DEVA Partisi Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanı Mustafa Yeneroğlu, TV5’de ekrana gelen 'Serbest Görüş' programında Gazeteci Yıldıray Oğur ile Ali Bayramoğlu’nun sorularını cevapladı.

Yeneroğlu, programda, Anayasa Mahkemesi Üyeliğinin önü açılan eski İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı İrfan Fidan'la yaptığı görüşmeyi de anlattı.

İRFAN FİDAN'IN SÖZLERİ...

Kendisi İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanı olduğu için İrfan Fidan’ın kendisini çay içmeye davet ettiğini belirten Yeneroğlu
“Kendi odasında çay içtik. Tabii orada havadan sudan konuşurken kendisi, Türkiye’nin durumundan, üzerlerinde çok büyük bir yük olduğundan, bunun mücadelesini verdiklerinden falan bahsetti.  Aynı zamanda önünde büyük bir masa vardı. Masasını gösterdi. ‘Devletin kaderi bu masada belirleniyor’ gibi bir cümle kurdu. Ben, tabii o cümleyi duyunca inanın aklıma doksanlı yılların başı geldi zaten. Bu gibi tiplerden hep ürkerim. Sabah kalkarlar devlet kurarlar, akşam devlet yıkarlar, devleti sırtında taşıdıklarını zannederler, onlar olmazsa yani sonuçta kim bilir artık devletin başına ne gelecek şeklinde bir tasavvur  içerisinde yaşarlar ki bir hukuk adamının böyle düşünmesi normalde kabul edilebilecek bir şey değil. Hukuk adamı rasyonel düşünür, mantıklı düşünür, soğukkanlıdır. Olguları serinkanlı bir biçimde ele alır, değerlendirir;  ama ben, orada tamamen komplolar içerisinde bir Türkiye tasavvuruna sahip bir yaklaşım biçimi gördüm. Bunun da aslında yargı camiasında son yıllarda ciddi manâda arttığı kanaatindeyim; çünkü bununla ilgili çok somut veriler de var maalesef.” dedi.

"ELBETTE... BAK İŞTE BU KONULAR..."

Başsavcı İrfan Fidan’ın kendisine, "Türkiye’de önümüzdeki zamanlarda ne olduğunu öğrenmek istiyorsanız, bazı yazarları okumanız gerekir” diyerek Karar gazetesinden 2 yazarın adını verdiğini anlatan Yeneroğlu, o yazarlar arkadaşları olduğu için Fidan’ı şaşkınlıkla dinlediğini ve “Emin misiniz?” diye sorduğunu, Fidan’ın da “Elbette. Bak işte şu, şu konular…” diye karşılık verdiğini söyledi. 

"EYVAH DİYE ÇIKIŞTIM..." 

Yeneroğlu, sözlerine şöyle devam etti:

*Ben, o gün oradan çıkarken ‘Eyvah!’ diye çıkmıştım. Hatta birkaç gün sonra Karar gazetesindeki arkadaşlarla bir araya geldiğimde, ‘Ya arkadaşlar, siz neler yapıyormuşsunuz!” diye şakalaşmaya başlamıştım; fakat böyle bir zihin dünyası içerisindeki bir insanın, bugün Anayasa Mahkemesi’ne giden bir yolda Yargıtay üyelerinin de 107’si tarafından tercih edilmesi, seçilmesi, gerçekten çok korkunç bir şey. Derin derin düşündüren bir husus benim açımdan.