereceğini kaydeden Çetin, “İsrail temkinli gidiyor ancak aynı tonda karşılık vermesini bekleyemeyiz. İsrail bunu zamana yayacaktır. Çünkü en önemli gündemi Gazze. İsrail, Hamas’ı Gazze’de diskalifiye ettikten sonra İran ve bölgedeki Hizbullah varlığına yoğunlaşacaktır” dedi.

"ABD BAŞKANI BİDEN'A SAVAŞ GEREKİYOR"

Emekli Büyükelçi Uluç Özülker ise ABD ve İsrail’in politikalarının bölgedeki gerilimi arttırdığına dikkat çekerek, “İsrail, ABD’nin gölgesine sığınarak hareket ediyor. Biden da seçime doğru giderken Amerikan toplumunun beşte birini oluşturan ve inançları gereği İsrail’i destekleyen Evanjelik grupların desteğini almak istiyor. ABD gerilime döneminde ve eski gücüne ulaşmanın arayışı içinde. Bu nedenle Biden’a bir savaş gerekiyor. Netanyahu ise aşırı sağa ile yaptığı koalisyonun sürdürmek için savaş durumunda kalması gerekiyor. Kısacası Biden ve Netanyahu, kendi ülkelerindeki iç siyasi politikaları gereğince birbirlerine muhtaç kaldığından Ortadoğu’da böylesine gergin bir sonuç yaşıyoruz” ifadelerini kullandı. İran’ın saldırılarına karşın psikolojik üstünlüğü sağlayamadığını vurgulayan Özülker, bu saldırılarının Netanyahu’ya eylemlerini daha ileriye taşıması için bir fırsat verdiğine de işaret etti.  

"TÜRKİYE HASSAS DENGE POLİTİKASINI SAĞLAMALI"

AK Parti’nin yerel seçimlerde oy kaybetmesi ve oylarının bir kısmının Yeniden Refah Partisi’ne kayması sonucundan daha net bir İsrail karşıtlığı izlemeye başladığına da dikkat çeken Özülker, şöyle konuştu:

CHP'den Ali Erbaş'a lüks araç göndermesi: Araba nedir parası, nedir? CHP'den Ali Erbaş'a lüks araç göndermesi: Araba nedir parası, nedir?

“Türkiye’nin politikası çok yanlış bir rotada. Kamuoyunu tatmin etmek için 54 maddede yaptırım uygulanmaya karar verildi. Burada Türkiye’nin Rusya-Ukrayna Savaşı’nda uyguladığından daha hassas hamlelerle denge politikası izlemesi gerekir. Bu bölgedeki aktörlere yaranamazsınız. Türklerin denge politikasının Ukrayna-Rusya Savaşı’nda ne kadar önemli olduğunu yaşamadık mı? Türkiye’nin bu konulara bulaşmaması lazım. Türkiye bu bölgede etkin olamaz. Hamas’ı bu kadar desteklemek doğru değil çünkü çözümü çözümsüzlüğe sürekleyen başat aktörlerden birisi. İkitarın iç kamuoyunu dengelemek için Ortadoğu’da adım atması tehlikeli sonuçlar doğurur.”