Yine kış aylarına yaklaşıyoruz...
Özellikle başta kadınlar olmak üzere evde daha fazla vakit geçirme ve hareket alanının dahada azalması başlayacak maalesef.
Tabii bu durum daha çok kilo almaya ve keşke kilo versem derdi yaratacak ister istemez!

Oysa kolay tarafı yediklerimizin yarısını yesek, yaptıklarımızın 2 katını yapsak bu sorun kökten çözülecek belkide..

Kış biter ve yaz yaklaşırken her kesi özellikle kilo verme ve incelme, zayıflama derdi alır en başta yine bayanları tabi
Herkes ekonomik kriz ve işsizlik var, sorun var, dert var derken; asıl sorun ve özellikle kadınlar arasında konuşulanın kilo krizi ve problemi olduğu kesindir diyebilirim.

İnsanlarda bu fazla kilolarımdan nasıl kurutulurum derdi daha fazladır.
Dört kadın bir araya geldiği zaman neyi konuşur acaba!
Aile hayatı, düğünler, diziler, çocuklar ve sonra kilo problemleri...
Bunu bile konuşurken önlerinde bol kalorili hamur işleri, tatlılar, kuruyemişler eksik olmaz!
Şimdi kadınlar , ‘Erkeklerde yok mu’ diye sitem edebilirler bana da! (haklı olarak)
Ama onlarda biliyor ki erkekler sizler kadar dert etmez kilo sorununu; bu konuda kadınlar daha hassas çünkü.
Muhtemelen bu yazımı da siz kadınlar daha fazla okuyacak, biliyorum.

Yüzyıllar öncesi yaşamış doktorların ve hekimlerin piri Lokman Hekim’e bir hasta gitmiş ve efsane bilgeye, ‘Hocam uzun ve sağlıklı yaşamak için ne yiyelim, ne içelim’ diye sormuş.

Tabi her derde deva bilge Lokman Hekim de hastasına, ‘gam, keder, dert yemede, ne yersen ye’ diyerek sağlıklı yaşam için bir numaralı reçetesini vermiş.

Dert, keder, gam, stres bunları yedinmi sağlıklı yaşama şansın yok ki!

İnsanlar bir tuhaf, çok para kazanayım, çok zengin olayım derken bir bakarsın sağlıklarını yitirmişler.
Sonra da bu kazandıklarını gözünü kırpmadan tekrar sağlığını geri kazanmak için harcarlar.

Yemeye, içmeye dikkat etmeden, konrtolsüz davranıp sonra da zayıflamak için spor salonlarına, özel hocalara, diyetisyenlere bolca para öderler.

Kilo almamak için bin tane yol gösterilir öğüt verilir.
Az ye, iyi uyu, yürüyüş yap, gece yemek yeme, sabah su iç, koş,hareket et vb.gibi
Bunları yap ve kurtul der gibi sanki.

Çocukluğumdan bilirim, bir çocuk bir şey yemek istemezse ne kadar uğraşırsan uğraş, yediremezsin.
Uykuda böyle, uyku çok güzel bir şey olsaydı bebekler veya çocuklar uyumamak için direnmezdi ağlamazdı!
Büyüyünce değişirmi bu durum?
Bence hayır, insanın doğasında yapısında var olan bir durum bu.
Yetişkin bir insana günde 6 saat uyku yeter zaten.

Sağlıklı yaşam biçimi aileden başlar aile içindeki yemek kültürü çocuklara, torunlara yansır.
Genetik hastalıklar derler, bilirsiniz.
Genetik hastalıklar ne demek?
Aileden gelen, yemek kültürü,beslenme şekli aynı olduğu için ve aynı durum devam ettiği için genetik bir hal alıyor ve buna bağlı hastalıklarda genetik olarak aile bireylerinin bir çoğunda görülüyor.

Konuya bir de toplumsal olarak baktığımızda yemek alışkanlıklarının birbirine yakın olduğuda bir gerçek olduğu görülür.

Etrafımızdaki marketlere, pazarlara, mağazalara, kasaplara baktığımızda kimilerin elinde 3-5 kilo soğan, patates, yağ, et gibi gıdalar bu alışverişleri yapanların hangi toplumların olduğunu anlamamız için yeterlidir.
Peki bu ayıp mı?
Değil tabiki, fakat yaş ortalmasına baktığımızda bu alışılmış bir yemek kültürü ve beslenme şeklinin ömrü azalttığı kesin bir gerçektir.
Bu durum, bu alışkanlıklar değişebilir mi?
Tabiki değişebilir.
Şöyleki:
Makarnanın yanında ekmek yemezsek,
Akşam kalan yemeği sabah ısıtırak tekrar yemezsek,
Kahvaltıyı kahvaltı şeklinde, öğlen yemeğini vakitine uyarak, akşam yemeğini ağır olamayacak şekilde ve geç saatlerde yemeyerek.
Evimiz 3 veya 4 katlıysa asansör kullanmadan çıkarsak ve inersek,
1 veya 2 km uzaklıktaki markete ya da sosyal alanlara bile araba ile gitmezsek,
Kafamızda inandığımız kiloyla yaşamaya karar verirsek, mücadaele edersek ve inanırsak
hiç kimsede ‘Kilo sorunu’ olmaz ve olmayacaktır.

Kilo almamız için etrafımızda hep müsait ortamlar var zaten.
Aldıktan sonra yine etrafımızda bunları vermek için kurulmuş düzenlerde bizi hazır bekliyor ,
Tabi ticari bir rant kapısı olarak.

Kilo almada olacak, kilo vermede olacak; her ikisi de olacak ve her ikisi içinde paran olacak ve harcanacak!
Farkına varamazsan bu böyle ve sürekli devam edecek.

Doyumlu ve Doyumsuz insan,
Sağlıklı ve Sağlıksız insan vardır.
Kısacası her insan kendini düzeltebilmeli, buda çok zor değil

İnsanlar güçlü taraflarına değil zayıf taraflarına odaklıdır
Kilo alıyorum, çok yememeliyim, hareket etmeliyim demek güçlü taraftır.
Diğeri zayıf taraftır.
Kendisine ve bünyesine karşı zayıf olan insan bu durumda belli olur, kendini belli eder zaten.

Farklı görünmek istiyorsan, artık bedeninede farklı davranmalısın.
Fıstık yerseniz fıstık gibi,
Turp yerseniz turp gibi olursunuz.
iyi pazarlar.

Sevgilerimle
Aykut Torunoğulları
[email protected]