Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Yönetim Kurulu Başkanı Alpaslan Çakar, Ziraat Bankasının İstanbul Finans Merkezi'ndeki genel müdürlük binasında düzenlenen toplantıda, ekonomi ve bankacılık sektöründeki gelişmeleri değerlendirdi, 2024'e ilişkin beklentilerini paylaştı.

2024 yılının, 2025’e geçiş yılı olarak görülmesi gerektiğini söyleyen Çakar, bu yılın sonuna kadar regülasyon ve makroihtiyati önlemlerin devreden çıktığı, 2025’in dövizden dönüşümlü kur korumalı mevduatın (DDM) tamamıyla ortadan kalktığı bir yıl olmasını beklediklerini söyledi.

Dolar/TL beklentisinin 39-40 lira olduğunu aktaran Çakar, faiz artırım sürecinin ocak toplantısıyla sonlanabileceğini öngördü.

Erdoğan ve Şimşek'in 'tasarruf' çağrısını dinlemiyorlar! İşte kamudaki araç sayısı... Erdoğan ve Şimşek'in 'tasarruf' çağrısını dinlemiyorlar! İşte kamudaki araç sayısı...

Bu sene için yüzde 40 ile 45 bandında bir enflasyon beklentisi olduğunu dile getiren Çakar, 2025 için yüzde 15’lik beklentinin yakalanma ihtimali bulunduğunu da aktardı.

TL’de reel değerlenme temasını makul bulduğunu aktaran Çakar, “Türkiye’nin seçim sonrasında önünde olağanüstü bir fırsat var. Seçimsiz geçecek bu 4,5 yılı restorasyon, reform ve yapısal reformların tamamlandığı bir dönem olarak geçirme imkanını kaçırmamak gerek” dedi.

'2025 YILINDA DDM'İ KONUŞMUYOR OLACAĞIZ'

KKM ve DDM toplamının 88-89 milyar dolara gerilediğini vurgulayan Çakar, bu ürünlerin toplam mevduat içindeki payının yüzde 16,8’e gerilediğini aktardı.

Çakar, kur korumalı mevduatın toplam mevduat içindeki payının yüzde 5’lere gerilediğini, Şubat ayında bitebileceğini söyledi.

DDM’nin ise şu an standart olarak yüzde 15-20 TL mevduata geçiş, yüzde 15 civarında ise Döviz mevduata geçişle sürdüğünü hatırlatan Çakar, “2025 yılında DDM’yi de konuşmuyor olacağız. Tedrici olarak azalarak gündemden çıkacaktır” dedi.

'TL ARTIK CAZİP'

Bireylerin döviz talebinin normal seyrinde olduğunu, geçen yılın sonunda tüzellerin bir miktar yılsonu ödemeleri nedeniyle döviz talep ettiğini aktaran Çakar, “TL artık cazip. Neden cazip? Çünkü kurun artık gelecek dönemde TL’den daha iyi getiri sağlamayacağına dair bir kanı oluşmaya başladı. Yani enflasyonun üzerinde bir kur artışı beklentisi oluşmuyor” dedi.

'FAİZ ARTIRIMI BİTECEK'

Çakar, para politikası patikasına yönelik de değerlendirmelerde bulundu.

Çakar, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın faiz artırım sürecini piyasa beklentisi çerçevesinde Ocak ayında tamamlayacağını tahmin ettiğini söyledi.

Çakar, “Ben de herkes gibi düşünüyorum. Piyasa faiz oranlarını çok etkileyeceğini düşünmüyorum. Mevduat piyasasında TL faizleri yüzde 45-50 bandında. Kredi faizleri de yüzde 45-55 arasında bir bantta gidip geliyor. Dolar kredileri yüzde 9, euro kredileri yüzde 7,5-8 bandında. Yılsonuna kadar faiz oranlarının daha da artacağı kanaatinde değilim. Merkez Bankası’nın da bu süreci Ocak itibariyle tamamlayacağı kanaatindeyim” diye konuştu.

'FAİZ YÜKSELİŞİ YA DA TAKSİT SINIRLAMASI'

TBB Başkanı Çakar, bankacılık sektörünün toplam kredi büyüklüğünün 11,6 trilyon TL’le ulaştığını vurgularken, özkaynak karlılıklarını yüzde 30’lar seviyesinde beklediklerini aktardı.

Çakar, özellikle kredi kartlarındaki büyümeye de dikkat çekti. Yıl ortasında büyüme hızı yüzde 177’ye ulaşan kredi kartı harcamalarının yıl sonunda yüzde 159’a gerilediğini, ancak hala çok yüksek olduğunu da vurgulayan Çakar, bu konuda bir düzenleme ihtiyacı olduğunu, bunun da geleceğini düşündüğünü söyledi, “Bunu yapabilmenin yolları kişinin harcama tutarının sınırlanması, faiz yükselişi ya da taksit sınırlaması. Bu tür düzenlemelerin önümüzdeki dönemde gündeme gelebileceğini düşünüyoruz” dedi.

'KAYNAK GİRİŞİ BEKLİYORUM'

Dünyadaki fon akımlarının bu sene Türkiye’nin lehine çalışacağı öngörüsünü dile getiren Çakar, Avrupa ve Amerika’dan çok ciddi anlamda kaynak girişi beklediğini söyledi.

TBB Başkanı ayrıca seçim öncesi dönemde 2,1 milyar dolarlık çıkış, seçim sonrası dönemde ise Mayıs-Aralık döneminde 11,5 milyar dolar giriş görüldüğünü hatırlattı.

“Yurt dışı yatırımcılar önce tahvil ve hisse piyasasına girer. Bu talebin de oluşmaya başladığını görüyoruz. Seçim sonrası hisse senedine 2,5 milyar dolar, tahvile ise 2 milyar dolarlık giriş oldu” diyen Çakar, “Sermaye hareketleri anlamında rahat olduğumuzu, daha pozitif bir geleceğin bizi beklediğini söyleyebilirim” şeklinde devam etti.