Gözaltıyken kaybedilen Hasan Ocak’ın ablası Maside Ocak, Cumartesi Anneleri’nin 700’üncü buluşmasına polis müdahalesini Anayasa Mahkemesi’ne taşıdı.

Beyoğlu Kaymakamlığı 25 Ağustos 2018 tarihinde Cumartesi Anneleri olarak anılan grubun haftalık 700’üncü toplantısını herhangi bir bildirimde bulunulmadığını gerekçesiyle yasaklanmasına karar verdi.

Olay günü saat 10.00 sıralarında elli kişilik gruba polis biber gazıyla ve tazyikli suyla müdahale etti. Gruptakiler birbirlerine kenetlendi. Ancak polis gruptaki 24 kişiyi gözaltına aldı.

'ORANTISIZ GÜÇ'

Yüksek Mahkeme’nin kayıtlarında başvuru ve hukuki süreç şöyle özetlendi:

Gözaltında kardeşinin kaybolduğunu, bu nedenle anılan etkinliğe katıldığını belirten Maside Ocak, 24 yıldır bu etkinlğin barışçıl şekilde gerçekleştirildiğini ve yasaklama kararına ilişkin herhangi bir tebligat yapılmadığını ifade etti.

Buna karşın kolluk görevlilerinin orantısız güç ullanarak toplantıyı dağıttığını, yaralandığını belirterek kötü muamele yasağı ile toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının ihlal edildiğini ileri sürdü.

Maside Ocak’ın polisler hakkında yaptığı suç duyurusu, Başsavcılık tarafından yapılan inceleme sonucunda kovuşturmaya yer olmadığı belirtilerek kapatıldı. Ocak 2019 yılında Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulundu.

'DEMOKRATİK BİR TOPLUMDA SAYGIYLA KARŞILANMALI'

Yüksek Mahkeme şu tespit ve değerlendirmelerde bulundu:

Başvurucunun da içinde yer aldığı grubun kaybolan yakınlarının bulunması ve kamuoyunda farkındalık yaratılması amacına yönelik oturma eylemi ve basın açıklaması yapmak istemesi; demokratik bir toplumda saygı ile karşılanmalıdır.

'BAZI YAPTIRIMLAR UYGULANABİLİR'

Dosyaya sunulan bilgi ve belgelere göre kolluk görevlilerine bazı cisimlerin atılmasının polisin gerekli olmadığı halde toplantıya müdahale etmesi ve aralarında başvurucunun da bulunduğu bir kısım katılımcının yakalanması sonrası gerçekleştirildiği anlaşılmıştır.

Toplantıya müdahale esnasında katılımcıların gerçekleştirdiği hukuka aykırı eylemlere yönelik bazı yaptırımlar uygulanabilir ise de bu durum, toplantıya kolluk görevlilerince yapılan hukuka aykırı müdahaleyi hukuka uygun hale getirmez.

Bu doğrultuda kolluk görevlilerinin somut olayda etkinliğe müdahale etmesini gerektirecek makul sebep ortaya koymadan ve anılan hakkın kullanılabilmesine yönelik tolerans göstermeden gruba müdahale ettiği sonucuna varılmıştır.